2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

2016 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu (1):- "Sayın Davutoğlu'ndan iki soruya net cevap bekliyorum. Sarayın maliyetini ve Kaddafi'nin, dönemin başbakanına verdiği 250 bin doların hangi derneğe, hangi vakfa bağışlandığını öğrenmek istiyorum"- "Bütçeler bu kadar ön

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan iki soruya net cevap beklediğini belirterek, "Sarayın maliyetini ve Kaddafi'nin, dönemin başbakanına verdiği 250 bin doların hangi derneğe, hangi vakfa bağışlandığını öğrenmek istiyorum" dedi.

Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda 2016 Yılı Bütçe Tasarısı üzerinde yaptığı konuşmada, 2002'den beri parlamentoda bulunduğunu, ilk kez bir bütçenin bu kadar heyecansız geçtiğine tanıklık ettiğini belirtti.

Bütçeyle ilgili söz alan bir grup sözcüsünün, muhalefete muhalefet yaparak kendisini savunduğuna ilk kez tanık olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bunu anlamakta zorluk çektiğini kaydetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Kendi yaptıklarınızı anlatın. Sizin göreviniz arkada oturan yürütme organını sorgulamak. Onlara övgüler düzmek değildir. Daha güçler ayrılığının farkında bile değilsiniz. Böyle bir parlamento olabilir mi?" diye konuştu.

Hocalı katliamının 24. yılı olduğunu ve 613 soydaşın katledildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, 26 Şubat 1992 tarihini unutmayacaklarını, bu tarihin, insanlık tarihinde kara leke olduğunu vurguladı.

- "Bizleri eleştirmek yerine"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bütçelerin önemine işaret ederek, "Gönül isterdi ki akademisyen kimliği olan biri bu kürsüye çıktığında bütçelerin neden bu kadar önemli olduğunu sizlere anlatabilseydi. Bizleri eleştirmek yerine, bütçe kanununun önemini vurgulasaydı. Bütçelerin, demokrasilerin temel nirengi noktası olduğunu anlatabilselerdi" diye konuştu.

Vatandaşların vergi ödediğini, Ermenekli Recep ustanın, taşeron işçinin, mevsimlik işçilerin, sınırları koruyan Mehmetçik'in, merdiven altı atölyelerde sigortasız çalışanların hakkı bulunduğunu, bu nedenle bütçelerin önemli olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bütçeler bu kadar önemliyken, parlamentonun kısır tartışmaların içine iktidar kanadı tarafından sokulması vahimdir. Daha olayın ciddiyetinin bile farkında değiliz. Biz nerelere paraları kullanacağı konusunda yetki veriyoruz, aynı zamanda denetliyoruz. Bütçe hakkı budur, bu asla devredilemez. Yasama organı, anayasanın kendisine verdiği yetkiyi bir başka organa ister yürütme, ister yargı olsun devredemez. Bu yetki millet adına parlamentoya verilmiştir. Anayasanın bize, yani parlamentoya, yasama organına verdiği bir yetki var. Bu yetki açıkça yürütme organına devrediliyor. Anayasaya açıkça aykırı. Neden bunun üzerinde durmuyoruz? Hepimiz milletvekiliyiz, yasama organıyız, denetleyiciyiz. Ebette ki ben iktidar kanadından çıkıp bir muhalefet gibi eleştirmelerini beklemiyorum ama en azından yanlışların bir şekliyle burada olmasa bile uzmanlık komisyonunda dile getirilmesi lazım."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kamu Mali Yönetimi Kontrol Kanunu'na göre sınırlamalara tabi olmaksızın kurum bütçeleri arasında aktarma yapmaya veya Maliye Bakanlığının bütçesinin yedek ödenek tertibini aktarmaya, Maliye Bakanının yetkili olduğunu anımsattı.

Kılıçdaroğlu, bu yetkinin, anayasaya aykırı verildiğini ileri sürerek, "Kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarımları kanunla yapılır" düzenlemesinin bulunduğunu anımsattı.

- "Türkiye muz cumhuriyeti mi?"

Yedek ödeneğin her bütçede bulunduğunu işaret eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Olması gereken, parlamentoya gelir, rakamı beyan edilir, 'Bizim şu kadar yedek ödeneğe ihtiyacımız var' denir, biz de o yedek ödeneği veririz. Faciayı okuyorum size. 2012'de bu parlamentonun bu yürütme organına verdiği yedek ödenek miktarı 665 milyon 250 bin lira. Ancak gerçekleşen 30 milyar 919 milyon 691 bin 928 lira. 45 kat... Bu parlamentonun iradesinin sıfırlandığı anlamına geliyor. 2013'te 949 milyon 178 bin lira ödenek istemişler. 35 milyar 912 milyon 248 bin 988 lira harcamışlar. 2014'te, '1 milyar 199 milyon 178 bin lira yedek ödenek verin bize' demişler, vermişiz. Kaç lira harcamışlar? 1 milyar değil, 25 milyar 360 milyon 405 bin 215 lira harcamışlar. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti muz cumhuriyeti midir? Bir yürütme organı parlamentonun iradesini nasıl bu kadar ayaklar altına alabilir? 'Benim iradem var.' Gel kardeşim, o zaman de ki 30 milyara ihtiyacım var. Verelim 30 milyarı."

- "Bunlar bilmezler"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda, TBMM adına kamu harcamalarını denetleme yetkisinin Sayıştaya verildiğini anımsatarak, şöyle konuştu:

"Bakanlıklar dahil kamu kurumlarının mal varlıkları nedir? Ne ben ne siz ne de vatandaş biliyor. Hangi kamu kurumunun ne kadar borcu var? Ne ben ne siz ne de vatandaş biliyor. Bu kamu kurumlarının yükümlülükleri ne kadar? Ne ben biliyorum ne vatandaş biliyor ne de siz biliyorsunuz ama siz bu bütçeye 'evet' demeye kendinizi hazırlıyorsunuz. Bu ne demektir? 'Parlamentonun iradesini ben de yok sayıyorum' anlamına gelir. Yürütme organı var, ister asarlar, ister keserler, ister harcarlar, ister yerler, ister yolsuzluk yaparlar. Bu o anlama geliyor. Hesap vermek onurlu insanların görevidir. Onurlu insanlar şunu söylerler: 'Bizim hesap veremeyeceğimiz hiçbir konu yoktur.' Onurlu insanların görevi budur. Bana hesap vermeyen bir çağdaş demokrasi gösterin.

Kesin Hesap Kanununu görüşeceğiz şimdi. Kaç kamu kurumu var biliyor musunuz? Bunlar bilmezler, emin olun, bu yürütme organı bilmez ama ben size söyleyeyim. Bin 330 kamu kurumu var. 2014'te bin 330 kamu kurumunun kaçı denetlendi Sayıştay tarafından? Bunlar yine bilmezler. Sadece 480'i denetlendi. 2014'ün kesin hesabı geliyor, 850 kamu kurumunun hesabı denetlenmemiş. Güzel bir söz vardır, ele verir talkını, kendi yutar salkımı."

- "Hangi vicdan kabul eder?"

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin programında, "Siyasetin kirlenmesini önleyen yasal düzenlemeler yapılacaktır" ibaresinin yer aldığını belirterek, bunun yapıldığını ancak kimsenin uymadığını savundu.

Kemal Kılıçdaroğlu, programda "Siyaset bir rant aracı görüntüsünden kurtarılacaktır" yazdığını ifade ederek, parlamentonun rant aracı görüntüsüne sahip olmadığını, hükümet sıralarını gösterdi ve "Rant aracı görüntüsüne sahip olan bu tablodur işte" dedi.

Programda, "Yolsuzluklarla mücadele için kapsamlı program yapılacak" denilmesine rağmen böyle bir program duymadığını öne süren Kılıçdaroğlu, yolsuzlukların önlenmesi için koordinasyonu sağlayacak bir birimin de bulunmadığını kaydetti.

Programda "Anayasanın Meclise verdiği Sayıştaya denetim yaptırma yetkisi kanuni düzenlemeye kavuşturulacak" denildiğini de anımsatan Kılıçdaroğlu, değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Kavuşturduk da kimse uymuyor. Eğer iş bu noktaya gelmişse bunun nedeni 17-25 Aralık olayları üzerine parlamentonun yeterince gitmemesidir. Bu parlamento ve Türkiye Cumhuriyeti, bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık oldu. Hangi vicdan kabul eder 750 milyarlık saati? Siz hepiniz akladınız onları. Parlamentonun üzerine ağır bir gölge düşmüştür ve Türk siyasal tarihinde bu kara bir lekedir. Keşke hep beraber üzerine gitseydik, onlar da aklansaydı varsa bir şeyleri. Hesap vermekten kaçan bir siyaset bu ülkeye fayda getiremez."

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sayın Davutoğlu'ndan iki soruya net cevap bekliyorum. Saray yapıyorsunuz, güzel. Ben vergisini ödeyen bir vatandaş olarak o sarayın maliyetini öğrenmek istiyorum. Buraya gelin ve o sarayın maliyetini anlatın. Kendi grubunuza, tüyü bitmemiş yetime, Ermenek'teki lastik ayakkabı giyen Recep amcaya saygınız varsa onun maliyetini gelin, burada bana söyleyin, Meclis de öğrensin. Ben önemli mevkilerde bulunan kişilerin, devlet adamlarının Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarlarını her zaman korumaları gerektiğini hep söyledim ve söylemeye de devam ediyorum ama bulundukları konumun hakkını vererek. İkinci sorum da şu Sayın Davutoğlu: Şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanı Libya'ya gitti, Kaddafi kendilerine İnsan Hakları Üstün Hizmet Ödülü'nü verdi. Hiçbir eleştiri getirmedik. Ayrıca 250 bin dolar para verdiler. Havuz medyası yazıyor, ben söylemiyorum. Soruyorlar: 250 bin doları ne yapacaksın? 'Bir şehit veya gazi derneğine vereceğim.' diyor. Dernekler masası İçişleri Bakanlığına bağlı, siz de Başbakansınız, bir telefonla bu paranın hangi derneğe, hangi vakfa bağışlandığını öğrenmek istiyorum. O para bir kişinin şahsına değil, onun şahsında Türkiye Cumhuriyeti'ne verilmiştir. O parayı hangi derneğe verdiyseniz, ben sizden çok açık, çok net bir yanıt bekliyorum veya hiç verilmedi."

- "Hedeften sapma yüzde 76"

Orta Vadeli Program yapıldığını, bir hükümetin hedefini tutturmak için plan yaptığını, 2012'deki hedeften sapma oranının yüzde 23, 2013'te yüzde 48, 2014'te yüzde 63, 2015'te yüzde 76 olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Gerçekten bunlar Türkiye'yi mi yönetiyor? Yönetme iradesini kaybetmiş irade var. Program yapıyorsunuz hedeften sapma yüzde 76. Ahlaki değerleri yüksek bir ülke olsa istifa eder" dedi.

Türkiye'nin otomobili Güney Kore'den önce ürettiğini, ancak Güney Kore'nin dünya çapında 3 otomobil markası bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ise halen yerli otomobil yapıp yapmamayı tartıştığını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti Grup sözcüsünün çıkıp, bunun sorumlusunun da CHP olduğunu söyleyeceğini savunarak, "Bir düşman yaratmak zorundasınız. Yeri gelince 'siz iktidar olmadınız', yeri gelince 'biz yapacağız engel oluyorsunuz' diyorsunuz. Siz otomobil yaptınız, biz mi engel olduk, siz barış getirdiniz biz mi engel olduk?" diye sordu.

Kimsenin, "İşsizlikle mücadele edeceğiz" demediğini öne süren Kılıçdaroğlu, işsizliğin 2000'de yüzde 6,5, 2001'de yüzde 8,4, 2002'de yüzde 10, bugün ise 10,6 olduğuna dikkati çekerek, "Bu mu başarı?" dedi.

Dünyada gıda fiyatlarının, petrol fiyatlarının düştüğünü ancak Türkiye'de arttığını anlatan Kılıçdaroğlu, Türkiye nüfusunun 2002'de 67 milyon olduğunu, 19,5 milyon ton buğday ürettiğini, şimdi ise bu rakamın 19 milyon tona düştüğünü bildirdi.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Saman ithal eden iktidara başarılı mı diyeceğiz? Etin kilosu 50 lirayı buldu. Sen neden üretime destek vermedin? CHP'li belediyelerin olduğu yerde süt üreticileriyle sorun yok. Onlardan sütü alıyoruz, yeni doğanların olduğu evlere sütü bedava veriyoruz" diye konuştu.

Vatandaşın, kriz dönemi olan 2002'de bankalara borcunun 6,5 milyar lira, bugün ise 382 milyar lira olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Takipteki borç tutarı 2002'de 278 milyon lira, bugün 16 milyar 800 milyon lira" ifadesini kullandı.

Bu hükümet döneminde icra dairesi sayısının da arttığını bildiren Kılıçdaroğlu, bu dairelerin törenle açılmasını eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, 2002'de 8 milyon 200 bin olan icradaki dosya sayısının, 23 milyon 800 bine ulaştığını, protestolu senet tutarının 800 milyondan 10 milyar 100 milyona ulaştığını, 2015'te 1 milyon 250 bin vatandaşın borcu nedeniyle kara listeye alındığını açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bunlar Türkiye'yi yönetemezler. Bu kadronun Türkiye'yi yönetme gücü ve erki yoktur" dedi.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.