2016 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulunda

2016 yılı bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Maliye Bakanı Ağbal:- "Maliye Bakanlığında, uzlaşmada hiç kimsenin haksız yere 1 kuruş vergisi indirilmez, indirilmesi de mümkün değil"- "Kimseye benim bürokratlığımı ve siyasetçiliğimi tartışma hakkını asla vermem ve bu kimsenin haddi değildir"- "Eskiden

TBMM (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Maliye Bakanlığında, uzlaşmada hiç kimsenin haksız yere 1 kuruş vergisi indirilmez, indirilmesi de mümkün değil" dedi.

Naci Ağbal, TBMM Genel Kurulunda bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmaya fıkra anlatarak başladı.

Ağbal, "Temel bir ekonomik toplantıya gidiyor. Toplantıda Amerikalı, Avrupalı ve Temel var. Beraber vergi gelirlerinin dağılımını konuşuyorlar. Amerikalı, 'Biz çizgiyi çizeriz, geliri havaya atarız, vergi gelirleri sola düşerse halka, sağa düşerse devlete kalır. Devlet harcamasını yapar' diyor. Avrupalı diyor ki 'Biz daire çizeriz, içine düşen devlete, dışında kalan halka hizmete.' Temel'e sıra geliyor diyor ki 'Siz çok uğraşıyorsunuz. Biz vergi gelirlerini havaya atarız, havada kalan halka, yere düşenin hepsi de devlet harcamalarına'. Bu fıkrada bir eksiklik var. Yani tamam bir toplantı olmuş, görüşmeler olmuş ama bu toplantı hangi yıl yapılmış? 2002'de yapılmış" diye konuştu.

Bakan Ağbal, 2002 yılında toplanan vergi gelirlerinin 14 lirası halkın hizmetine, 86 lirası faize giderken 2015 yılında 88 lirasının halka gittiğini ifade ederek Türkiye'nin 2002 yılında "fıkralık bir hayatı" olduğunu söyledi.

Naci Ağbal, 2002'de yapılan 119 milyar liralık bütçenin 51 milyar lirasının faize gittiğini anımsatarak şöyle devam etti:

"Sağlığa 13,5 milyar lira, eğitime 11 milyar lira, yatırıma 7,8 milyar lira. Üçünün toplamı 32,6 milyar lira. Faize kaç gitmişti? 51,7. Geliyoruz 2016 bütçesine. 2016'da 570 milyar liralık bir bütçemiz var. 119 milyar liradan 570 milyar liraya çıkmışız. 2002'de 51 milyar faize giderken, 2016'da herhalde bu 100, 200'e çıkmıştır değil mi? Hayır, sadece 56 milyar lira faize gidiyor. 2016'da yatırım giderleri 60 milyar lira. Tek başına faiz giderlerinden fazla mı? Eğitim giderlerine 109 milyar lira... Faize harcadığımız paranın 2 katı. Sağlık giderleri 95 milyar lira. Üçünü topluyorum, 264 milyar lira yapıyor. Faiz ne kadardı? 56 milyar lira. 56 milyar nerede, 264 milyar lira nerede. Temel fıkralarını anlatırken tarihini anlatmak lazım."

AK Parti iktidarının önemli projeler gerçekleştirdiğine dikkati çeken Ağbal, "Başladığın işi bitireceksin. Bitiremediysen o iş senin değildir" dedi. Ağbal, kendi iktidarlarından önce başlayan Marmaray'ı AK Parti'nin bitirdiğini, Yavuz Sultan Selim Projesi'ni tamamladıklarını, Avrasya Tüneli Projesi'ni yapacaklarını vurguladı. Naci Ağbal, "Demin arkadaşlara sordum, '90'lı yıllarda yapılan projeler var mı? Bir getirin bakalım' dedim, liste aldım. Atatürk Barajı 90'lı yıllarda tamamlanmış. Sebep olandan da yapandan da Allah razı olsun. Ama AK Parti Hükümeti dönemlerine baktığımız zaman, mega proje… AK Parti demek mega proje demek. Bu dönemde, Ankara-Konya hızlı tren projesi, Ankara-Eskişehir hızlı tren projesi, Ankara-İstanbul hızlı tren projesi… Hızlı tren projeleri mega projelerdir" ifadesini kullandı.

- "Ortalama 10 yılda bitiriliyordu"

Kamu yatırımlarının ortalama bitirilme süresinin 1990'lı yıllarda yaklaşık 10 yıl olduğunu belirten Ağbal, "1998'de 10,4; 1999'da 10,2; 1996'da 11,9… Allah yardım etsin memlekete. O zaman zaten hiçbir iktidarın ömrü iki yıldan fazla değildi ki. Dolayısıyla bir kamu yatırımı ortalama 10 yılda bitiriliyordu. Şu anda kamu yatırımlarının ortalama bitirilme süresi 4 yıl. Biz başlanıp da bitirilmeyeni bitirdik. Açılış töreni yapıyor muyuz, hep kurdele kesiyoruz. Eskiden siyaset kurumu temel atma törenleriyle bilinirdi, bol bol temel atma törenleri yapıldı. AK Parti iktidarları döneminde temel atma törenleri mi yapılıyor yoksa kurdeleler mi kesiliyor?" diye konuştu.

Sosyal güvenlik açıklarına işaret eden Ağbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2002'ye gelirken ülkeyi uçurumun kenarına getiren birkaç faktör vardı. Bunlardan bir tanesi kamu bankalarıydı, bir tanesi de sürdürülemez sosyal güvenlik açıklarıydı. 2016 yılında Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak aktarmaların, transferlerin toplamı 102 milyar liradır, 2002 yılında bu 11 milyar liradır. Bu sosyal güvenlik açıklarının daha da arttığı anlamına gelmez, tam tersine sosyal devleti, sosyal güvenlik uygulamaları bağlamında daha derin bir şekilde hayata geçirdiğimizi gösterir. Sosyal Güvenlik Kurumunun mali disiplinini açık finansmanıyla ölçersiniz. 2002 yılında Sosyal Güvenlik Kurumunun açık finansmanının milli gelire oranı yüzde 2,6. Yani milli gelirin 2,6'sını sosyal güvenlik açığına veriyormuşuz. Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumunun açık finansmanı 0,5, yani yüzde 1'in altında. Mali ve bütçe disiplini budur.

Yıllardır, 'İş gücü üzerindeki maliyetleri azaltalım, iş gücünün maliyetlerini azaltalım ki işletmelerimiz daha rekabetçi olsun' denir. Biz 2008 yılında sosyal güvenlik primlerinde 5 puan indirime gittik. Niye? Bizim işletmelerimizin sosyal güvenlik yükleri azalsın diye. Söylediğiniz 102 milyar liranın içinde sadece bunun rakamı 22 milyar lira. Bugün biz Sosyal Güvenlik Kurumunun alması gereken 22 milyar liralık bir primden vazgeçiyoruz. Yeter ki işletmelerimiz üretsin, yatırım yapsın, ihracat yapsın, daha rekabetçi olsun diye. Faize giden bir şey yok, hepsi vatandaşa gidiyor, vatandaşın cebine, hastanesine, okuluna gidiyor. Kamu sağlık harcamaları, AK Parti hükümetleri döneminde ciddi anlamda arttı. Artırmamız lazım çünkü 2002 yılında insanlar sağlığa, ilaca erişemiyordu. Şimdi hastanesine de ilacına da erişiyor, ilacını da alıyor, konforlu yataklarda yatıyor, tek kişilik odalarda kalıyor. İnsanlar hep beraber 'Bu ülkeden, bu devletten, Recep Tayyip Erdoğan'dan, Ahmet Davutoğlu'ndan Allah razı olsun' diyor."

Maliye Bakanı Ağbal, "Bir ülkede dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün çıkarından fazla olursa o ülke batar" sözünün altına kendisinin de imza attığını belirterek "O batan ülke 2002'deki ekonomisiyle Türkiye ekonomisiydi. O dönemde IMF'ye olan borç 24 milyar dolardı. Şu dalkavukluk dediğiniz şeyin en alasını sizin dönemlerinizde gördü bu ülke. 2013 yılı geldi, IMF'ye olan borç koca bir sıfır. Artık bu ülkenin IMF'ye bir kuruş borcu yok. Tam tersine, şu anda IMF'den alacağımız var. Geçmişin tüm borçlarını ödedik, banka batıklarının bu ülkeye maliyet olarak getirdiği bütün yükleri ödedik, vatandaşımıza hizmet bütçesi ürettik" dedi.

-Tartışma

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, sataşma gerekçesiyle söz alarak Ağbal'ın alkış almak için rakamları çarpıttığını belirterek "Temel'in bir fıkrası var. Taksim Meydanı'nda sürekli dolaşıyormuş, trafik polisi durdurmuş, 'Niye böyle dolaşıyorsunuz?' diye sormuş. 'Sol sinyal takıldı' diye… Anlaşılan o ki Sayın Bakanın da sinyali takılmış. Dikiz aynasına bakarken kendini görüyor ama arabayı çarpmış. Pert olmuş arabayı ve geleceği göremeyen bir bütçe" ifadesini kullandı.

CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu da sataşma gerekçesiyle söz alarak "Biz Hükümetin bakanlarını çok yıpratma derdinde değiliz. Ama bu Maliye Bakanı kendisini yıpratmak üzere özel çaba gösteriyor. Buraya gelip, kendi grubunuzdaki bilmeyen insanlara alkışlattırmak uğruna bunu yapmayın, şık olmuyor, kalite düşüyor. 2002'de kamu brüt dış borç stoku 257 milyar lira, 2015'te 672 milyar lira. Rakam çok artmış değil mi? Ama arkadaşlar, bu rakamlar nominal" dedi.

- "Hoşunuza gitse de gitmese de Naci Ağbal Maliye Bakanı oldu"

Maliye Bakanı Ağbal da sataşma gerekçesiyle söz alarak "Yaptığım konuşma muhalefet partisi milletvekillerini ve gruplarını o kadar rahatsız etmiş ki normal bir cümle kuramayacak kadar psikolojileri bozulmuş. Tabii ki burada siyasetçi, Bakan olarak herkesin yaptığı gibi politika yapacağım, rakamları, politikaları değerlendireceğim, rakamlar vereceğim, bunlar üzerinden değerlendirmelerde bulunacağım. Bunları yaparken kendi üslubuma uygun olarak da bir tarz izleyeceğim. Ne istiyorsunuz yani, ben sizin görmek istediğiniz, görmeye alıştığınız bir tipoloji üzerinden mi konuşayım? Kimseye benim bürokratlığımı ve siyasetçiliğimi tartışma hakkını asla vermem ve bu kimsenin haddi değildir. Ben kendim neysem o olacağım, o olmaya da devam edeceğim. Bu sizin hoşunuza gitse de gitmese de Naci Ağbal Maliye Bakanı oldu bu ülkeye" diye konuştu.

Ağbal, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal'ın "Vergi uzlaşmasında sildiğiniz var mı yok mu, Cengiz İnşaat'ınki var mı, yok mu? Bir daha sormayacağım" sözlerine, "Sayın Günal ne zaman sıkışsa bunu böyle hazır cephane gibi, temcit pilavı gibi söyleyip söyleyip duruyor. Maliye Bakanlığında, uzlaşmada hiç kimsenin haksız yere 1 kuruş vergisi indirilmez, indirilmesi de mümkün değil. Bu kürsüde ikide bir gelip bunları söyleyeceğinize bildiğiniz, gördüğünüz bir şey varsa, elinizde bir belge varsa, bu ülke hukuk devleti, gidersiniz, gereğini yaparsınız. Olmayan şeyler üzerinden namuslu bürokratlara sürekli çamur atamazsınız, bunu asla kabul etmiyorum" karşılığını verdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.