42 yıllık geleneksel lezzet

42 yıllık geleneksel lezzet
1980’li yıllarda hizmete başlayan İstanbul Pastanesi, 12 yıl önce Halil Ürün Caddesi üzerinde 2. şubesini açarak Selçuklu bölgesine de hizmet vermeye başladı.

1980’li yıllarda hizmete başlayan İstanbul Pastanesi, 12 yıl önce Halil Ürün Caddesi üzerinde 2. şubesini açarak Selçuklu bölgesine de hizmet vermeye başladı. Çiftliklerden temin ettikleri günlük süt ile üretime devam ettiklerini belirten Yener Sütçü, “1980’li yıllarda yaptığımız krema tarifi ile şuan yaptığımız krema tarifimiz aynı” dedi.

dsc-0878.jpg

dsc-0882.jpg

1980’li yıllarda açılan ve günümüzde 2 şubesi ile hizmet vermeye devam eden İstanbul Pastanesi, 1980’li yıllarda yaptığı krema tarifi ile tatlarını lezzetlendirmeye devam ediyor. İstanbul Pastanesi’nin kuruluş hikayesini anlatan firma sahibi Yener Sütçü, “1968 yılında Çumra Çukurkavak köyünde doğdum. İlkokulu bitirdikten sonra 11 yaşında bir bayram günü köyden kaçtım. Babam bana bayramda bayramlık alacaktı. Alamadığı için bayramın 1. günü kaçtım ve Konya’ya geldim. Geldikten sonra bir pastanede bulaşıkçılık yaparak işe başladım. Ankara Pastanesinde işçi olarak 3 kardeş çalışıyorduk. Çalışırken ustamız bizi iş ortağı yaptı. 2 yıl ortaklık yaptık. Daha sonra patronumuz ‘size dükkân açalım’ dedi. Daha sonra şuanki yerimiz olan Selçuklu Pastanesi’ni 1980’de alarak İstanbul Pastanesi yaptık. İsmimizi de Ankara’dan daha büyük ve tanınan bir şehir olan İstanbul’u seçerek değiştirdik. Hizmete başladıktan sonra en büyük abimiz Arabistan’a gitti ve pastane açtı. İlerleyen yıllarda abim buraya gelince ben askere gittim. Askerliğimi İstanbul Kalender Orduevi’nde üst düzey komutanların pastacılığını ve garsonluğunu yaptım. Asker dönüşü ortanca kardeşimiz Almanya’ya gitti. Daha sonra Berlin Duvarı’nın yıkıldığı gün bende Almanya’daydım. Yaklaşık 3 yıl Almanya’da pastacılık sektöründe çalıştım. Daha sonra Konya’ya döndüm” ifadelerini kullandı.

dsc-0883.jpg

dsc-0888.jpg

İMALATIMIZ HER 2 ŞUBEDE DE VAR

İstanbul Pastanesi olarak 2 şubelerinin olduğunu aktaran Sütçü “2. şubemizi 12 yıl önce şehrin gelişen bölgelerinden biri olan Selçuklu’da açtık. Doç. Dr. Halil Ürün Caddesi üzerinde hizmete devam ediyor. İlk yerimiz yaklaşık 120 metrekare ikinci yerimiz ise toplamda 700 metrekare. Her iki şubede de imalatımız mevcut. Bizim 60 elemanımız var. Bunun içinde pasta, dondurma ve çikolata ustası var. Eskiden ustalar biden fazla branşı yapardı. Şimdi branşlaşma ile her işin ustası ayrı oluyor. Genç çocukları da meslek öğretebilmek adına sektöre sokmak için fedakarlık yapıyoruz. Ben gelen her çocuğu alırım. Ne kadar usta yetiştirirsek üretilen gıdalar o kadar kaliteli ve lezzetli olur. Ustalarımız çekirdekten yetişir” diye konuştu.

dsc-0909.jpg

dsc-0884.jpg

3. KUŞAK MÜŞTERİMİZ GELİYOR

İstanbul Pastanesi’ni İstanbul Pastanesi yapan şeyin her koşulda işlerinin başında durmaları olduğuna değinen Sütçü, “Çevredeki komşularımız giderken ev anahtarını bile ‘oğlum, eşim, annem’ gelecek diye bize bırakıyor. 40 yıldır buradayız. Güvenilir bir insan olabilmek için çok emeğimiz var. Bizim burada müşterimiz hep aynı. 3. kuşak müşterimiz geliyor. Kendisi gelirken oğlu ve torunu gelmeye başladı. Bu da ilkeli olmaktan geçiyor. Bir bedel ödemeden karşılığı olmuyor. Parayı öncelik haline getirirseniz kaybedersiniz” şeklinde konuştu.

dsc-0890.jpg

dsc-0892.jpg

GÜNLÜK SÜT İLE ÜRETİMİMİZİ YAPIYORUZ

Her geçen gün gıda sektörünün daha da sanayileştiğine değinen Sütçü, “Gıda sektörü sanayileştikçe lezzetten uzaklaşıyor. 1980’li yıllarda yaptığımız krema tarifi ile şuan yaptığımız krema tarifimiz aynı. Gıdanın ömrü uzayıp pakete girdikçe lezzeti değişiyor. Örneğin bizim kremamız 3 gün sonra bozulur. Sektördeki kremalar ise 10 güne kadar bozulmadan dayanıyor. Ürünlerin raf ömürlerini uzatma sebeplerinden biri de eleman yetersizliği. Teknoloji de geliştikçe insanlar artan maliyet karşısında yaptıkları ürünü dondurucuya atıyor ve 5 ay sonra kullanıyor. Ancak biz günlük üretim yapıyoruz. Bu noktada ise raf ömrü uzun hazır süt kullanmıyoruz. Günlük süt ile üretimimize devam ediyoruz. Bu sütü çiftlikten temin edip dondurmamızdan sütlü ürünlerimize kadar kullanıyoruz. Bir pastanede ne üretiliyorsa tüm ürünleri yüzde 100 kendimiz yapıyoruz. Çikolatasından dondurmasına kadar tüm ürünler kendi imalatımızdır. Dışarıdan hiçbir ürün almıyoruz” ifadelerini kullandı.

dsc-0885.jpg

dsc-0908.jpg

TAHİNLİ PİDE VE GÜLLAÇ REYONLARDA

Ramazan’a özel Konya’nın tahinli pidesi ve Osmanlı mutfağında tüketilen güllaç üretimlerinin olacağını belirten Sütçü, Özellikle tahinli pidemizde kullandığımız tahin, Bozkır tahinidir. Yerli susamdan elde edilen tahinimiz, odun ateşinde kavruluyor. Haricinde de diğer tüm tatlı çeşitlerimiz reyonlarımızda olacak. Ramazan’da iftara kadar paket servisi ile iftardan sonra ise masa servisimizle hizmet vereceğiz. Ramazan boyunca gece 01:00’a kadar açığız” şeklinde konuştu.

dsc-0894.jpg

dsc-0899.jpg

PROFİTEROL VE TAVUK GÖĞÜSÜNDE ÖNCÜ OLDUK

Profiterolün Konya’da ilk çıktığı yerin İstanbul Pastanesi olduğuna dikkat çeken Sütçü, “İstanbul’da öğrendiğim tatlıyı Konya’ya getirdim. Tanıtılmasında ve tüketilmesinde katkısı olan insanlardanız. Sütlü mamuller faydalı olduğu için faydalı olmak adına İstanbul’da öğrendiğim tavuk göğüsünü de 1992 yılında Konya’ya getirdim. ‘Siz hala tavuk göğüsü tatmadınız mı’ diye camekâna yazı yazmıştık. Gelen bir müşterimiz sipariş verdi. Tatlılarımızı masaya koyduğumuzda önce bir baktı ve ‘Ustam bu tavuklar kızarmamış’ dedi. Tavuk göğüsünün bir tatlı türü değil, tavuk yemeği olduğunu zannetmiş. Bu tatlının da Konya’da tanıtılmasına öncülük ettik” dedi.

dsc-0908.jpg

BEĞENDİĞİMİZ LEZZETLERİ TANITIYORUZ

Zaman zaman yurtdışına çıkarak fuarlara gittiklerini söyleyen Sütçü, “Yenilikleri takip ederek şehrimize getiriyoruz. Bu sadece yurtdışı değil ülkemizde de fuarlara katılım sağlıyoruz ve ürünleri inceliyoruz. Tadını ve kalitesini beğendiğimiz lezzetleri tanıtıyoruz. Mesela Kavala kurabiyesi, Tekirdağ ve Edirne bölgemizden Konya’ya getirdik. Her Ramazan Tunceli’ye 60 tane tahinli pide gönderiyoruz. Her bölgenin kendine özgü lezzeti var. Örneğin Mersin’de Kelebiş var. Üniversite okumak için şehrimize gelen öğrenciler burada gördüğü zaman şaşırıyorlar. Bilmeyenler o lezzeti burada tadabiliyor” diye konuştu.

dsc-0896.jpg

ARTAN MALİYETLERİ YÜZDE 100 YANSITMIYORUZ

Son dönemler artan maliyetleri müşteriye yüzde 100 yansıtmadıklarına değinen Sütçü, “Örneğin geçen sene tahinli pidemizi 18 TL’ye satarken bu sene 30 TL’ye vereceğiz. Gelen zamlar ise yüzde 300’ün üzerinde. Meslektaşlarımızın hiçbiri gelen zamları yüzde 100 yansıtmıyor. İnsanların her geçen gün alım gücü düşüyor. Önceden gelen müşterimiz 1 kilo baklava, 2 kilo kuru pasta alabilirken şimdi 8 adet baklava, 12 adet kuru pasta alıyor. Çoğunluk adet olarak alıyor. Eskiden böyle değildi. Ayrıca dönem dönem gıdada bilgi kirlilikleri yaşanıyor. Geçtiğimiz senelerde doktorlarımız tereyağına zararlı derken şimdi sağlıklı buluyor. Aslında bu dönem doğruyu söylüyorlar. Vatandaşlarımız bilgi kirliliği noktasında sağlıklı gıdaya ulaşmak için kendileri araştırma yaparak tüketimlerini yapmalarını tavsiye ederim” diyerek sözlerine son verdi.

dsc-0893.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.