5. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Programı ve Kariyer Günleri

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugün, maalesef terör konusunda bile 'iyi terörist' ve 'kötü terörist' ayrımı var. 'Benim teröristim' ve 'senin teröristin' ayrımı var. Ya da 'beni hedef alan, seni hedef alan terörist' anlayışı var. Bugün Avrupa'nın bir şehrinde terör saldırısı olduğu zaman tüm dünya ayağı kalkıyor ama Ankara'da, Lahor'da, Afrika'nın herhangi bir kentinde terör saldırısı kimsenin sesi çıkmıyor. Afrika'da, Nijerya'da, Kenya'ya ölenler insan değil mi?" dedi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğince düzenlenen "5. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Programı ve Kariyer Günleri" ATO Congresium'daki açılış töreniyle başladı.

Bakan Çavuşoğlu, törendeki konuşmasına, Güneydoğu'da çatışmalar sonucu şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, yakınlarına da başsağlığı dileyerek başladı.

Zor günlerde Türkiye'nin yanında olan herkese teşekkür eden Çavuşoğlu, "Esasen teröre karşı tüm dünyanın dayanışma içerisinde olması gerekir ama bugün maalesef terör konusunda bile 'iyi terörist' ve 'kötü terörist' ayrımı var. 'Benim teröristim' ve 'senin teröristin' ayrımı var ya da 'beni hedef alan, seni hedef alan terörist' anlayışı var. Bugün Avrupa'nın bir şehrinde terör saldırısı olduğu zaman tüm dünya ayağı kalkıyor. Ama Ankara'da, Lahor'da, Afrika'nın herhangi bir kentinde terör saldırısı kimsenin sesi çıkmıyor. Afrika'da, Nijerya'da, Kenya'ya ölenler insan değil mi? Onlara karşı dayanışma sorumluluğumuz yok mu?" diye konuştu.

Çavuşoğlu, terörü yenmek için tüm dünyanın güçlü bir dayanışmanın sergilenmesi gerektiğini vurguladı.

Öğrenciler seslenen Çavuşoğlu, öğrencilerin Türkiye'deki eğitimleri sırasında ülkelerinin birer büyükelçisi olduğunu belirterek, "Ancak ülkelerinize döndüğünüzde Türkiye'nin birer büyükelçileri olacaksınız. Bundan şüphemiz yok. Ülkelerinizde Türkiye Mezunları Derneği yoksa bu derneklerini kurmanızı, orada da dayanışmanızı özellikle sürdürmenizi isteriz. Ülkenize döndükten sonra ülkenize katkı sağlamaya, ülkenizin büyümesine ve var olan sorunları çözmek için gece gündüz çalışacağınıza eminiz." dedi.

- Türkiye Bursları sayısı arttı

Yurtdışında öğrencilik yaptığını, bu nedenle memleket ve aile hasretinin ne demek olduğunu çok iyi bildiğini dile getiren Çavuşoğlu, öğrencilerin, eğitim gördükleri ülkelerdeki halk ve eğitim için ülkelerinden gelenler ile aralarındaki dayanışmanın ne demek olduğunu çok iyi hissettiğini kaydetti.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı olarak Türkiye Bursları sayısını her yıl attırdıklarını belirten Çavuşoğlu, son Afrika ziyaretinde Fildişi Sahili, Gana, Nijerya gibi ülkelere verdikleri burs sayısını yüzde 50 artırdıklarını, birçok ülkeye verdikleri burs sayısını da yükselttiklerini söyledi.

Çavuşoğlu, Bakanlık olarak da birçok ülkenin genç diplomatlarını Türkiye'ye davet ederek deneyimlerini paylaştıklarını, Bakanlığa bağlı akademinin iki hafta önceki programında 65 ülkeden genç diplomatı ağırladığını ifade etti.

- "Dünya yeterli duyarlılığı göstermiyor"

Bugün dünyada karşılaşılan sorunların hemen hemen hepsinin küresel hale geldiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, bu sorunların doğrudan halkları etkilediğini ve demokratik kurumları hedef aldığını söyledi.

Terörün bunlardan biri olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Ama teröre ve terörün yansıması olarak ve yönetilemeyen ülkelerin, çevre felaketi veya ekonomi sıkıntıların sebep olduğunu göç dalgalarını dünyada hepimiz görüyoruz. Maalesef dünya, ülkeler ve uluslararası örgütler bu sorunlara karşı yeterli duyarlılığı göstermiyor. Yeterli duyarlılığı gösterse bile bu sorunları tek başına veya hep birlikte çözecek kapasiteye sahip değil. Kendisini yenilememiş, reforme etmemiş, etkin mekanizmaları yok. Dolayısıyla sorunlar karşısında çaresiz kalan bir dünya, uluslararası örgütler. Bugün ekonomik krizle ilgili, ekonomik krizden 'dünya şöyle çıkar' diye bir formül üreten uluslararası örgüt var mı? Veya model olabilecek bir ülke var mı? Veya uluslararası teröre karşı nasıl mücadele edilecek.

Denizin ortasında kendi hayatını riske atan göçmenlerle ilgili bir çözüm üretebiliyor muyuz? Gittiği ülkelerde onların asimile olmadan entegre olabilmesi uygulamalarımız, formüllerimiz var mı? İşsizliği nasıl yok edebiliriz, çevre felaketlerini nasıl çözebiliriz? Tüm bunlar maalesef bugün tüm dünyada sorulan sorular, karşı karşıya kaldığımız problemler var. Ama karamsar değiliz. Neden karamsar değiliz? Çünkü sizlere güveniyoruz, aldığınız eğitime, enerjinize ve vizyonuna güveniyoruz."