Adalet Bakanı Bozdağ (3):

YOZGAT (AA) - Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ''Avrupa Konseyi de Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bu kirli oyunu oynayanların çalışmalarına alet olmuştur. Avrupa Konseyi bir ülkenin cumhurbaşkanının itibarını yok etmek isteyen, ona karşı algı operasyonu yapmak isteyen suç örgütlerinin veya kirli odakların propagandasında kendini kullandırmamalıdır.'' dedi.

Bakan Bozdağ, Yozgat'taki programı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Venedik Komisyonu cumhurbaşkanına hakaretle ilgili 299'uncu maddenin kaldırılmasını istedi. Bu talebi nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Bozdağ, cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesinin yaklaşık 90 yıldır ceza kanununda olduğuna dikkati çekti.

Söz konusu maddenin muhtevasının hiç değişmediğini belirten Bozdağ, ''Bundan önceki cumhurbaşkanları için de aynı, Sayın Cumhurbaşkanımız için de aynıdır ve bu madde cumhurbaşkanının şahsına değil cumhurbaşkanlığı makamının saygınlığını korumaya dönük olarak konulmuş bir maddedir. Bu maddenin bir benzeri İtalya'da, Fransa'da, Avusturya'da, Hollanda'da , İspanya'da, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin neredeyse tamamında var. Dünyanın pek çok ülkesinde de benzer maddelerin olduğunu görüyoruz.'' diye konuştu.

Avrupa Konseyi'nin ilk defa Türkiye ile ilgili 299. madde kapsamındaki maddeleri inceleme görevini Venedik Komisyonu'na verdiğini anımsatan Bozdağ, şöyle devam etti:

''Bildiğim kadarıyla Venedik Komisyonu'nun görevi sadece anayasa ve anayasa yapım süreçleriyle ilgili taraf ülkelere, hükümetlere görüş bildirmektir. Sayın Venedik Komisyonu Başkanı ile daha önce yaptığım bir görüşmede bana, 'kendi görev alanlarının, görev sınırlarının sadece anayasayla ilgili ve sınırlı olduğunu' söyledi, 'başka konulara bakmayacaklarını' ifade etti. Ama baktığınız zaman sadece 299. madde değil, Türk Ceza Kanunu'nun 16. maddesi, 301. maddesi gibi başka maddelerle ilgili de bir görev alanı genişletilmesini görüyoruz. Kendilerine sorduğumuzda bunu, 'Avrupa Konseyi bize görev verdi' diyorlar. Ben de buradan soruyorum o zaman siz Fransa'daki, Almanya'daki, Avusturya'daki, İspanya ve İtalya'daki 299'uncu madde ve benzeri düzenlemeleri incelemekle de Avrupa Konseyi tarafından görevlendirildiniz mi? Görevlendirilmediler.''

Venedik Komisyonu'nun da Avrupa Konseyi'nin de bu konularda hassas olması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

''Avrupa Konseyi'ne soruyorum; Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na sinkaflı küfürler yapmayı ifade hürriyeti kapsamında mı değerlendiriyorsunuz? İçinde düşüncenin en ufacık kırıntısı olmayan ama küfürleri içeren bir konuda bir görevlendirme yapıyorsunuz. Başka ülkelerle ilgili bu görevlendirmeyi yapıyorlar mı? Yapmıyorlar. Buradan çok açık söylüyorum, Türkiye'nin içinde ve dışında başta terör örgütü, Paralel Devlet Yapılanması ve Sayın Cumhurbaşkanımıza ve AK Partimize karşı itibar suikastı yapanlar ve dışarıdaki destekçileri hep beraber 299. madde üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımızı hem içeride hem dışarıda yıpratmak için gayret ediyorlar. Avrupa Konseyi de Sayın Cumhurbaşkanımıza dönük bu kirli oyunu oynayanların çalışmalarına alet olmuştur. Avrupa Konseyi bir ülkenin cumhurbaşkanının itibarını yok etmek isteyen, ona karşı algı operasyonu yapmak isteyen suç örgütlerinin veya kirli odakların propagandasında kendini kullandırmamalıdır. ''

- ''Bu rapor Türkiye'nin aleyhine hazırlanmış''

Avrupa Konseyi'nin ortaya koyduğu raporu kabul etmediklerini ifade eden Bozdağ, ''Bu rapor Türkiye'nin aleyhine hazırlanmış, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'nın saygınlığına gölge düşürmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmek üzere hazırlanmış bir rapor olarak görülüyor. Venedik Komisyonu veya Avrupa Konseyi istediği gibi rapor yazma hakkına sahip değildir. Objektif olmak zorundadır." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin en büyük altıncı destekçisi olduğunu hatırlatan Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Hem Avrupa Konseyi'ne Türkiye böyle bir destek sunacak hem de Türkiye'nin aleyhine her türlü faaliyete Avrupa Konseyi destek verecek, onay verecek. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Biz tarafsız olmaya, objektif olmaya, hukukun içinde kalmaya, başka ülkelere nasıl bakıyorlarsa Türkiye'ye de öyle bakmaya herkesi davet ediyoruz. Hem Türkiye'ye taraflı bakacaklar hem Türkiye'ye şaşı bakacaklar sonra da bizden bu konularla ilgili farklı tavırlar bekleyecekler. Bunu ortaya koymamız söz konusu olamaz. Onun için bu rapor Venedik Komisyonu'nu mutlu edebilir, kendileri 'iyi bir iş çıkardık' diyebilirler ama bizim açımızdan kıymeti yoktur.''

(Bitti)