AK Parti'den flaş açıklamalar

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin,  "Uzlaşma komisyonu dağıtılmadan tartışma sürdürülebilirdi. CHP tarafından sabote edildi. Bundan sonra bir teklifte bulunacaklarsa, bu teklifi, hep beraber göreceğiz. Başkanlık sistemi de parlamenter sistem de meşru sistemlerdir. Önemli olan nasıl içeriklendirdiğinizdir. Madem başkanlık sistemine karşısınız, parlamenter sisteme ilişkin teklifinizi getirin demiştim, onu da yapmadılar. Biz yeni anayasayı konuşmak istiyoruz. Ama onlar ısrarla etiketleri çarpıştırmak istiyorlar. Siyasi açıdan kendine güvenen ortaya çıkabilirdi ama bu tartışmadan kaçtılar. Bizim takvimimiz kendi tutarlılığı içinde ilerlemektedir" dedi.

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nu eleştiren sözlerine ilişkin açıklamada bulundu. Çelik şu ifadeleri kullandı: "Maalesef Türk siyasi tarihine büyük bir leke olarak geçmiş olan Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı'nın sayın Aile Bakanımıza dönük ifadeleri oldu. Bir hanımefendiye karşı kullandığı dil ilk başta bir sorumsuzluk ve özensizlik olarak değerlendirilebilirdi. Kendisine düzeltme fırsatı verildiği halde düzeltmedi. Arkasında durduğunu söyledi. Şu andan itibaren Kılıçdaroğlu, Türk siyaseti için bir siyasi problem olmanın ötesine geçmiş, bir ahlaki problem haline gelmiştir. Türkiye'nin köklü siyasi partilerinden biri olan CHP'nin başında olması da kuşkusuz büyük bir talihsizliktir. Türk siyasetinin seviyesini aşağıya çeken, konuşulması gereken ana meselelerinin konuşulması karşısında bir sabotaj unsuru olarak duran bir kişilik haline gelmiştir. Bir kere daha bu açıklamalarından dolayı Kılıçdaroğlu'nu kınıyoruz. Muhakkak kınanması gereken bu açıklamanın arkasında durarak CHP'de Kılıçdaroğlu ile aynı seviyeye savrulmuş oldu. Biz siyasette çeşitli polemikler, söylemler hatırlıyoruz ama en vahimi budur. Bu Türk siyasi tarihinde Kılıçdaroğlu ile beraber anılacak ve ayıplanacak bir tablodur."

"CHP TARAFINDAN SABOTE EDİLDİ"

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin  Çelik, "Uzlaşma komisyonu dağıtılmadan tartışma sürdürülebilirdi. CHP tarafından sabote edildi. Bundan sonra bir teklifte bulunacaklarsa, bu teklifi, hep beraber göreceğiz. Başkanlık sistemi de parlamenter sistem de meşru sistemlerdir. Önemli olan nasıl içeriklendirdiğinizdir. Madem başkanlık sistemine karşısınız, parlamenter sisteme ilişkin teklifinizi getirin demiştim, onu da yapmadılar. Biz yeni anayasayı konuşmak istiyoruz. Ama onlar ısrarla etiketleri çarpıştırmak istiyorlar. Siyasi açıdan kendine güvenen ortaya çıkabilirdi ama bu tartışmadan kaçtılar. Bizim takvimimiz kendi tutarlılığı içinde ilerlemektedir" ifadelerini kullandı.  

"AZERBAYCAN'IN DAVASI BİZİM DAVAMIZDIR"

Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Azerbaycan - Ermenistan savaşına ilişkin, "Azerbaycan'ın sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Davası bizim davamızdır. Bugünlerde 'İşgale dur de' şeklindeki bir kampanyaya bütün teşkilatlarımız ile birlikte güçlü bir şekilde destek veriyor vermeye devam edeceğiz. Türkiye her zaman Azerbaycan'ın yanındadır. Bu haklı davalarında sonuna kadar yanlarında olduğumuzu ifade ediyoruz" diye konuştu.

"BU KONUDA TELKİN ALMAK DURUMUNDA OLAN BİR KADRO DEĞİLİZ"

ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'ın basın özgürlüğüne ilişkin sözlerini değerlendirmesi istenen Çelik, "Kuşkusuz basın, ifade özgürlüğü, demokrasinin olmazsa olmaz bir parçası. Fakat farklı ülkelerde farklı düzenlemeler var. Bizim toplumuzda bu kavramın şemsiyesi altına girilen şeylere tolerans ile bakılmaz. Sert, sarsıcı, radikal eleştiri olabilir. Ama hakareti, farklı şekilde düzenliyoruz. Bunun da basın ve ifade özgürlüğü ile çeliştiğini düşünmüyoruz. Bu konuda telkin almak durumunda olan bir kadro değiliz. Tam tersine kendi pratiklerimizle, politikalarımızla pratiğe geçirmiş bir kadroyuz. Basın ile ifade hürriyeti hepimizin nefes aldığı bir atmosferdir. Bu konuda çok hassasız. Ama bunun arkasına sığınılarak terör faaliyeti yürüten, bizzat terör örgütü mensubu olan kişilerin önümüze gazeteci olarak getirilmesine de tabi ki, itiraz ediyoruz" diye konuştu.

PYD'NİN DAESH'TEN FARKI YOKTUR

Çelik, "DAESH ile mücadele adı altında batılılarla kurmaya çalıştığı ilişki, sadece bir örtbas etme ilişkisidir. Bir terör örgütünü bir başka terör örgütü ile mücadele etmesi onu terör örgütü olmaktan çıkarmaz. Oradaki güçlere bir takım silahlar veriliyor. Bu verilen silahların DAESH ile mücadele adı altında verilen silahların bir kısmının PYD'nin eline geçtiğine dönük tespitlerimiz var. Türkiye olarak uyarılarımızı yaptık yapmaya devam edeceğiz. Bu geçmişte Afganistan'da ve başka yerlerdeki hataların tekrarıdır. PYD, kendi halkını katleden rejim ile işbirliği ile Suriye'nin kuzeyinde mevzi elde etmiş.  PYD, kendisine meşruiyet alanı yaratmaya çalışmaktadır. PYD'nin, DAESH'ten bir farkı yoktur. Yapılan yardım da ikisine yapılan yardımdan farksızdır" ifadelerini kullandı.

ABD'NİN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

Bass'ın PKK'nın silah bırakmasına ilişkin açıklamalarına ilişkin Çelik,  "PKK'nın silah bırakması kadar PYD'nin, YPG'nin de silah bırakması için çağrı yapmasını beklerdik. Bu tabi kendilerinin değerlendirmesidir" dedi.