Altınapa Barajının suyu çekildi, Selçuklu hanı ortaya çıktı
112
Konya-Beyşehir karayolunun on yedinci kilometresinde, Başarakavak yoluna sapıldıktan yaklaşık bir kilometre sonra, Altınapa Baraj Gölü sahası içerisinde. Konya-Beyşehir-Antalya kervan yolunun Selçuklu Döneminde bilinen mevcut ilk durağı. Asıl adının “Altunba Hanı” olduğu ileri sürülse de adını banisi olan dönemin önemli devlet adamlarından Şemseddin Altınaba’dan almakta. Bulunduğu mevki mevcut vakfiyeye göre “Arkıt” adını taşımakta.
212
Kitabesi bulunmayan hanın, Recep 598/Mart-Nisan 1202 tarihli bir vakfiyesi vardır. Hanın, bu vakfiye dikkate alınarak Selçuklu Sultanı II. Süleyman Şah’ın tahta çıktığı yıllarda dönemin devlet adamları arasında yer alan Şemseddin Altınaba tarafından inşa ettirildiği kabul edilmekte.
312
Türkiye Selçuklularılarının genellikle XII-XIII. yüzyıllarda inşa edilmiş avlulu ve kapalı kısmı bulunan hanlarının erken örneklerinden. Yapının ana inşa malzemesi genellikle bu dönem Selçuklu yapılarında sıklıkla kullanılan taş, mermer ve devşirme malzeme.
412
Altınapa Hanı’nın, doğu-batı doğrultuda, avlu ve kapalı kısmı hemen hemen eşit ölçülerde inşa edilmiş olduğunu eski yayınlardan öğrenmekteyiz. Günümüze ulaşan kısımları ile kapalı kısım dıştan dışa 24,00x17,60 m ölçülerinden. Ancak kapalı kısmın doğusundaki avlulu kısmın doğu kanadı büyük ölçüde yıkılmış olduğundan uzunluk ölçüsü tam olarak verilememekte. Genişlik olarak kapalı kısımla dıştan dışa aynı ölçülerde. Doğubatı doğrultusunda uzanan hanın taçkapısı avlulu kısmın doğusunda yer almaktaydı. Ancak, şimdi tamamen yok olmuş olan bu giriş istisnaları bulunmakla beraber benzer örneklerdeki gibi muhtemelen sivri kemer tonozlu, kavsaralıydı.
512
Eski resimlerde hanın güneydoğu köşesinde yer alan fevkani mescit de tamamen yıkılmış bulunmakta. Hanın avlu bölümü doğu-batı doğrultuda dikdörtgen bir şema göstermekte. Ortadaki avlunun kuzey ve güneyinde doğu-batı doğrultuda boydan boya uzanan ve alttan sivri takviye kemerleri ile desteklenen birer tonozlu mekân bulunmakta. Kapalı bölüm günümüze büyük ölçüde sağlam gelebilmiştir.
612
Evvelce sivri kemer tonozlu kavsaraya sahip bulunan girişi maalesef oldukça tahrip olmuş. Selçuklu geleneğinde, öne doğru dikdörtgen prizma şeklinde çıkma yapan taçkapı bloğunun esas giriş açıklığı ve üzerinde evvelce kitabesinin de yer aldığı kapı alınlığı tamamen yıkılmış. Taçkapı niş kemerinin üzengi seviyesine kadar da toprak dolmuştur.
712
Hanın kapalı kısmı, iki sıra dörder ayakla, ortadaki daha geniş ve yüksek olmak üzere doğubatı doğrultuda tonoz örtülü üç sahına ayrılmış. Üst örtü her sahında alttan dörder sivri takviye kemeri ile desteklenmekte.
812
İç kısım, kemerleri taşıyan ortadaki ayakların yer yer üzengi seviyesine kadar moloz dolmuştur. Üst örtüde de kısmen çöküntüler olmuştur. Kapalı kısmın kuzey duvarında bir ve güney duvarında iki adet mazgal pencere bulunmakta.
912
On üçüncü yüzyıl başlarından günümüze kadar geçen zaman içerisinde maruz kaldığı tabiat ve insan tahribatına direnen avlulu hanların Selçuklu Döneminin önemli örnekleri arasında yer alan Altınapa Hanı, Konya-Beyşehir-Antalya kervan yolunun ilk duraklarından olması sebebiyle de önemli.
1012
Döneminin tipik mimarlık ve inşaat özelliklerine sahip olan yapının baraj gölü içerisinde bulunması sebebiyle şimdilik onarımı mümkün görünmemekte.
1112
Ancak günümüze büyük ölçüde sağlam gelebilmiş olan kapalı kısmının tonoz örtüleri oldukça zayıflamıştır. Korunması gereken önemli maddi kültür varlıklarından.
1212
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.