ASKON Genel Başkanı Koca:

İSTANBUL (AA) - Anadolu Aslanları ve İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, birinci ve ikinci Körfez işgalleriyle başlayan dram sürecinin, bugün tüm tariflerin dışına çıkan bir çılgınlıkla devam ettiğini belirterek, "Bir kısım ülkelerin istihbarat örgütleri derslerine çok iyi çalışmışlar, mal ticaretinin işlevsiz kaldığı bir noktada terör ve terörist ihraç etmek gibi bir formül bulmuşlar" dedi.

Koca, ASKON tarafından Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un da katılımıyla düzenlenen istişare toplantısında yaptığı konuşmada, dünyanın gerçek bir kaos atmosferinde debelenmeye devam ettiğini, 2008 krizinin sağlıklı bir şekilde atlatılamadığını ve ekonomik dengesizliklerin bütün ülkeleri etkilediğini söyledi.

Sebebi tam bilinemeyen bir kısım gerekçelerle dünyanın, içinde bulunduğu bunalımın faturasını adeta bölgeye kestiğini savunan Koca, şunları kaydetti:

"Her tarafta kriz var ancak bizim bölgemizde ateş var. Hem de cehennem gibi. Birinci ve ikinci Körfez işgalleriyle başlayan dram süreci, bugün maalesef tüm tariflerin dışına çıkan bir çılgınlıkla devam ediyor. Ancak şurası çok belli oluyor; bir kısım ülkelerin istihbarat örgütleri derslerine çok iyi çalışmışlar, mal ticaretinin işlevsiz kaldığı bir noktada terör ve terörist ihraç etmek gibi bir formül bulmuşlar. Bölgemizi bir 'eşek arısı kovanı'na benzettiler ve tüm dünyadan kendilerine göre terörist saydıkları gençleri buraya çekecek formüller ürettiler. İşin içine bir kısım devletleri de katarak bölgeyi cehennem çukuruna çevirdiler."

- "Meydana gelen her hareketlilik Müslüman'ın ya malına ya da canına mal oluyor"

Koca, bu bölgenin kendileri için her şey olduğunu ve tamamına yakınının Müslümanlardan oluştuğunu vurgulayarak, "Meydana gelen her hareketlilik Müslüman'ın ya malına ya da canına mal oluyor" diye konuştu.

Türkiye'nin de bölge içinde bulunduğunu anımsatan Koca, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ateşin sıcaklığını her adımda hissediyoruz. Çoğu zaman korların bir kısmı bizim sınırlarımız içine de düşüyor. Merak ettiğimiz konu şu; böyle bir fotoğraftan çıkış için hükümetimizin nasıl bir strateji ürettiği. Yakın ve orta vadede hükümetin gördüğü ve kontrol edebildiği bir süreç var mı? 'Can' meselesinin söz konusu olduğu yerde elbette ekonomi konuşmak son derece yanlış olur. Sonuç itibarıyla bu bölgede bizim projeksiyona ihtiyacımız var. Bu noktada biz üretimden, pazarlamadan gelen gücümüzü bu bölgede çok iyi değerlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bunun için de birliğimize, beraberliğimize, ümide, plana, stratejiye ve güvene ihtiyacımız var."