CHP Muğla Milletvekili Aldan:

TBMM (AA) - CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, yeni anayasa çalışmaları konusunda, "Bizim masaya oturtulmak istenmemizin ana nedeni; Türkiye'ye başkanlık sistemini empoze etmektir. Sayın Recep Tayip Erdoğan partisine yeniden hakim olmak istiyor" dedi.

Aldan, düzenlediği basın toplantısında, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararıyla ilgili olarak AYM'ye, "esastan inceleme yapamayacağı, olağan kanun yolları tüketilmeden karar verdiği, kararının gerekçesi yazılmadan açıklamayacağı, kendisini ilk derece mahkeme konumuna soktuğu" eleştirileri yöneltildiğini söyledi.

AYM’nin, bir tutukluluğun kişinin hak ve özgürlüğüne aykırı olduğunu tespit etmek için esasa girmek zorunda olduğunu savunan Aldan, şekil bakımından inceleme kısıtlamasının bir kanun veya Anayasa hükmünün iptaline ilişkin olduğunu kaydetti. "Bu bir Anayasa değişikliği değil, hak ihlalinin tespitidir. Dolayasıyla AYM, esastan inceleme yapma yetkisine haizdir" diyen Aldan, itiraz mekanizmasının sona erdiğini, iç hukuk yollarının tutukluluk açısından tüketildiğini savundu.

Dündar ve Gül’ün yayımladığı haberin, MİT tırlarının aranmasına ilişkin olay yerinde tutulan "olay yeri yakalama ve tespit tutanağı" olduğuna işaret eden Aldan, bu evrakın olay yerinde, isteği halinde şüpheli veya avukatına verildiğini, dosyanın gizliliğine ilişkin tek istisnanın bu tip evraklar olduğunu, bunların sanıktan, şüphelinden ve avukatından gizlenemeyeceğini kaydetti. Aldan, "Olay günü bu evrak şüpheli ve avukatlarınca elde edilmiştir. Dava dosyasında, Yargıtayda süren dava dosyasında da var. Bunu devlet sırrı niteliğinde sayabilir miyiz? Neredeyse sütçünün, yoğurtçunun elindedir. Bunu devlet sırrı niteliğinde sayma olanağı yoktur" diye konuştu.

Dündar ve Gül’ün eylemlerinin TCK'nın 285. maddesine aykırılık olduğunu, bunun soruşturmanın veya duruşmanın kapalılığını ihlal suçu olduğunu dile getiren Aldan, "Lakin 2012 yılında bu Parlamento, Şamil Tayyar için bir değişiklik yapmıştır. Tayyar'ın Ergenekon ve Balyoz soruşturmasına ilişkin gizli bilgeleri sürekli köşesinde yayınlaması ve kitap çıkarması nedeniyle hakkında 40'a yakın dava açılmıştır. Bu davalarda verilen mahkumiyet kararları, Yargıtayda onaylanacak aşamaya geldiğinde 285. maddeye bir fıkra eklenerek, 'haber amaçlı soruşturmanın gizliliğini ya da kapalı duruşma konusunu ihlal etmek suç oluşturmaz' denildi. Bundan yola çıkarsak şu anda Dündar ve Gül'ün zerre kadar suçları yoktur. AYM, bir anlamda bunu tespit etmektedir" dedi.

AYM'nin, AİHM'in denetim anlayışı içinde kararı verdiğini belirten Aldan, kararı olumlu bulduğunu, ancak Türkiye'de ciddi anlamda yargı reformuna ihtiyaç duyulduğunu savundu. Aldan, AYM karalarının herkesi doğrudan bağladığını, ihlal kararını mahkemenin uygulamakla yükümlü olduğunu, uygulamaması halinde üç hakimin anayasaya aykırılıkta bulunmuş olacağını söyledi.

TBMM Anayasa Mutabakat Komisyonu ile ilgili CHP'nin tavrının eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine Aldan, şunları söyledi:

"Gazetecileri hiç suçu yokken cezaevinde 90 gün tutan, demokratik hak ve özgürlükleri önemli ölçüde kısıtlayan, İç Güvenlik Paketi ve MİT düzenlemesini getiren anlayıştan demokratik anayasa beklemek doğru olmaz. Bizim masaya oturtulmak istenmemizin ana nedeni; Türkiye'ye başkanlık sistemini empoze etmektir. Başkanlık sistemi, bir tek şey için isteniyor. Sayın Recep Tayip Erdoğan partisine yeniden hakim olmak istiyor. Şu anda zaten başkan üstü başkandır. Başkanlıktaki tek amacı, geride bıraktığı partisi... Yani evini birine kiraya vermiş, villaya taşınmış. Ama eve oturan kişi evi sahiplenir gibi olmuş. Şimdi yeniden evine dönmek istiyor, 'o eve ben hakim olayım' istiyor."

Türkiye'nin demokratik, özgürlükçü, çoğulcu bir anayasaya ihtiyacı olduğuna işaret eden Aldan, "Bu noktada en can alıcı unsur, Başkanlık konusu. Bu anlamda CHP olarak Başkanlığı ön şart olarak getirdik. 'Başkanlık düşüncemiz yok' desinler, biz bugün otururuz o masaya. Şu anda zaten biz yarı başkanlıkla yönetiliyoruz. Ama fiiliyata bakarsanız Türkiye tam başkanlıkla yönetiliyor" diye konuştu.

Aldan, başkanlıkta eyaletlerin de söz konusu olacağını ifade ederek, "Biz bunu yaparsak Türkiye'de rejim değişikliği olur. Türkiye'de rejim değişikliği sonucunu doğuracak bir masaya oturmak geçmişimize ihanettir. Başkanlık ve rejim değişikliğine yönelik bir talep gelmesin, biz seve seve CHP olarak o masaya otururuz. HDP, AKP ile sıcak temas noktası olarak görüyor o masayı. MHP ise 'bu ikisi bir iş çevirmesin, ben de burada denetmen sıfatıyla olayım' anlayışıyla oradadır. Ama CHP gerçekten demokratik, özgürlükçü, çoğulcu bir anayasa peşinde" dedi.