Çiftinin imdadına yetişen son yağışlar ‘Tahıl Ambarı’nda yüksek rekolte umudunu artırdı

Çiftinin imdadına yetişen son yağışlar ‘Tahıl Ambarı’nda  yüksek rekolte  umudunu artırdı
Meram Ziraat Odası Başkanı Yağız, “Nisan ayındaki kuraklık bitkilerimizi sıkıntıya sokmuştu. 4-5 gündür devam eden yağışlar eğer bir hafta daha geç gelseydi hububat diye bir şey kalmayacaktı. Konya’da artık hububat olmama tehlikesi ortadan kalktı" dedi.

Son günlerde yağan yağışların tüm Konya’da çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü ifade eden Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, “Nisan ayındaki kuraklık bitkilerimizi sıkıntıya sokmuştu. 4-5 gündür peyderpey devam eden yağışlar eğer bir hafta daha geç gelseydi hububat diye bir şey kalmayacaktı. Konya’da artık hububat olmama tehlikesi ortadan kalktı” dedi.

Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası’nda kurak geçen üretim sezonun ardından gelen yoğun kar yağışı üreticileri sevindirdiyse de gözler nisan ve mayıs aylarında yağması beklenen yağışlardaydı. Nisan ayının Konya’da yağışsız geçmesiyle birlikte kara düşüncelere gark olan çiftçilerin son günlerdeki yağışlarla yüzleri gülüyor. Meram Ziraat Odası Başkanı Murat Yağız, “Geçtiğimiz 3-4 yıldır dünyada ve ülkemizde bir kuraklık söz konusuydu. Geçen bu kuraklık had safhaya ulaştı. Bunun akabinde ekim döneminden sonra güzel güçlü kış yağışları oldu. Konya yüzde 60-65 oranında kuru tarım yapmakta. Nisan ayında yağmayan yağışlar bitkilerimizi sıkıntıya sokmuştu. 4-5 gündür peyderpey devam eden yağışlar eğer bir hafta daha geç gelseydi hububat diye bir şey kalmayacaktı. Allah-u Teala’ya sonsuz şükürler olsun son anda imdadımıza yetişti. Yağan yağışlar Konya’mızın neredeyse tamamında etkili oldu. İstenilen seviyelerde yağdı. Şuan için Konya’da artık hububatın olmama tehlikesi ortadan kalktı. Ki önümüzde meteoroloji verilerine göre bir dalga daha geliyor. İkinci yağacak bir yağış 3 milyon ton olan üretimimizin altına düşürmeyeceğini, hatta üstüne çıkaracağını ön görüyoruz. Son günlerde yağan yağışlar hububatta üretim tehlikesini ortadan kaldırmış olsa da çiftçilik öyle bir meslek ki her an bir senelik emek zayi olabilir. Çok kuvvetli rüzgar olur ürünü yatırır. Dolu yağışları, çok kuvvetli yağacak yağışlar zarar verebilir. Bu durumlar inşallah yaşanmazsa bu verdiğimiz rekolte rakamları geçerli” dedi.

manset-3.jpg

TOHUM, GÜBRE VE MAZOT DESTEĞİ

‘Taşı toprağı ekin’ söyleminin de çiftçiye yeterli kadar geçmediğini ifade eden Yağız sözlerini şu şekilde bitirdi: “Yetkililerimizin bu söyleminde demek istenileni çiftçimiz biliyor ama üreticinin ekecek gücü yok. Çiftçi olmayan gübre ile tohumla nasıl eksin. Gübre fiyatları yüzde 400-500 arttı. Tohum fiyatları yüzde yüz arttı. Çiftçi nasıl ekecek. Bunu ek diyorsan tarımsal destekleme modelini değirmeliyiz. Üretime dayalı modele getirmememiz lazım. Bir yıl sonra hasatta verilen desteklerin ekim yapılmadan önce verilmesi lazım. Devlet bize ekmeden dikmeden para versin de demiyoruz. Biz desteği doğrudan bir gelir olarak görmüyoruz. Burada bir yanlış algı var. 2022’nin desteklerini 2023’ün Mart-Nisan ayında değil, bu yılsonunda bana ver ki ben de bir sonraki sezona hazırlanıp daha çok yer ekebileyim. Bunu da tüm ürünler için de demiyoruz. Hububat ve bakliyat tipi, stratejik öneme sahip ürünlerde destek modeli değişmeli. Hatta destek olarak da verilmeyebilir. Üretimin tam anlamıyla oturması için, eğer şüpheler varsa, üretim haricinde başka yerlerde bu desteklerin kullanılacağı düşüncesi varsa tohum, gübre ve mazot olarak da verilebilir.” (Mehmet Günnar)

manset-1.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.