Ciğerci Fatih: Yinsin içilsin gardaşım

Konya’nın markası olan ve yaklaşık 6 ay önce Sancak’ta 2. şubesini açan Ciğerci Fatih, Ramazan ayında da Konyalıya hizmet vermeye devam edecek. Sancak şubesi ile aile mekânı oluşturduklarını aktaran Fatih Gülmez, “Hizmet anlayışı ve kalitesi açısından misafirlerimizin samimi bir ortamda yemek yemesi bizim tercihimizdir” dedi.

Yaklaşık 7 yıldır Konya’da hizmet veren ve Konya’nın markası olan Ciğerci Fatih, gelen yoğun talepler doğrultusunda Sancak mevkiinde 6 ay önce açtığı 2. şubesi ile Ramazan ayında faaliyetlerine devam ediyor. Ciğerci Fatih’in kuruluş hikâyesini anlatan firma sahibi Fatih Gülmez, “Biz Ciğerci Fatih Olarak 2013’ün altıncı ayında bu işe başladık. İlk olarak Marangozlar Sanayii’nde başladık. İki masa ile başladığımız restoranımızda 2014 yılında profesyonel olarak Anadolu Sanayii’nde çalışmamız başlamış oldu. Tabii bizim segmentimiz ne seyyar ne de restoran ikisinin arasında esnaf lokantası tarzında açtık. Bundan beş ay öncesine kadar tek olan işletmemizin yanına ikincisini de açtık. Tabii işletmeler arasında da illaki farklar oluyor. Orada ki usta ile buradaki ustanın tuz atışı bile lezzette fark yaratır. Bu yeni şubemizi ilk açtığımız zamanlar şunu düşündük. Diğer işletmemiz bize yeterli gelmiyordu. Bizi yalnız ve tek bırakmayan kişiler ise müşterilerimizdir. Bizler dostça ve samimi bir şekilde yaklaşıyoruz. Diğer yerlerde edindiğimiz müşterilerimiz ve yeni şubemizin açılışından sonra ailesiyle beraber gelenlerde oldu. Aileler sanayi bölgesine gelmekte zorluk yaşıyorlardı. Buraya geçince o sorunumuzu da ortadan kaldırmış olduk. Üst katta bulunan bir locamız var. Sancak şubemizin ağırlığını aileye ve toplantı solanları amacıyla kullanılmak için açtık. Yeni şubemizde de yaklaşık 30 ila 35 masamız yer alıyor. Ramazan ayından sonra menülerimize de lahmacunu eklemeyi düşünüyoruz” diye konuştu.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÇOK ÖNEMLİ

Hizmet sektöründe 7 yıldır faaliyet gösterdiklerine değinen Fatih Gülmez, “Konyalı müşterilerimiz ve çalışmalarımız sayesinde işlerimiz rast gitti. Yaklaşık olarak da Konya’da 7 yıldır bu işi yapmaktayız. En büyük özelliğimiz ise ürünlerimizi kaliteli kullanmamızdır. 6 yıldır çalıştığımız baharatçıdan tutun kasabına kadar aynı yerden alışveriş yapıyoruz. Bütün tedariklerimizi biz sürekli olarak değiştirmiyoruz. Çünkü bir lezzet yakalamışız ve onu üzerinden gitmeye devam ediyoruz. Burada en önemli şey bizim için müşteri memnuniyetidir. Her şey bir tarafa müşteri buraya geldiği zaman samimi bir ortam yakalamasıdır. Hizmet anlayışı ve kalitesi açısından misafirlerimizin samimi bir ortamda yemek yemesi bizim tercihimizdir” şeklinde konuştu.

BİREBİR DÂHİL OLMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUM

Kaliteli malzeme kullanın başarıyı arkasında getirdiğine dikkat çeken Gülmez, “Her şeye birebir dâhil olmaya ve özen göstermeye çalışıyoruz. Kendimde bizzat işin içerisinde olup ocakta yer alıyorum. Piyasanın en iyi ürünlerini kullanarak müşterilerimize hizmet vermeye çalışıyoruz. İnsanların yemeyeceği yemekleri misafirlerime sunmam. Örneğin birçok restoran menülerine veya sosyal medya hesaplarına fotoğraf koyuyorlar ve bunların üzerinde oynama yaparak müşteri çekmeye çalışıyorlar. Fakat insanlar merak edip gittiği yerlerde yemeği beğenmeden geri dönüyor. Bizde ise ciğerse olduğu gibi ocakta, salataysa masa da ne şekilde gösterirsek o şekilde sunuyoruz. Çekim yapan arkadaşlarıma da aynısını söyleyerek fotoğraflar üzerinde oynamamalarını ifade ediyorum” ifadelerini kullandı.

DANİMARKA’DAN ŞUBE İSTEĞİ

Müşteri memnuniyetinden kaynaklı Danimarkalı bir müşterinin kendilerinden Danimarka’da ve İskandinav ülkelerinde franchising şube açmalarını isteğine değinen Gülmez, ‘Konya’da bize gelmenin sebebi nedir’ diye sorduğumda ilginç bir surumla karşılaştım. Gelen misafirimiz Danimarka’da Türkiye’ye ye gelen insanlara anket yapıldığını, Aksaray, Niğde, Karaman ve Konya’da ön plana çıkan ilk restoran bizim olduğumuzu söyledi. İlk başladığımızda şubeleşmeyi düşünmüyordum. Fakat yeni şubemizi zorunluluktan açtık. Bunun sebebi ise etrafımızdan gelen istekler neticesinde oldu” dedi.

İTİBARIMIZI BİRİNCİ SIRAYA YERLEŞTİRDİK

Yeni şubelerini açabilmek için yoğun tempoda çalıştıklarını belirten Gülmez, “Yeri geldi temizlik yaptık, ocakta durduk, bulaşık yıkadık ve bunca sene bu şekilde çalıştık. Çünkü insanlar bizlere itibar edip buralara gelmiş yemeklerimizi yemişler. İnsanın malı ve mülkü çok olur ama itibarı olmaz. Biz her zaman parayı ikinci planda tutup itibarımızı birinci sıraya yerleştirdik. Ciğerci Fatih denildiği zaman ‘Bu adamın işi iyidir’ denilmesi yeterlidir bizim için. İnsanlar aileleriyle gelip eşini, dostunu, çocuğunu bizim işletmemize gönderiyorsa, burada yemek yediriyorsa bu benim için itibardır” diye konuştu.

RAMAZAN MENÜLERİMİZ 130 LİRA

Ciğerci Fatih olarak afaki bir fiyat aralığı belirlediklerini vurgulayan Gülmez, “Bugün kömür, salata, ezme, sebze ve et almaya gittiğimizde bize en aşağı 200 liraya maliyet oluyor. Ciğer olmuş bugün 110- 120 lira et şu anda 150 lira olmuş. Bakıldığında lezzet amaçlı etlerimizi de özel olarak alıyoruz. Ciğer porsiyonu 65 liraya veriyoruz. Önümüzde de Ramazan var. Bizlerde menümüzü hazırladık. Arkadaşlarımızın hazırladığı menünün maliyeti 150 lira tutuyor. 60 lira porsiyon, 20 lira çorba, 20 lira tatlı, 10 lira içecek, 20 lira ise iftariyelik malzemelerin maliyeti tutuyor. Şimdi bir asgari ücretli 4 kişi gelip yemek yese tutacak olan fiyat onu zorlar ve bir daha gelmez. Şimdi fiyat aralığını azaltsam işletmem zorlanacak. Bizde Ramazan menülerinin fiyatını 130 lira olarak belirledik” diyerek sözlerine son verdi.