Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "AYM-Yargıtay" kavgasıyla ilgili ilk değerlendirme

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan "AYM-Yargıtay" kavgasıyla ilgili ilk değerlendirme
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında yaşanan tartışmayı değerlendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu tartışmada taraf değil, hakem konumundayız" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında "Can Atalay" kararı üzerinden yaşanan restleşme ve kavga ile ilgili olarak, "Biz bu tartışmada taraf değil, hakem konumundayız" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 85'inci yılı nedeniyle düznelenen törende yaptığı konuşmada Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay arasında yaşanan tartışmanın "yeni anayasa" ihtiyacını bir kez daha teyit ettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunu ifadeleri kullandı: "Elbette her kurum gibi kurumlarının da kararları tartışılabilir. Türkiye'de yüksek mahkemeler dahil hiçbir organ, hiçbir kurum layüsel değildir, eleştirilemez değildir. Geçmişten beri bizim de Anayasa Mahkemesi'nden Yargıtay ve Danıştay'a kadar hemen her yargı merciinin katılmadığımız, eleştirdiğimiz kararları olmuştur.

Ancak bu defa farklı bir sorunla karşı karşıyayız. Anayasa'nın 104'üncü maddesi, Cumhurbaşkanı olarak bize 'yürütmenin' başı olma yanında devlet başkanı sıfatıyla devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin etme görevi de vermektedir. Dolayısıyla biz bu tartışmada taraf değil, hakem konumundayız.

Yürütmenin başı ve ülkenin en büyük siyasi partisinin genel başkanı olarak yaptığımız ve yapacağımız değerlendirmeler bu konumumuzun gereğini yerine getirmemize asla mani değildir. Yargının iki kurumu arasındaki yetki tartışmasının çözüm yeri anayasadır, yasalardır.

Ancak anlaşılan o ki mevcut anayasamız ve dolayısıyla ona göre şekillenen yasalarımız bu konuda da yetersiz kalmaktadır. Darbecilerin bundan 41 sene önce Türkiye'ye biçtiği gömlek, yapılan 20'yi aşkın tadilata rağmen 2023 Türkiye'sine artık dar gelmektedir.

Gerçi birileri bu meseleyi hukuk devleti ve anayasa hükümleri çerçevesinde tartışmak yerine hemen en iyi bildikleri 'vesayet, darbe, işgal' kavramlarının arkasına saklanarak sulandırmaya çalışıyor. En büyük özellikleri darbe çığırtkanlığı yapmak ve vesayetin kanatları altında palazlanmak, 15 Temmuz destanına kontrollü darbe iftirası atmak olanlardan başka bir tavır beklemenin beyhude olduğunun farkındayız. Buna rağmen hiç değilse böyle kritik meselelerde ülkenin ve milletin hayrına bir uzlaşma zemini yakalama umudumuzu korumak istiyoruz.

Biliyorsunuz aynı çevreler daha düne kadar Anayasa Mahkemesi'yle, Yargıtay’ıyla, Danıştay'ıyla, ilk derece mahkemeleriyle tüm yargı kurumlarımızın mensuplarına ağız dolusu hakaret ediyorlardı. Bugün bakıyorsunuz, başka telden çalıyor. Emin olun yarın bir başka sebeple bugün göklere çıkardıkları kurumları ve kişileri yerin dibine batırmaktan çekinmezler. Çünkü bunların gündemi soruna çözüm üretmek değil, önüne arkasına bakmadan her konuyu siyaseten fırsata çevirmektir. Ortada ilke olmayınca konjonktüre göre esip gürlemeler, esen rüzgara göre yön değiştirmeler de kaçınılmaz hale geliyor.

Ülkenin ve milletin hayrına çözümler peşindeyiz. Son tartışmaya kimin haklı, kimin haksız olduğundan ziyade bu hadisenin işaret ettiği ihtiyaçların bir an önce giderilmesi için neler yapılması gerektiği zaviyesinden bakıyoruz. Karşımıza ülkemizi bir an önce yeni anayasaya kavuşturma ihtiyacının gerekliliği çıkıyor. Yeni anayasa meselesini ısrarla gündemde tutmamızın günlük siyaset söylemi değil, hayati bir konu olduğu bu vesileyle herhalde daha iyi anlaşılmıştır.

İnşallah bu hususta Mecliste gereken anlayış birliğine ulaşılarak yeni anayasa en kısa sürede başlatılır. Tabii bu arada biz de devletin başı olarak kurumlarımız arasındaki görüş ayrılığının bir anayasa ve sistem krizi haline dönüşmesinin önüne geçecek adımları süratle atacağız. Hem yüksek yargı kurumlarımızın temsilcileriyle hem bu konuda etkinliği herkese kabul edilen hukukçularımızla görüşerek meseleye bir hal yol muhakkak bulacağız. Gerekirse anayasa ve yasa değişiklikleri dahil tüm yöntemleri kullanarak tekrar böyle bir tartışmanın ortaya çıkmaması için gerekenleri yapacağız.”

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.