Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)- "Rusya ile birlikte yürüttüğümüz Suriye'de kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve ardından anlaşmazlıklara, görüşmeler yoluyla siyasi çözüm aranması çalışmalarında umut verici gelişmeler var. Bu sürecin başarıyla neticelenip Suriye

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Rusya ile birlikte yürüttüğümüz Suriye'de kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve ardından anlaşmazlıklara görüşmeler yoluyla siyasi çözüm aranması çalışmalarında umut verici gelişmeler var. Bu sürecin başarıyla neticelenip Suriyeli kardeşlerimizin yaşadıkları acıların ve uğradıkları mağduriyetlerin bir an önce sona ermesi en büyük temennimizdir." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 33. Muhtarlar Toplantısı'ndaki konuşmasında kendisinin İstanbul'da 4,5 yıl belediye başkanlığı, 11 yılı aşkın kesintisiz başbakanlık ve 2,5 yıldır da cumhurbaşkanı olarak hizmet verdiğini anımsatarak, "Görev verdiniz ben de görevimin gereğini yerine getiriyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buradan siz kıymetli muhtarlarıma ve sizlerin şahsında milletime soruyorum, yaptığım her işin, attığım her adımın, ağzımdan çıkan her sözün kamuoyunun gözü önünde cereyan ettiği bu uzun sorumluluk dönemimde hayat tarzı baskısı altında kalan acaba tek bir kişi var mıdır? Ben bunu hepinize sormak isterim, yani kim acaba bu ülkede 'ben şu şekilde yaşamak istiyordum da yaşayamadım veya şöyle giyinmek istiyordum da giyinemedim' diyen var mı? Bütün bunlar ortadayken bakıyorsunuz birileri sosyal medyayı kullanıyor, birileri Facebook'tan, birileri bakıyorsunuz gazetelerinde, köşelerinde, vesaire hala utanmadan, sıkılmadan bunları yazabiliyorlar. Bu yalanı bu iftirayı, bu istismarı yapanların kendileri en başta olmak üzere kimin yediğine, içtiğine, giydiğine, gezdiğine, aldığına, sattığına karışılmıştır soruyorum. Herkes gibi ben de tasvip etmediğim görüntüleri, ifadeleri eleştirmişimdir. Bunları da bireysel ifade özgürlüğümün sınırları dahilinde söylemişimdir ama asla temsil ettiğim kamu gücünü kullanarak, kimsenin hayat tarzına müdahale sayılabilecek bir yola başvurmadım. Bu yönde bir uygulamaya asla tevessül etmedim. Kurucusu olduğum siyasi partinin de bu yönde girişimi, adımı hiçbir zaman bu noktada olmamıştır."

Erdoğan, 14 yıl önce yola bu kararlılık ve anlayışla çıktıklarını ve bu anlayışla da sürecin devam edeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı olarak, böyle bir yola başvurduğuna dair en küçük bir örneğin dahi gösterilemeyeceğini belirten Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Hayatı, Türkiye'yi bir kesimin diğerleri üzerinde tahakküm kurduğu bir ülke haline getirmek isteyenlere karşı mücadeleyle geçmiş şahsımdan başka, farklı bir davranış bekleyenler daha çok beklerler. Çünkü biliyorum ki, dünyadaki ve ülkemizdeki herkesin aynı hayat biçimine sahip olma mecburiyeti yoktur. Bununla birlikte hayat biçimlerine saygı anlayışı tek yönlü değildir, karşılıklıdır.

Ezan okunmasına tahammül edemeyenlerin müezzinin üzerine yürümesi ne kadar yanlışsa, namaz kılmayana karşı zor kullanılması da aynı derecede yanlıştır. Geçmişte, örtülü olduğu için okullara alınmayan kız çocuklarımıza yapılanlara nasıl rıza göstermemişsek, bugün aksi yönde bir davranış sergilenmesi halinde aynı tavrı ortaya koyarız. Çoğunluğun azınlığa tahakkümüne karşı olduğumuz gibi azınlığın çoğunluğa tahakküm etmesine de karşı olduğumuzu da açıkça ifade etmek isterim."

- "Bu birikime saldıran herkes milletimizden hak ettiği dersi almıştır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu hassasiyetlerin hep birlikte ve herkes için gösterilmesi gerektiğine de dikkati çekerek, "Bu toprakların ve üzerinde yaşayanların yıllardır ayakta kalabilmesinin sırrı tüm farklılıklarının üzerinde ortak bir vatan ve millet bilinci inşa edebilmesi, müşterek bir gelecek tasavvuru oluşturulabilmesidir. Bu birikime saldıran herkes milletimizden hak ettiği dersi almıştır, almaya da devam edecektir." ifadesini kullandı.

Milletin varlığına ve birliğine yönelik saldırıların hesabını sormanın en başta gelen görevlerinden olduğunu vurgulayan Erdoğan, hiç bir sıfat ve konumun bu hesabın sorulmasına mani olmayacağını bildirdi.

Bu ülke ve devletin hem ekmeğini yiyip hem kendisine ihanet edenleri sırtında taşımak mecburiyetinde bırakılamayacağını aktaran Erdoğan, "Biz milletimizle birlikte yürüttüğümüz istiklal ve istikbal mücadelemizi bu tescilli Ali Kemallere rağmen, zafere ulaştıracağız, hiç merak etmeyin. Vatandaşlarımdan şu gerçeği de unutmamalarını istiyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Ülkemizde hesap sormayı yaptırıma dönüştürebilecek tek merci de hukuktur, devletin ilgili kurumlarıdır. Kimsenin sokağa çıkıp da bu işi kendi başına yapma hakkı ve salahiyeti yoktur. Tüm kesimleri bu konuda dikkatli olmaya hukuka riayet etmeye, davet ediyorum." diye konuştu.

- "Yasal haklarımı kullanmanın dışında bir yola başvurmadım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin hayat biçimi yüzünden en çok saldırıya maruz kalmış siyasetçisinin kendisi olduğuna işaret ederek, "Hakkımda demediklerini bırakmadılar. Yetinmediler, eşime çocuklarıma saldırdılar. Benim gibi Karadeniz kökenli Kasımpaşa'da yetişme, her türlü mücadelede aktif rol almış birisi bile bu durum karşısında yasal haklarımı kullanmanın dışında bir yola başvurmadım. Bazı şeyleri elle düzeltmek mümkün değilse dilimizle, eğer bu da mümkün değilse kalbimizle buz ederek mücadelemizi yürüteceğiz. Dikkat ederseniz burada meşru olmayan yöntemleri kullanmak, hele hele şiddete başvurmak kesinlikle yoktur." değerlendirmesini yaptı.

Erdoğan, şiddete başvuranların bölücü terör örgütü PKK, FETÖ, DHKP-C olduğunu belirterek, bunların siyasi uzantılarının da şiddetle belli bir yere gelebildiklerini vurguladı.

Her ne kadar ilk saatlerine üzüntülü başlamış olunsa da 2017 ile ilgili ümit ve beklentilerini güçlü bir şekilde muhafaza ettiğini belirten Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:

"Terörle mücadelede tarihin en büyük başarılarını elde ettik, ediyoruz. Bölücü terör örgütünden DEAŞ'a, FETÖ'den diğerlerine kadar tüm terör örgütleri, bir yandan devletimizin diğer yandan milletimizin kuşatması altındadır. Suriye'de El Bab operasyonunu inşallah kısa sürede bitirecek şekilde yeni bir tertiplenmeye gidildi. İnşallah bu çok yakın bir zamanda hallolacak. Ardından Münbiç başta olmak üzere, terör örgütlerinin yuvalandığı diğer bölgeleri de temizlemekte kararlıyız.

Rusya ile birlikte yürüttüğümüz Suriye'de kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve ardından anlaşmazlıklara görüşmeler yoluyla siyasi çözüm aranması çalışmalarında umut verici gelişmeler var. Bu sürecin başarıyla neticelenip Suriyeli kardeşlerimizin yaşadıkları acıların ve uğradıkları mağduriyetlerin bir an önce sona ermesi en büyük temennimizdir."

Erdoğan, Irak'ta mezhep çatışması çıkartmaya yönelik her adımın da yakından takip edildiğine işaret ederek, cuma günü Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak seyahatiyle diplomatik ilişkilerin çok daha iyi bir noktaya yeniden taşınacağını bildirdi.

Gerekirse bölgedeki gücün daha da artırılarak, bu tür felaketlerin ortaya çıkmasını önleyecek her türlü adımı atacaklarına dikkati çeken Erdoğan, "2017 yılı içinde tüm bu meselelerin önemli ölçüde çözüm yoluna gireceğini düşünüyoruz. Bölge halkının özellikle son gelişmeler ışığında oynanan oyunu gördüğüne inanıyorum." dedi.

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.