Davutoğlu: Yerine 5-10 TOMA alacağız

Davutoğlu: Yerine 5-10 TOMA alacağız
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kobani için yapılan şiddet eylemlerine katılanların tek tek yargı önüne çıkarılacağını söyledi. Davutoğlu, “Yakılan her TOMA’nın yerine 5-10 TOMA alınacak” dedi.

 Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşma yaptı.

Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

"Tam bir vandalizm ve eşkıyalık yaptılar. Türkiye IMF borcunu kapamış, borcunu sıfırlamışken Gezi provokasyonu yapılmıştı. Birileri bu millete bayramları zehir etmeye çalışıyor. Ahdimiz ve andımız olsun ki bu millete bayramları yaşatmaya devam edeceğiz. Kim ne yaparsa yapsın, o provokatörlere hesabını sormayı biliriz.

2015 seçimleri ipotek altına alma çabasıdır. 2015 seçimlerine milleti huzur içinden götürmeye kararlıyız.

Bir, kamu binası ve kamu oteriteleri hedef alındı. İki, işyerleri hedef alındı. Üçüncü hedef ise AK Parti’dir. CHP ve MHP çekinebilir ama AK Parti’nin hiçbir ferdi çekinmez, korkmaz.

Kamu düzenine dönük olarak, 'Biz istediğimiz zaman kamu düzenini bozabiliriz' diyenlere mesajımız şudur: Çözüm süreci, kamu düzeninin alternatifi değildir. Kamu düzeni, her ne surette olursa olsun kesinlikle teminat altına alınacaktır. Tek tek herbirini hukukun önüne çıkartacağız. Güvenlikle ilgili tedbirler alınacak. 

Yakılan her TOMA’nın yerine 5 TOMA, 10 TOMA alınacak. Yangın yerinde gül yetiştireceğiz. Güvenliğin ve özgürlüğün teminatı AK Parti’dir. Kim zarar verirse ona geri dönecek.

Birçok konuda güvenliği teminat altına alıcı adımlar atacağız. Türkiye'de polis bir yere müdahale ettiğinde bunu 'aşırı güç kullanımı' olarak görenlerin Frankfurt'ta, Londra'da ya da New York'ta benzer tavırlar aldığında bunu normal güvenlik tedbiri olarak görmeleri çifte standarttır, kabul edilemez. Kesinlikle emniyet güçlerimizin ve bu anlamda da yargı sistemimizin olaylara seri ve çabuk bir şekilde müdahale etmesini garanti altına alacağız.

Onlar yaktılar yıktılar, biz inşa edeceğiz, ihya edeceğiz. Kobani’de kendileri gibi düşünmeyenleri baskı altına aldılar. İlk gelen Kürt kardeşlerimiz, PYD baskısından kaçarak geldiler. Şimdi onu Güneydoğu’da yapmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin her santimetre karesinde hem al bayrak, hem AK Parti bayrağı olacak. Diyarbakır biziz, biz Diyarbakırız. CHP, Hakkari’ye bayraksız gitti. O bayrak ezilmişlerin bayrağıdır, emperyalistlere karşı mücadele edenlerin sembol bayrağıdır. Bu bayrak ebediyete karşı dalgalanacaktır.

Kobani’deki zulüm dün başlamadı. 3.5 yıldır Suriye’de zulüm var. Tarih Türkiye’nin Suriye’den gelenlere nasıl ensar olduğunu yazacak. Biz Suriye’ye her türlü insani yardımı yaptık. Kimseden izin alarak ya da kimseden çekinerek yapmadık.

Ey HDP ya da Kılıçdaroğlu, IŞİD tarafından Türkmenler, Araplar katledilirken neredeydiniz? Hangi açıklamayı yaptınız? Mesele Kobani değil, Kobani üzerinden Türkiye’ye baskı oluşturma çabasıdır. Yüzlerce TIR’ı Kobani’ye biz gönderdik.

Kobani'den gelen kardeşlerimize hiç birşey sormadan 200 binini ülkemize kabul ettik. Ey provokatörler, tahrikçiler; onlar size gelmedi. Onlar istiklalin, emperyalizme karşı mücadelenin ve izzetin timsali olarak zikrettiğim al bayrağın gölgesine sığınmaya geldiler. Bugün Türkiye'yi eleştiren bazı Avrupa ülkeleri 3,5 yıl içinde toplamda bizim 3 günde aldığımız mülteci kadar mülteci almadılar. Bizi eleştirmeye yüzleri de yok hakları da yok hadleri de yok.

Biz her adımı bilerek hesaplayarak atarız. Çözüm süreci Kobani olmadan başlamıştı. Çözüm süreci dışarıdaki gelişmelere bağlı değil. Çözüm sürecini sabote etmeyin. Tezkereye hayır demeyin dedik. HDP, çözüm süreciyle bize şantaj yapmaya çalıştı. Çözüm süreciyle şantajı kabul etmeyiz. Kobani’ye nasıl yardım ederiz derseniz, oturur konuşuruz. Çözüm süreci kararlılıkla sürecek ama kimsenin şantaj olarak kullanmasını kabul etmeyiz. İstediğiniz şey kargaşa çıkarmaksa buna izin verilmeyecek. İstediğiniz şey Türkiye'yi uluslararası alanda baskı altında tutmaksa, uluslararası hiçbir baskıyla adım atmayacağımızı cümle alem bilir. Biz kararlarımızı Ankara’da alırız.

Türkiye IŞİD'e de Esed'e de karşıdır, karşı olmaya devam edecektir. Peki Kılıçdaroğlu bugün aynı netlikte, 'Biz IŞİD'e de Esed'e de karşıyız' diyebilecek mi? HDP diyebilecek mi? Bütün meseleleri Suriye rejimini ve Esed'i korumak. Niye biliyor musunuz? Zihniyet aynı zihniyet. Esed Arap Baası, CHP Türk Baası, HDP de Kürt Baası. Dersim’i eleştiremeyen CHP, tabii ki Esed’i eleştiremez.

IŞİD’e destek verdiğimizi iddia edenler belge getirsin dedik, yardım belgelerini gösterdiler. IŞİD’e Türkiye’nin desteği yok. Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, kendiniz olun. Paralelci çetelerin elinize tutuşturduğu belgeleri kullanmayın. Zulüm yapanın karşısında, mazlumun yanında olacağız. Dünyadaki tüm mazlumların hamisi biziz.

Mazlumların sığınacağı güvenli bölgelerin oluşturulması şarttır, tampon bölge demiyorum. Türkiye için kim tehdit oluşturursa kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Tezkerenin esası budur.

HSYK seçimleri yapıldı. HSYK’yı tek bir grubun eline temsil etmeyin. Hakim ve savcılarımız hür iradeleriyle, çok özgür bir ortamda tercihlerini yaptılar. Her birini tebrik ediyorum. Bizim tek bir arzumuz var vesayetten kurtulmuş bir yargı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.