Bizim tek işimiz insanla, hayatın varlıkları ile gerçeklerle olayları anları yaşayabilmek. Her zaman derim biz mesleğe başladığımız zaman Yazı İşleri Müdürümüz rahmetli İbrahim Sur, Spor Müdürüm Rahmetli Galip Yenikaynak, ilk patronum da kulakları çınlasın Durmuş Alagöz abimiz idi.

O yıllar, parasız pulsuz çileli ama inanın onurlu ve güzel günlerdi. Hiç değilse adam gibi gazetecilik yapabiliyorduk. İnsanımız adına doğruya doğru eğriye eğri diyebiliyorduk. Konyaspor için bile maç yorumlarında analizlerinde kendimizce doğruyu söyleyebilmek adına neler yazıyorduk neler?

O günleri hatırladığım zaman bugün aynaya bakarken kendimden utanıyorum.

Bugün yazımıza niye buradan başladık. İşte o günkü müdürlerimiz bizi hep şöyle yetiştirmeye çalıştılar “İyi bir muhabir olmak istiyorsan her gün üç yeni insan ile tanışacaksın”… 

Yine uzun yıllar patronum olan abimiz rahmetli Enver Ören’in de iki sözünü kendime hayat felsefesi yapmıştım. Onlardan birisi de “Kovanından çıkmayan arı bal yapamaz”…

Yani biz gazetecilerin işi çok çalışmak her gün yeni yeni isimler ile görüşmek gibi.

Biz hâlâ bu yolda yürümeye çalışıyoruz. Hani her gün üç yeni isim olmasa da tanıdığımız bildiğimiz isimlerle en az üç tanesini ziyaret etmeye ya da ağırlamaya gayret ediyoruz.

İşte geçenlerde BÜSAN’da yine çok değer verdiğim saydığım işadamı bir abimizin çayını içiyordum. Konumuz ne olabilirdi ki?

1-Piyasalar

2-Şehrin durumu

3-Ülkenin geleceği…

Ama işadamı büyüğümüz için piyasalar hepsinden ağır basıyordu. Yani piyasalarda para olmaz ise şehrinde ülkenin de geleceği karanlık idi. İnsanlarda huzur olmayınca hiçbir şey olmayacaktı.

Biz de karşımızdaki tecrübeyi dinliyor, anlattıklarına inanamıyor ve bazı örnekleri ikinci defa soruyorduk.

İki saati aşan sohbetin ardından abimiz benim toparlanmakta olduğumu görünce ayağa kalktı ve “Ya Uğur kardeşim durum böyle. Ne demiş atalarımız bir dertlenin dediğini deli diyemezmiş. Belki şimdi buradan benimle ilgili çok farklı duygularla, düşüncelerle ayrılıyorsun. Seni üzdüm farkındayım. Ama dertliyim dertli…”

AHMET MURAT KORU

TAŞ GİBİ SAĞLAM İMİŞ

Her siyasi partiyi, her oluşumu, yapılanmaları kendi çapımızda uzaktan uzağa izlemeye çalışırız. Sonuçta bizde de bir kanaat oluşur. Bunların bazılarında yanılabiliriz de. Ama onu da zamana yayarız. Zaman bizler için en iyi ilaçtır.

Bu yapılanmalar içerisinde AK Parti Gençlik Kolları da yenilendi ve uzaktan gördüğümüz zaman yakışıklı duruşlu Ahmet Murat Koru isimli arkadaş başkan oldu. Önce biz kendi çapımızda değerlendirmeler yaptık. Sonra parti teşkilatlarının içi ve ya dışı yani çaktırmadan muhalefet yapan kesimi dinledik.
Her şeyden önce Koru ailesi gerçekten mükemmel bir görüntü ve intiba çizdi. Allah selamet versin.  Ahmet Murat Koru Büyükşehir Belediyesi kurucu Gençlik Meclisi Başkanlığını yapmış ve Gençlik Meclisini kurmuş. Daha sonra Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Konya Kurucu İl Temsilciliğini yapmış ve vakfın kuruluşunu sağlamış. Vakfın şehirde etkin olmasında büyük rol oynamış. Sonuç olarak da teşkilatlar ve tanıyanlar içerisinde “Reis’in istediği şekilde bir gençlik teşkilatı kurmaya çalışan sağlam isim” kanaati oluşturmuş.

Biz de şehrin genç yüzü olarak kendisine helal olsun, Cenab-ı Allah’ım mahcup etmesin diyoruz.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bilmiyor olduğumuz şeylerden yeni bir şeyler öğrenilmez.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Verdiğimiz sözlerin sıradan söylenmiş lakırtılar olmadığını idrak edebildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.