Doç. Dr. Nacak "Türkiye'de aydın sorunu"nu anlattı

Hikmet İlim ve Sanat Derneği (HİSDER)in Karatay Belediyesi Şemsi Tebrizi Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği "Pazartesi Toplantıları'nda Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim NacaK "Türkiye'de Aydın Sorunu" hakkında dernek üyelerine bilgi verdi.
Tarihsel süreç içerisinde bilginin kaynağı olarak görülen aydının toplum nezdinde karşılığını bir sosyolog gözüyle ele alan Nacak, verdiği örneklerle konuya farklı bir bakış açısı getirdi.Tarih boyunca bütün toplumlarda aydın olgusunun farklı olgularla ve farklı adlarla ortaya çıktığına o, aydınların kendi toplumlarında nasıl işleve sahip olması gerektiğini Dreyfus Davası üzerinden ele alan Nacak, "Tarih boyunca hemen her toplumda, diğer tabakalaşma tarzlannın yanında bilgi, inanış ve yetenekçe genel halk katlanndan aynlmış bir zümre var olagelmiştir. Niteliği değişmekle birlikte aydın; bilgi ve yetenekçe halktan farklılaşmış bu sosyal kesim, eski çağlarda bir büyücü veya bir şaman, orta çağlar kilisesinde rahip, günümüzde medyada gazeteci veya üniversitede profesör olarak karşımıza çıkıyor. Hukuk tarihi açısından kayda değer bir yere sahip olan Dreyfus Davası, Fransa'da Yahudi asıllı bir subay olan Alfred Dreyfus'un Almanlara casusluk yaptığı iddiasıyla başlamıştır. Dreyfus, 1894 yılında delillerin yetersizliği ve yargılamadaki sorunlara rağmen vatana ihanet suçuyla mahkûm olmuştur. Émile Zola bu mahkumiyet üzerine Fransa Cumhurbaşkanı Félix Faure'a 'Suçluyorum' yazısıyla haksızlığa karşı koyar."
Sohbetin soru cevap kısmından sonra HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu ve Sadık Oturanç tarafından Doç. Dr. İbrahim Nacak'a dernek plaketi takdim edildi. Toplantı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.