Faiz indirimi sürpriz olmaz!

Faiz indirimi sürpriz olmaz!
Ekonomistlerin çoğunluğu TC Merkez Bankasının bir kez daha pas geçeceğini güçlü ihtimal olarak değerlendirilirken bazı ekonomistler indirim kararının da sürpriz olmayacağını belirtiyor.

FED’in 28 yılın en yüksek faizini açıklamasının ardından dünya merkez bankalarından faiz artırımı kararları peş peşe gelirken gözler TC Merkez Bankası’nın haziran ayı faiz kararına çevrilmiş durumda. Ekonomistlerin çoğunluğu TC Merkez Bankası’nın bir kez daha pas geçeceğini güçlü ihtimal olarak değerlendirirken bazı ekonomistler indirim kararının da sürpriz olmayacağını belirtiyor. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankasının (FED) 1994 yılından bu yana 28 yılın en büyük politika faizini açıklamasının ardından İngiltere, İsviçre, Arjantin, başta olmak üzere birçok merkez bankasından faiz artırım kararı geldi. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankasının (FED) geçtiğimiz günlerde açıkladığı faiz kararı 75 baz puanla artış gösterdi. 1994 yılından bu yana 28 yılın en büyük politika faizini açıklayan FED, faiz oranlarını yüzde 1,50- 1,75 aralığına yükseltti. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Jerome Powel’ın “Gelecek toplantımızda 50 veya 75 baz puanlık artış olası görünüyor” şeklindeki açıklamasının ardından gözler bir sonraki merkez bankası toplantısına çevrildi. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), Haziran ayı faiz kararı 23 Mayıs Perşembe günü saat 14.00'te TCMB resmi internet sitesi üzerinden açıklanacak.

‘ENFLASYON DİZGİNLENENE

KADAR DA DEVAM EDECEK’

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Erdal Özel, faiz artırımı kararının sürpriz bir karar olmadığını ve son toplantıdan sonra faiz artırımıyla ilgili FED’in bölgesel başkanlarından ciddi sesler yükselmeye başladığını söyledi. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powel’ın “Faiz artışına biraz geç kaldık. Daha önce arttırış yapmamız gerekiyordu” şeklinde deki söyleminin ardından ABD’nin sıkıştırılmış para politikasına son gaz devam edeceğini açıkladı. Meselenin faiz artışı olmadığını ve özellikle pandemi sürecinde varlık alımlarıyla alakalı bir süreç olduğunu bunun ise kademeli bir şekilde devre dışı bırakıldığını belirten Erdal Özel, dünya üzerinde ciddi derecede atıl bir dolar hacmi olduğunu ve asıl faiz artışının yanından önemli olan kriterlerden bir tanesinin de bu bilançoyu daraltmakla ilgili olduğunu ifade etti. Haziran ayı itibariyle bilanço daraltma işlemine başlanıldığını ve akabinde faiz artışı kararlarının alındığını açıklayan Özel, “Faiz artışıyla ilgili planları 50 baz ve 50 baz şeklindeki iki toplantıda 100 baz puanlık bir artış yapmayı planlıyorlardı. Ancak geçtiğimiz Cuma gününde tüketici fiyat endeksi açıklandı. Piyasa beklentisi 8,3 olmasına rağmen 8,6’lık oranında yükselme yaşandı. Burada FED duruşunu biraz daha değiştirerek faiz kararını 50 baz üzerinden 75 baz puana çıkardı. Tabii bu da doğal olarak piyasalara kaos ortamını getirdi. Bu süre henüz ne şekilde devam edecek net bilmiyoruz ancak Powel’ın yapmış olduğu basın açıklamalarından sonra muhtemelen önümüzdeki toplantıda 50 ya da 75 baz puanla bu süreci devam ettirecek. Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası “Yaz sonunda 2 civarlarında yılsonunda ise 3- 3,5 civarlarında faiz seviyelerine geleceğiz” şeklinde açıklama yaptı. FED’in faiz artışına gitmesinin sebebi ise artık enflasyonla baş edememelerinden kaynaklı. Fiyat istikrarını sağlamak için elindeki en güçlü enstürmanı olan faiz silahını çektiğini görüyoruz. Bu süreç enflasyon dizginlenene kadar da devam edecek. Dünya üzerindeki atıl dolar geri çekilecek ve sıkılaştırılmış para politikası geniş alanlara yayılarak devam edecek gibi gözüküyor” dedi.

‘TÜRKİYE BÜYÜMEYLE

İLGİLİ POZİSYON ALDI’

Faiz artışının Türkiye ve Türkiye gibi gelişmekte olan hatta gelişmiş ülkelerde de etkili olacağını ifade eden Erdal Özel, merkez bankalarından ve diğer ülkelerden çıkan doların Amerika’ya doğru hareket ederken ülkelerde dolar arz sıkıntısına sebep olacağını söyledi. Faiz artışına ilişkin en önemli etkeninde Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin yerel para birimlerinin değer kaybedeceğini ve ülke içerisinde ekonomik aktivitelerin ciddi derecede sıkıntıya gireceğini açıklayan Özel, “Pek çok merkez bankası, ciddi derecede faiz artırışıyla önlemler alıyorlar. FED’in faiz artışı sonrasında kayan doların bir miktarını kendi ülkelerinde tutmayı başarabilmek ve koruyabilmek için faiz artışına başvuruyorlar. Türkiye burada farklı bir yöntem izliyor. Tam tersi parasal genişleme yöntemini tercih etti. Enflasyonla mücadele biraz daha ikinci plana iteklendi. Gayrisafi yurtiçi hasılanın daha yükseltilmesi yani büyümenin daha da ileri boyutlara taşınmasıyla ve ihracatın daha da artmasıyla ilgili bir pozisyon alınmış gibi gözüküyor” şeklinde konuştu.

‘100 VEYA 200 BAZ PUANLIK

FAİZ İNDİRİMİ SÜRPRİZ OLMAZ’

Realiteye bakıldığında faizin düşük tutulmasının sadece politika faizi üzerinde durulduğunu ve özellikle bankaların yüzde 60 seviyelerinde ticari kredi faizi verdiğini söyleyen Erdal Özel, “Aslında Türkiye’de politika faizi düşük olsa da ticari kredi faizlerinde yüksek bir oran var. Türkiye’de düşük olan tek faiz, yıllık vadeli mevduat hesapları. Dünyanın tam tersine bir hareket varmış gibi gözükse de dolaylı faiz artışlarıyla ve FED’in bu kararıyla ilgili önlemler alınmaya çalışılıyor. Önümüzdeki hafta içerisinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının da bir faiz kararı olacak. Son dört toplantıdır faiz ile ilgili pas geçildi. Bu toplantı için ön görü biraz daha Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yapmış olduğu açıklamalardaki “Bu hükümet faizi arttırmayacak. Aksine indirmeye devam edecek” söyleminden yola çıkarsak 100 veya 200 baz puanlık faiz indirimi piyasa için sürpriz olmaz. Benim şahsi kanaatim bu toplantıda da pas geçileceği yönünde. Merkez Bankasının politika faizinin artık Türkiye’de ki piyasalara etkilemediğini biliyoruz. Özellikle kur korumalı mevduat hesabıyla başlayan süreçle birlikte merkez bankası politika faizini biraz daha ikinci plana atmış durumda. Çok şok faiz artışları veya indirimleri olmadığı sürece piyasa tepkisiz kalacaktır bu karara” ifadelerini kullandı. (Pakize Yiğiter)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.