Filistinli gazeteciler: Biz burada kalacağız

Filistinli gazeteciler: Biz burada kalacağız
 S. Yazı İşleri Müdürü
Dünyanın gözü önünde büyük bir soykırıma imza atan işgalciler, Filistinli gazetecileri hedef alıyor. Filistinli gazeteciler ise, canları pahasına da olsa işgali, zulmü ve soykırımı tüm çıplaklığı ile aktarmayı sürdürüyor

Filistin topraklarında tarihin büyük gazeteci katlimanı yaşanıyor. Gazeteciler sayesinde orada nelerin olup bittiğine şahitlik ediyoruz. Bu zor görevi üstlenen gazeteci meslektaşlarımız canları pahasına katliamın tüm ayrıntılarını dünyaya aktarmaya çalışıyor. İşte Gazze’de yaşananları bizlere aktaran gazeteci meslektaşlarımızdan bazıları; Hepimiz Gazze’de olup biteni her zaman en ön safta yer alan Al Jazeera Gazze Büro Şefi Wael Al-Dahdouh dan dinliyoruz. Adı adeta bir simge haline gelen ve İsrail’in direkt hedef aldığı gazetecilerden olan Dahdouh, ailesin katledildiğini canlı yayın sırasında öğrendi. Dahdouh’un ailesi güvende olabilmek için güneye göç ederken saldırıya uğradı ve eşi, 7 yaşındaki kızı Şam, 15 yaşındaki oğlu Mahmud ve bir torunu ile 21 kişi birden şehit oldu. Gazze Şeridi’ndeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ailesini toprağa veren Dahdouh, ertesi gün dimdik şekilde yeniden kameranın karşısına geçerek Gazze’de yaşadıkları soykırımın dünyaya duyulmasına engel olmaya çalışan işgal güçlerine ‘Buradayım’ mesajı verdi.

biz.jpg

AİLESİNDEN 15 KİŞİYİ KAYBETTİ

Simge haline gelen bir diğer genç isim sosyal medyada milyonlarca takipçiye ulaşan foto muhabiri Motaz Azaiza’ydı. Motaz, Gazze’de günlük yaşamı fotoğ[1]raflarken savaşın başlaması ile bir anda savaş muhabiri oldu ve canı pahasına da olsa İsrail’in katliamlarını an be an kayıt altına alıp paylaşmaya başladı. Ailesinden 15 kişiyi kaybetmesine rağmen durmadan işgali duyurmak için çalışan meslektaşımız, artık tüm dünya kanalları tarafından referans alınıyor. Anadolu Ajansı muhabirlerinden Hind Khoudary, Şifa Hastanesi önünde canlı yayın yaparken “Bir kız görüyorum. Ayıcığıyla bir kız görüyorum” diye ağlamaya başlayınca izleyenleri de göz yaşlarına boğulmuştu. Khoudary’nin eşi Gazze’den tahliye talep ederek gitti, ancak kendisi vatanını geride bırakama[1]yacağını söyleyerek Gazze’de kaldı ve canı pahasına yaşananları dünyaya aktar[1]maya devam ediyor. Sosyal medyada milyonların takip ettiği bir diğer gazeteci ise İsmail Jood. Jood gazetecilik yapmaya devam ederken, diğer taraftan çok yakın arkadaşı ve eşi işgal bombaları tarafından öldürülünce tek başına kalan kızı Julia’ya da bakıyor.

‘BU SON HABERİM OLABİLİR’

Ailelerini ve sevdiklerini acı şekilde kaybetmelerine rağmen kameraların önüne dik bir şekilde çıkan Filistinli gazetecilerin ‘bu son haberim olabilir’ şeklindeki paylaşımları da dikkat çekiyor. Bu şekilde paylaşım yapan gazetecilerden biri de Tareq S. Hajjaj’di. Tareq, ‘Ne zaman sahada çalışmaya gitsem, dosdoğru kendi mezarıma yürüdüğüm duygusuna kapılırım. Ben bir savaşçı değilim, sadece insan hikayesi anlatıyorum’ diyerek duygularını ifade ediyor. Mahmud Bassam, eşi ve 11 aylık çocuğu ile güvenlik sorunundan dolayı sürekli yer değiştirmek zorunda kalıyor. Buldukları yerde yemek yedikten sonra, hara[1]belerin arasında haber yapabilmek için dolaşıyor, internet için sinyal gelirse ve telefonunu şarj edebilirse çektiği görüntüleri dünyaya servis ediyor. Sıcak bölgede yoğun şekilde çalışan bir diğer gazeteci ise Al Jazeera Muhabirlerinden Youmna El-Qunsol. Yeni bir patlamanın ardından hemen olay mahalline giden gazeteci, şahit olduğu katliama dayanabilmek ve ülkesi Filistin için her şeye rağmen gülümsemeye çalıştığını söylüyor.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.