Fransa İsrail-Filistin sorunu için yeni çözüm arayışında

Fransa İsrail-Filistin sorunu için yeni çözüm arayışında
Filistinli ve İsrailli yetkilileri bir araya getirmeye çalışan Fransa, "iki devletli çözümü" hedefleyen uluslararası bir konferans düzenleyerek 2014'ten beri donmuş vaziyette olan barış görüşmelerini canlandırmayı hedefliyor- iReMMO Başkanı Chagnollaud:-

PARİS (AA) - BİLAL MÜFTÜOĞLU - Fransa, 2014'ten beri donmuş vaziyette bulunan İsrail-Filistin barış görüşmelerini 2016 yılı içerisinde ABD'den bağımsız şekilde ve "iki devletli çözümü" esas alarak yeniden canlandırmayı hedefliyor.

Fransa Dışışleri Bakanı Laurent Fabius tarafından yapılan uluslararası konferans çağrısı İsrail için tarihi bir ultimatom niteliği de taşıyor. Nitekim Fabius, ocak ayı sonunda, "bu son barış görüşme çabası da sekteye uğratılırsa Fransa Filistin'i tanıyacaktır" uyarısında bulunmuştu.

Fabius'un çağrısı, İsrail'de derin tepkiye sebep olmuş ve İsrailli yetkililer tarafından "Filistinlilere görüşmeleri çıkmaza sokmak için verilen bir teşvik" olarak nitelendirilmişti. Filistin'de ise Filistin Başmüzakerecisi Saeb Erekat, Fransa'nın çağrısının "1967'de başlayan işgali sonlandıracağı" ve "bağımsız Filistin Devleti'nin kurulmasını sağlayacağı" yorumunda bulunmuştu.

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Fransız diplomatik kaynaklara göre, geçen yılın son aylarından beri Fabius'ün isteği üzerine planlanan konferans, Fransa Dışişleri Bakanlığının 2016 için öncelikli projeleri arasında yer alıyor ve önümüzdeki birkaç ay içerisinde düzenlenmesi bekleniyor.

Diplomatik kaynaklar, Fransa'nın özellikle "gerçekçi" ve "güvenilir" bir konferans düzenlemeyi ve hem Filistin hem de İsrail'i "anlaşmaya varma konusunda hevesli kılmayı" amaçladığını dile getiriyor. Fabius'un geçen hafta Roma'da düzenlenen DAEŞ karşıtı koalisyon toplantısında konferans konusunu ilk kez resmen gündeme getirdiğini belirten kaynaklar, Fransa'nın aynı zamanda Filistin ve İsrail hükümetleriyle de irtibata geçtiğini belirtiyor.

Fransa'nın diğer ülkelerle yaptığı görüşmede konferansa katılım düzeyinin ve 1991'de düzenlenen Madrid Konferansı'ndan bu yana düzenlenen barış görüşmeleri göz önünde bulundurularak konferansın formatının belirlenmeye çalıştığı ifade ediliyor.

Fransa'nın İsrail-Filistin sorunu konusundaki girişimini değerlendiren uzmanlar ise yeni barış görüşmelerinin gerekliliğine değinirken düzenlenecek konferansın barışa katkı ihtimaline şüpheyle yaklaşıyor.

- "Bölgede şiddete son vermek için barış görüşmeleri denenmeli"

Akdeniz ve Ortadoğu Çalışmaları Enstitüsü (iReMMO) Başkanı Jean-Paul Chagnollaud, barış görüşmelerini yeniden canlandırmanın kolay olmadığını ifade ederek, bu zorluğun İsrail'le Filistin'i bir araya getirmemek için bahane olarak kullanılmaması gerektiğini savundu.

Fransa'nın girişiminin önünde birçok engel olduğuna dikkati çeken Chagnollaud, "Fransa'nın Amerika'nın isteksizliğiyle İsrail'in ise toptan reddiyle karşılaşacağı muhakkak fakat barış görüşmelerini canlandırmayı denemedikçe bölgede şiddet artmaya ve durum kötüleşmeye devam edecek" dedi.

Suriye'de yaşanan insani krizin uluslararası toplumun ana gündem maddesi olmasına rağmen Filistin meselesinin de unutulmaması gerektiğinin altını çizen Chagnollaud, "Ortadoğu'da başka insani dramlar yaşandığı için Filistin meselesi çürümeye bırakılmamalı" şeklinde konuştu.

Barış görüşmelerini şimdi canlandırmanın Filistin için hayati önem taşıdığını vurgulayan Chagnollaud, "Bölgedeki durum, karşılıklı çatışma değil, baskın bir gücün diğerini işgal etmesi durumudur" yorumunda bulundu.

- "İsrail-Filistin sorunu Fransa'nın iç meselesi oldu"

Fransa'nın diğer Avrupa ülkelerine göre İsrail-Filistin sorunuyla daha yoğun bir biçimde ilgilendiğini ifade eden Chagnollaud, "İsrail-Filistin sorunu Fransa'ya ithal edilerek ülkenin iç meselesi haline geldi" değerlendirmesinde bulundu.

Fransa, İsrail-Filistin meselesinin toplum ve siyasetçiler arasında yol açtığı derin tartışmalarla diğer Avrupa ülkelerinden farklı bir durum sergiliyor. İsrail'in 2014 yılı Temmuz ayında Gazze'ye düzenlediği saldırı, Avrupa'da en çok Fransa'da tepkiyle karşılanmış ve ülke genelinde Fransız hükümetinden İsrail'i kınama çağrısı yapılan protestolar düzenlenmişti.

Geçen yaz, Paris Belediyesi tarafından Tel Aviv şehri için Sen Nehri kıyısında özel etkinlik düzenlenmesi eleştirilere sebep olmuş, etkinlik alanının hemen yanında İsrail'in işgalini protesto eden gösteriler yapılmıştı.

Son olarak geçen ay Fransa Başbakanı Manuel Valls, Fransa'da İsrail'e yönelik Boykot, Yatırımların Geri Çekilmesi ve Yaptırımlar (BDS) Hareketi'ni kınayarak, Avrupa'da İsrail'e boykotu yasaklamayı teklif eden ender siyasetçilerden biri olmuştu.

İsrail-Filistin meselesinin Fransa'da bu denli yankı bulmasından ötürü, bölgeye barış gelmesinde Fransa'nın rol oynamasının anlaşır bulunabileceğini belirten Chagnollaud, iki taraf arasındaki çözümün Fransa için de faydalı olacağını ifade etti.

- "İsrail ile Filistin arasındaki barışın dışarıdan dayatılması zor"

Arap ve İslam Dünyası Araştırma Enstitüsü'nde (IREMAM) Araştırma Görevlisi Roland Lombardi de İsrail-Filistin barış görüşmelerinin yeniden canlandırılmasının bölgeye istikrar gelmesine katkı sağlayacağını ifade etse de Fransa'nın bu konuda en yetkin ülke olmadığını savundu.

Fransa'nın Taif Anlaşması ve 1990'li yıllarda İsrail ve Arap ülkeleri arasındaki barış süreci gibi Levant Bölgesi'ni şekillendiren olaylarda pasif kaldığının altını çizen Lombardi, "Fransa barış görüşmelerini düzenleyebilecek kapasitede değil. Son 50 yıldır Ortadoğu'yu etkileyen en önemli gelişmelerden kendini çektiği için bölgede artık bir etkisi yok" ifadesini kullandı.

Fransa'nın İsrail-Filistin meselesindeki tutumun İsrail tarafından Filistin yanlısı olarak görüldüğünü belirten Lombardi, "Fransa Ortadoğu'da ciddiye alınmıyor, sözü ne Araplar ne de İsrailliler tarafından dinleniyor" yorumunda bulundu.

Fransa'nın düzenleyeceği konferansın barışa herhangi bir katkı getirmeme riski olduğunu söyleyen Lombardi, "İsrail ile Filistin arasındaki barışın dışarıdan dayatılması zor" şeklinde konuştu.

Bölgede barışın yalnızca İsrail ve Filistin'in kendi istekleriyle başlatacakları görüşmelerden geçtiğini savunan Lombardi, "Ne yazık ki bu istek halen mevcut değil" dedi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.