Geleceğe Yön Ver Derneği: Daha çok çocukların sesi olacak
Geleceğe Yön Ver Derneği öncülüğünde, ‘Çocuk Odaklı Medya Çalıştayı’ geçtiğimiz hafta sonu yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Hukuk, psikoloji, sosyal hizmet ve medya alanlarından uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen çalıştayda; çocuk hak ve özgürlüklerini korumanın önemine vurgu yapıldı.
DERNEKTEN BİR ÖRNEK ADIM DAHA
Geleceğe Yön Ver Derneği Türkiye genelinde faaliyetlerine tüm hızıyla devam ediyor. Afet bölgeleri başta olmak üzere; 81 ilde çocuk haklarını korumayı kendine misyon edinen Geleceğe Yön Ver Derneği, ayrıca tüm dünyada din, dil, ırk ayrımı yapmadan onların geleceğine ışık tutuyor. Bu kapsamda Geleceğe Yön Ver Derneği öncülüğünde, ‘Çocuk Odaklı Medya Çalıştayı’ geçtiğimiz hafta sonu alanlarında uzman kişiler tarafından düzenlendi.
KATILIMCILAR
Programa; Geleceğe Yön Ver Derneği Başkanı Özlem Bilgi, Başkan Yardımcısı Av. Gülşan Ekin, Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Canan Bulur, Av. Müslüm Doğan, Av. Nuray Aslan, Hukukçu Esra Ergon, Sosyal Hizmet Uzmanı İmran Havare, Okul Öncesi Öğretmeni Elçin Yıldız, Dernek Temsilcisi Tuana Karakaya, Akademisyen Prof Dr. Yalçın Kaya, Program Yapımcısı Simge Akoğul, Akademisyen İbrahim Büyük, Dr. Rıdvan Peker, Program Yapımcısı Süleyman Kuloğlu, Spor Gazetecisi Samet Aktaş, Psikolog İlayda İpekel ve çok sayıda davetli katıldı.
BİLGİ: DAHA ÇOK ÇOCUĞUN SESİ OLMALIYIZ
Açılış konuşmasını yapan Geleceğe Yön Ver Derneği Başkanı Özlem Bilgi, çocukların seslerini daha çok duyurmak istediklerini dile getirdi. Çocuk haklarının her daim gözetilmesi gerektiğine işaret eden Bilgi, “Biz kendisini iyi ifade eden, topluma bir şey katabilen çocuklar yetişsin istiyoruz. Bir gün Hatay’dayız. Bir gün Adıyaman’dayız. Koşturmak herhalde benim misyonum haline geldi. Ben bundan aşırı mutluluk duyuyorum. Afet bölgelerinde çalıştık. Orada çok güzel dostluklar edindik. Çocukların sesini duyururken, medyanın duyurması bizler için çok önemli. Daha çok çocuğun sesi olmak için mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
EKİN: ÇOCUKLAR YALNIZ DEĞİL
Geleceğe Yön Ver Derneği Başkan Yardımcısı Av. Gülşah Ekin ise, afet bölgelerinde çocuk yararına önemli etkinlikler gerçekleştirdiklerini anlattı. Çocukların yalnız olmadığını onların hak ve hukukunu her daim gözeteceklerinin altını çizen Ekin, “Afet bölgelerine gidip çocuklar adına yararlı işler yapmaya çalıştık. Bunu yalnız biz yapmadık. Hatay Barosu, Adıyaman Barosu, Maraş Barosu, oraların çocuk komisyonları başkanlarıyla beraber yaptık. Çocuk haklarını ve politikalarını anlattık. Bir çocuk istismar ve zorbalığa maruz kaldığında, biz avukatlar olarak nerelere başvurmaları gerektiğini söyledik. Çocuk odaklı ve sadece onların katılığı festivaller yaptık” diye konuştu.
EKİN HASSASİYETE VURGU YAPTI
Çocuk hakları konusunda toplumun daha duyarlı olması gerektiğine işaret eden Av. Ekin, “Çocuk haberlerinde daha hassasiyetli olmak zorundayız. Yani daha dikkatli haberler verilmelidir. Bazı kadın programlarında reyting uğruna çocuk hakları istismar edilebiliyor. Yani bu daha küçük yaştaki çocuklar 17-18 yaşına geldiklerinde ekranlarda geçmişte yaşanan olayları hatırlamayacak mı?” ifadelerini kullandı.

DOĞAN VE ASLAN: YARALARI SARMAK İSTEDİK
Av. Müslüm Doğan ve Av. Nuray Aslan, afet bölgelerinde çocuklar için yoğun çalışmalar gerçekleştirdiklerini anlattı. 6 Şubat depreminde zor şartlara rağmen çocukları topluma kazandırmak ve onları psikolojik olarak hayata daha iyi hazırlamak istediklerini anlatan Doğan ve Aslan, "Özellikle çocuklar o dönem depremden çok etkilenmişlerdi. Depremde yaraları sarmak için kurulan konteyner kentlere tek tek gittik. Çocuklarla birebir ilgilendik. İlk etapta ulaşma noktasında büyük sıkıntılar çekmemize rağmen amacımızdan yılmadık. Oradaki kurum ve kuruluşlarla irtibat halinde olduk. Çocuklar için neler yapabiliriz? Gayretinde olduk" diye konuştular.
ERGON: ÇOCUKLARI KORUMAK ZORUNDAYIZ
Hukukçu Esra Ergon, günümüz dünyasında çocukları sosyal ve psikolojik olarak korumak gerektiğini savundu. Çocukların yaşam hakkına vurgu yapan Hukukçu Ergon, “Sürekli gelişen ve değişen bir dünyada yaşıyoruz. Kanunlar bile sabit kalmıyor. Çocuk hakları konusunda çok ciddi ihlaller var. Bizler çocuğun üstün yararı ilkesini korumak ve güçlendirmeliyiz. Çocukları sosyal ve psikolojik olarak korumak zorundayız. Çocuk hak ve özgürlüklerini koruyan etkinlikler üretmeliyiz. Çocuk haklarını korumak adına daha çok etkinlikler yapmalıyız. 6 şubat depreminde büyük bir felaket yaşadık. Adıyaman, Hatay ve Maraş bölgelerine gittik orada çocuklar adına etkinlikler yaptık. Amacımız çocukların gülmesiydi” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
KAYA: ÇOCUKLAR MİLLİ SERVET
Çocukların geleceğin teminatı olduğunu anlatan ve onların milli servet olduğuna değinen Selçuk Üniversitesi’den Akademisyen Prof. Dr. Yalçın Kaya, “Çocukların o muhteşem olan potansiyel ve enerjilerini ortaya çıkarmaya ihtiyaç var. Çocukları gayet mantıklı ve bilinçli bir şekilde yönlendirmeliyiz. Çocukları nasıl insanlığa yararlı hale getirebiliriz? Bunu düşünmeliyiz. Çünkü bu çocuklar bizim milli servetimizdir” ifadelerini kullandı.
PEKER: İÇİNDE ÇOCUK VARSA ÇOK KIYMETLİ
Dr. Rıdvan Peker, içinde çocuğun olduğu her derneğin çok kıymetli olduğunu söyledi. Peker, “Odağın içerisine çocuğu alıyorsa, benim için çok daha kıymetli ve anlamlıdır. Geleceğe Yön Ver Derneği içinde elimizden gelenin en iyisini yapmak zorundayız. Çocuk önemli bir konu. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde, çocukların üstün yararı temel bir ilke olarak yer alıyor.” diyerek düşüncelerini dile getirdi.
AKTAŞ: ÇOCUKLARI DOĞRU YÖNLENDİRELİM
Spor Gazetecisi Samet Aktaş, ise eğitimin önemine vurgu yaptı. Küçük yaşlardaki çocukları geleceğe psikolojik olarak iyi yönlendirmek gerektiğine değinen Aktaş, “Çocuklar bizim geleceğimizin en büyük teminatı. Eğer biz bu çocukları kendi potansiyellerini ortaya çıkararak, doğru bir şekilde yönlendirebilirsek, bunun meyvelerini 15-20 yıl sonra çok daha güzel alabiliriz” dedi.
İPEKEL’DEN 3 TEMEL MESAJ
Psikolog İlayda İpekel, çocuğun üstün yararı ilkesini korumak gerektiğini örneklerle anlattı. İpekel, “Burada iyileşmeye katkı sunmak gerekiyor. Medyaya uyarlanmış psikososyal destek ile aslında 3 temel mesaj içeriyor. Güvendeyiz, yalnız değilsin, hayat normale dönebilir. Yani hayat yeniden kurulabilir. Bu mesaj travmadan sonra zedelenen 3 alanı onarıyor. Medya sadece bir bilgi kaynağı değildir demiştik. Bir çocuğun dünyayı nasıl algılayacağını şekillendiren görünmez bir öğretmen. Doğru haber dili travmayı çocukların iyileşmesini hızlandırır. Medya isterse, korkunun değil güvenin, çaresizliğin değil, umudun, travma değil toparlanmanın hikayesini yazabilir. Çoğun üstün yararı ilkesini korumak zorundayız” şeklinde görüş belirtti.







Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.