GRAFİKLİ - Fransa’da grev ve protesto dalgası

GRAFİKLİ - Fransa’da grev ve protesto dalgası
Fransa haftaya çalışma yasasına yönelik yoğun protestolar ve grevlerle başladı. Ülkede geçen yıl başlayan yoğun protesto dalgası halen sürüyor- İçişleri Bakanlığı verilerine göre mart ayından bu yana düzenlenen çalışma yasası protestolarında 2 bin 18 kişi

STRAZBURG (AA) – ÖMER AYDIN – Haftaya çalışma yasasını protesto eylemleri ve grevleriyle giren Fransa’da geçen yıl başlayan protesto dalgası bu yıl da etkisini sürdürüyor.

Ülkede işsizliği düşürmek amacıyla Çalışma Bakanı Myriam El Khomri tarafından hazırlanan yeni çalışma yasası hükümete yönelik sert eleştirilere sebep oldu. Çalışma sürelerini artıran ve fazla mesai ücretlerinde kısıtlamalara neden olan yasa, işçi sendikaları tarafından "kazanılmış hakların elden alınması" olarak yorumlanıyor.

İçişleri Bakanlığı rakamlarına göre ülkede mart ayından bu yana düzenlenen çalışma yasası protestolarında 2 bin 18 kişi gözaltına alındı. Nisan ayı sonunda yapılan gösterilerde polisin göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanarak yaptığı sert müdahaleler nedeniyle göstericiler yaralanmıştı. Rennes kentinde düzenlenen protesto sırasında 20 yaşındaki bir gösterici, polisin attığı plastik mermi nedeniyle gözünü kaybetmişti. Paris’te ise göstericilerle başa çıkamayan polis insansız hava aracı kullanmaya başlamıştı.

Çalışma yasası mart ayından bu yana ülke genelinde yüz binlerce kişi tarafından protesto edildi. Ülkede 31 Mart’ta düzenlenen gösterilere polise göre 390 bin, sendikalara göre 1,2 milyon kişi katıldı. 29 Nisan'da düzenlenen gösterilere ise sendikalara göre 500 bin, polis kaynaklarına göre 170 bin kişi iştirak etti. 12 Mayıs’ta gerçekleştirilen protestolara da polise göre 55 bin, sendikalardan alınan bilgiye göre ise 80 bin kişi katıldı. Güvenlik güçleri, dün başta Paris, Rennes ve Nantes kentlerinde yapılan protestolara ise 68 bin kişinin katıldığını açıklamıştı. Sendikalar ise katılımın 106 bini bulduğunu bildirmişti.

Yasaya karşı tepki olarak sendikaların çağrısıyla bu hafta iki kez genel greve gidilecek. Grevlere özellikle demiryolu işçileri ve nakliye sektörü çalışanlarının katılması bekleniyor.

- Fransızlar AB ortalamasının 2 katı greve gidiyor

Avrupa Sendika Enstitüsünün 2013 tarihli araştırması Avrupa'daki grevler konusunda ilginç bilgiler sunuyor. Enstitü'nün ortalama 1000 çalışan üzerinden yaptığı araştırmaya göre, Fransa’da yılın 80 iş günü grevle geçiyor. Bu rakamlara göre Fransa, Güney Kıbrıs ve Danimarka’dan sonra Avrupa’nın en fazla greve gidilen ülkesi. Avrupa’da üçüncü sırada yer alan Fransızlar, AB ortalamasının iki katı grev yapıyor.

Fransızlar, grev kültürüyle yaşamaya alışık. Özellikle büyük şehirlerde neredeyse her gün ilan edilen grevler sosyal hayatı derinden etkiliyor. Bu nedenle sürmekte olan veya başlayacak grevleri takip etmeyi sağlayan etkileşimli bir internet sitesi bile var. “Cestlagreve.fr” adresinden Fransa çapındaki grevler hakkında bilgi alınabiliyor. Hatta sitenin akıllı telefon uygulaması bile bulunuyor.

Sitenin derlediği bilgilerden elde edilen istatistiklere göre, 2015 yılında Fransa genelinde 966 grev kararı alınmış. Bunlardan üçü genel grev olmak üzere 93’ü ulusal çapta uygulanan grevler. Yine istatistiklere göre, Fransa’da en fazla grev haziran ayında düzenleniyor. Haziranı sırasıyla eylül, aralık ve mart ayları izliyor.

2015 yılında en fazla greve sağlık sektöründe gidildi. Bunu endüstri, posta işletmeleri, şehir içi ulaşım ve demiryolu işletmeleri izledi.

- Grev hakkı anayasaya 1946'da girdi

Fransa’da grev hakkının, 1946’dan itibaren anayasada yer alarak kanunla çerçevesi çizilmişti. Ülke tarihinde bilinen ilk grev, 1830’da Lyon şehrinde, şehrin nüfusunun yarısının geçimini sağladığı ipek işçiliği sektöründe çalışanlar tarafından gerçekleştirilmişti. Fransa’da bilinen en büyük grev is 25 Mayıs 1968’de 9 milyon kişinin grev kararına uyarak iş bırakmasıyla düzenlenmişti.

Ülke için rekor sayılan bu rakam aynı zamanda 1936 yılındaki 6 milyon kişinin katıldığı grevi de geride bırakmıştı. Paris’in kuzeydoğusundaki banliyösü Aulnay-sous-Bois'daki otomobil fabrikalarında çalışan göçmen işçilerin 1983 yılında başlattığı ve 5 hafta süren grevler, diğer bölgelerdeki otomobil fabrikalarına da sıçramıştı.Yaklaşık 13 bin kişinin işten atılması planına karşı greve giden çoğu yabancı fabrika işçileri, aşırı sağcıların "Arapları fırına atın", "Zencileri denize dökün" gibi sloganları eşliğinde, güvenlik güçlerince, işgal ettikleri fabrikanın parkından çıkarılmışlardı.

İtalyan ve Fransız gümrük memurlarının 1985 yılında başlattığı greve taşımacıların da dahil olması sonucu konu Avrupa çapında bir soruna dönüşmüştü. Dönemin Fransız ve Alman liderleri Mitterrand ve Kohl, bu grev sonrası Schengen anlaşmasını imzaladılar.

Yine 1995 yılında 2 milyondan fazla Fransız, şu sıralar sağın en güçlü Cumhurbaşkanı adaylarından biri olarak görülen Alain Juppe’nin hazırladığı emeklilik ve sosyal güvence ile ilgili reform tasarısını protesto için sokaklara çıktı. Üç hafta süren grev sonrası hükümet yasayı geri çektiğini açıkladı.

Emeklilik reformu, son 20 yılda Fransızları sokağa döken en belirleyici neden oldu. 1995’teki Juppe yasasından sonra 2003’te Fillon ve 2010’da Woerth tasarısı olarak bilinen reform çalışmaları nedeniyle milyonlarca Fransız greve gitti.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.