Hububatta kıraç alanlarda verim kaybı çok yüksek!

Tahıl ambarı Konya’da ekim ayında toprakla buluşan tohumlar Kasım ayında yeteri kadar yağış yaşanmamasından dolayı sağlıklı bir çıkış yakalayamamıştı. Nisan sonu ve mayıs ayı başında da özellikle kıraç alanlarda yeteri kadar yağış düşmemesi ekili arazilerdeki ürünleri yakmaya başladı. Konya’da muazzam bir kuraklık yaşandığını aktaran Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Çiftçilik üstü açık bir fabrika. Bazı şeyleri belirleyebilirsin ama sonrası doğaya kalmış. Bugünlerde yağış ve barajlarda su yok. Bazı bölgelerimiz bir veya iki kere sulama yaptı. Sulanan bazı arazilerde de su bize yaramadı. Kurak araziler tamamıyla hasat edilemez. Yani bugünden sonra yağmur yağsa da mevsimi geçtiği için fayda etmez. Tarımda en çok etkilenen anızlar. Anızların tamamı işlenmeyecek durumda.  Birkaç bölgemizde çiftçimiz arazide hayvan otlatmaya başladı. Yaşanılan kuraklıkla beraber kıraç alanlarda yüzde 100 verim kaybımız var. Sulu alanlarda ise yüzde 30’lara varan verim kaybımız var” diye konuştu.

HAVZALARDAN SU AKTARILMALI

Havzalar arasında su transferinin mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizen Kavuneker, “Su yönetimlerine çiftçi temsilcilerinin katılması gerekiyor. Çünkü suyun nasıl kullanılacağının kararını onlar veriyor, suyu biz kullanıyoruz. Bu suyu ne zaman ve nasıl kullanacağıma benim karar vermem lazım. Şuan suyu en fazla tasarruflu kullanan çiftçi kesimiyiz. Herkes yağmurlama, damlama ve pivot sistemi ile çalışıyor. O yüzden bizim havzalardan su aktarmamız gerekiyor. Gıdanın gün geçtikçe önemi artıyor ve teknolojide her gün değişiyor. Gerekiyorsa ülkemiz yenilebilir enerji kaynaklarından olan rüzgâr ve güneş enerjisini artırarak barajlardaki hidrolik santraller devre dışı bırakılmalı” diye konuştu.

HAVZA BAZLI ÜRETİM YAPILMALI

Havza bazlı ürün ekimlerine geçilmesi gerektiğini de ifade eden Kavuneker, “Hangi havzada su çoksa ve hangi ürün suyu fazla tüketiyorsa o ürünün üretimi o havzaya kaydırılmalı. Ancak bu uzmanlarla çiftçilerin bir arada yapılması gereken bir konu. Örneğin Türkiye’de en iyi şekerpancarı üretimi Konya Bölgesi’nde. Özellikle Çumra, Karatay, Karapınar, Altınekin ve Cihanbeyli ilçelerinde gece gündüz sıcaklık farkından dolayı buralarda çok iyi yetişiyor. Sen çok su tüketiyor diye başka bölgeye atarsan ülkenin şeker ihtiyacını da karşılayamazsın. O yüzden masaya hep birlikte oturup hangi ürünün hangi bölgede yetişeceğine karar vermemiz lazım. Tüm bu yapılacak çalışmalara göre de yapılacak destekler havza bazlı olmalı ve tarım iyileştirilmeli” dedi.

DEVLETİMİZDEN DESTEK BEKLİYORUZ

Devletten çiftçinin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelemesini isteyen Kavuneker, “Devletimizde bu konuda bir açıklama yaptı ama dosya masrafı ve faizi olmadan ertelemesini istiyoruz. Bir de bu sene borcum var. Bu borç ertelendi. Seneye ödeme yapacağım zaman seneye ödeyeceğim borç da ertelenmemiş oluyor. Yani çiftçinin 2 taksit birden yatırması gerekiyor. Baktığımız zaman kuraklıktan ya da farklı etkenlerden çiftçi mahsul alamamış. Yani para kazanamamış. Bu taksiti nasıl ödesin. Durum böyle olunca, devletimizden; hem dosya masrafının olmadığı hem faizin işlemediği hem de borçları bütün taksitleriyle birlikte 1 yıl ertelediği çiftçi için bir destek paketi bekliyoruz” şeklinde konuştu.  

ÇİFTÇİ EKEMEYECEK DURUMDA

Çiftçinin eldeki tüm sermayesini arazine harcadığına değinen Kavuneker, “Çiftçi nadası yaptığı toprağı ekime hazırlayarak gübresini, tohumunu attı. Bahar geldi ilacı attı. Tarlaya yapacağı tüm masrafları çiftçi yaptı. Şimdi bu toprakları ekime hazır hale getirmek için sürmemiz, bunun içinde mazot gerekli.  Ekmek için tohuma ve gübreye ihtiyacımız var. Devletimizden ama nakdi ama gübre ama mazot ama tohum desteği bekliyoruz. Değilse şuan için çiftçi ekemeyecek durumda. Pandemi döneminden dolayı bütün sektörler devletimizden destek bekliyor. Ama çiftçi destek alamazsak götüremeyiz. Bunların hepsi sahadaki çiftçinin söylemi. Ayrıca maliyetler aşırı derece arttı. Çiftçi zam furyasında boğuluyor” ifadelerini kullandı.

ZARAR ETMİYORUZ AMA PARA KAZANAMIYORUZ

Çiftçilerle birlikte girdi ve maliyet hesabı da yaptıklarını söyleyen Kavuneker, “Toprak yapısına göre 1,90 TL ile 2,10 TL arasında maliyetlerimiz var. Devletimiz 2,20 TL açıkladı, destekle birlikte bu 2,50 TL’ye geliyor. Zarar etmiyoruz ama para kazanamıyoruz. Bu fiyat bugünkü şartlarda geçerli. Ekim ayına kadar mazot, ilaç ve gübre fiyatları ne olacak, hiçbir şey bilmiyoruz. O yüzden desteklerin biraz daha artırılmasını istiyoruz” dedi.  (Yiğit Berkay Çopur)