"İfade özgürlüğünün sınırı" tartışılıyor

"İfade özgürlüğünün sınırı" tartışılıyor
TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Tunç: - "Teröre destek veren açıklamalar yaptığınızda bunun bir yaptırımı olmalıdır, bunun özgürlükle, fikir özgürlüğüyle alakası yoktur. Şiddeti savunmak suçtur, çünkü bu teröre destek anlamına gelir"

BARTIN/DÜZCE (AA) - TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Yılmaz Tunç, “Teröre destek veren açıklamalar yaptığınızda bunun bir yaptırımı olmalıdır, bunun özgürlükle, fikir özgürlüğüyle alakası yoktur. Şiddeti savunmak suçtur, çünkü bu teröre destek anlamına gelir." dedi.

Tunç, özgürlük ve güvenlik dengesiyle terörü övmek ve siyasi görüş açıklamak arasındaki sınır tartışmalarına ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, hukuk devletinde ve hiçbir demokraside şiddeti savunmanın özgürlük olarak algılanamayacağını, bütün hukuk sistemlerinin şiddeti savunana karşı yaptırımlar öngördüğünü söyledi.

Türk Ceza Kanunu, Anayasa ve uluslararası mevzuat ile uluslararası sözleşmelerde şiddetin savunulması durumunda bunun özgürlük kapsamında ifade edilemeyeceğinin ve bir yaptırımı olacağının vurgulandığını aktaran Tunç, “Bizde de son zamanlarda, özellikle terör faaliyetlerini destekleyen dolaylı da olsa birtakım açıklamalara şahit oluyoruz. Metinler yazıp, altına imza atan akademisyenler de görüyoruz." ifadesini kullandı.

Tunç, şiddeti destekleyen bir örgütün yaptığı eylemleri meşru sayacak bir metne imza atmanın da şiddeti savunmak olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Teröre destek veren açıklamalar yaptığınızda bunun bir yaptırımı olmalıdır, bunun özgürlükle, fikir özgürlüğüyle alakası yoktur. Şiddeti savunmak suçtur, çünkü bu teröre destek anlamına gelir. Bunun yaptırımı da ceza mevzuatımızda vardır. Gereğini de zaten hukuk sistemimiz içerisinde savcılar, yargı kurumlarımız yapmaktadır. Yine milletvekillerinin de aynı şekilde terörü destekleyen, hatta bazı HDP’li milletvekillerinin 'Sırtımızı terör örgütlerine yasladık' şeklindeki açıklamaları tamamen şiddetin yanında olduklarını gösteriyor. Terörün destekçisi oldukları anlamına geliyor ve bu da milletvekilliği dokunulmazlığı kapsamı dışındadır. Bir milletvekili eğer teröristi savunuyorsa, katillerin, canlı bombaların taziyesine ve cenazesine katılıyorsa, orada açıklamalarda bulunuyorsa o milletvekili suç işlemiş olur. İşlediği suç nedeniyle de derhal soruşturma başlatılır. Bu soruşturmanın gereği, dokunulmazlığın kaldırılması talebi de Meclis'te değerlendirilir."

- Barodan tepki

Düzce Barosu Başkanı Ali Dilber de terörü övecek şekilde açıklama yapanların terör örgütlerinin uzantısı olduğunu belirtti.

Özgürlüğün sınırları olduğunu dile getiren Dilber, "Biz, özgürlük adı altında kimsenin canına kast edemeyiz. Bu kesinlikle suçtur, terördür. Cezalandırılmaları gerekir. Eğer siyasetçi de cana kast ediyorsa bunu da terörü destekleme adı altında yapıyorsa dokunulmazlığının kaldırılması konusunda, Türk toplumunu temsil eden milletvekillerimiz iradelerini göstermek zorundalar." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.