'İnsanlık Kıyk'ı kurtarmak için harekete geçmeli'

'İnsanlık Kıyk'ı kurtarmak için harekete geçmeli'
İsrail'in idari tutukluluk kararı ve keyfi uygulamalarını protesto amacıyla yaklaşık üç aydır açlık grevini sürdüren tutuklu gazeteci Kıyk, elinde Filistin bayrağının renklerini taşıyan tesbihi ve baş ucunda bulunan Kur'an'ı Kerimle hastane odasındaki dir

KUDÜS (AA) - İsrail'in idari tutukluluk kararı ve keyfi uygulamalarını protesto amacıyla yaklaşık üç aydır açlık grevini sürdüren tutuklu gazeteci Muhammed el-Kıyk, elinde Filistin bayrağının renklerini taşıyan tesbihi ve baş ucunda bulunan Kur'an'ı Kerimle hastane odasındaki direnişini sürdürüyor.

AA muhabirinin, "Ya özgürlük ya şehadet" söylemiyle açlık grevine devam eden Kıyk'ı bir dakikalığına El-Afule hastanesindeki odasında ziyaret etmesine izin veren İsrail polisi, görüntü alınmasına ve esir gazeteci ile konuşulmasına ise müsaade etmedi.

Kıyk'ı desteklemek için açlık grevine başlayan, 1948 Filistin İslami Hareketi Lideri Şeyh Raid Salah, esir gazetecinin kurtarılması için insanlığı harekete geçmeye çağırdı.

Konuşamayacak derecede bitkin olduğu gözlenen Kıyk'ın tutulduğu İsrail hastanesinin önünde AA muhabrine açıklamalarda bulunan Salah, "85 gündür açlık grevinde olan Filistinli tutuklu gazeteci Muhammed el-Kıyk'ın sağlık durumu çok endişe verici boyutta. Ölümle yaşam arasında gidip geliyor. Bu yüzden dünyadaki tüm özgür insanlar esir Kıyk'ın hürriyetine kavuşması için harekete geçmeli. Siyasilerden ve medyadan İsrail'e yönelik baskı arttırılmalı. Gazeteci sendikaları harekete geçirilmeli. İsrail'in işlediği insanlık suçlarını gündeme taşıyan Kıyk'ın kurtarılmasına katkı sağlamalıyız" ifadelerini kullandı.

-" Ya özgürlük ya şehadet"-

Gazeteciye destek olmak için kendilerinin de hastanede açlık grevine başladıklarını hatırlatan Salah, "İsrail polisi bizim bu eylemimiz karşısında çılgına dönerek beni ve Kıyk'ın diğer ziyaretçilerini zorla hastane dışına çıkardı. Bununla da yetinmeyen polis açlık grevi yapan 4 genci gözaltına aldı, birini ise ciddi şekilde dövdü" dedi.

Başladıkları açlık grevinin Kıyk "özgürlüğüne veya şehadete kavuşana" kadar devam edeceğini vurgulayan Salah, şöyle konuştu:

"İsrail'in idari tutukluluk adı altındaki keyfi uygulamasına son vererek açlık grevindeki esir gazeteciyi serbest bırakmasını talep ediyoruz. Başladığımız açlık grevinin bu amacına ulaşmasını ve Kıyk'ın özgür bir kahraman olarak evine dönmesini ümit ediyorum. Kıyk özgürlüğüne kavuşana kadar açlık grevini sürdüreceğini açıkladı. Biz de onunla birlikteyiz. O özgürlüğüne veya şehadete kavuşana kadar açlık grevini sürdüreceğiz."

-"Kıyk'ın şehadeti sokaktaki öfkeyi arttırır"-

Gazeteci Kıyk'ın her an ölüm riski ile burun buruna olduğuna dikkati çeken Salah, onun şehadetinin, "Filistin sokağındaki öfkeyi daha da arttıracağını" söyledi.

Kıyk'ın hayatını kaybetmesi durumunda tüm sorumluluğunun İsrail yönetiminde olacağını belirten Salah, "Gazze'de, Kudüs'te, Batı Şeria'da ve 1948'de işgal edilen Filistin topraklarında Kıyk'a destek için aktiviteler düzenleniyor. Kıyk'ın şehit olması halinde ne olacağını tam olarak kestirmek kolay değil ancak sokaktaki öfkeyi daha da arttıracağını söyleyebiliriz" ifadelerini kullandı.

- "İsrail mahkemeleri istihbarat servisinin emrinde"-

İsrail Yüksek Mahkemesi'nin Kıyk'ın bir Filistin hastanesine transfer edilmesi ve serbest bırakılması yönündeki talebini reddetmesini değerlendiren Salah, bu kararın "İsrail mahkemelerinin yüzde yüz istihbarat servislerinin emrinde olduğunu" bir kez daha gösterdiğini değerlendirmesinde bulundu.

Irkçı olarak nitelediği mahkeme kararının ardından kendi görevlerinin Kıyk'ın direnişine aynı yöntemle katılmak olduğunu ifade eden Salah, İsrail işgali sona ermeden Filistinlilerin çektiği acıların nihayete ermeyeceğini kaydetti.

-"İsrail uluslararası konjonktürden yararlanarak suçlarını arttırıyor"-

İsrail'in İslam dünyasındaki katliamlardan yararlanarak Filistinlilere yönelik ihlallerini arttırdığını söyleyen Salah, "Küresel gelişmeler İsrail işgalini baştan çıkararak işlediği suçların dozunu arttırmış gözüküyor. Bunlara örnek olarak İsrail'in son dönemde sistematik bir yöntem olarak benimsediği sokak infazlarını gösterebiliriz" diye konuştu.

Salah, tüm bu yaşanan olumsuzluklara rağmen İsrail işgalinin son bulmasının kaçınılmaz olduğu değerlendirmesinde bulunan Salah, lideri olduğu İslami Hareket'in İsrail tarafından geçtiğimiz aylarda yasaklanmasının da buna engel olamayacağını ve hatta İslami hareketi daha da güçlendireceğini sözlerine ekledi.

-"Ben sadece bir gazeteciyim"-.

Gazeteci Kıyk'ın yanında refakatçi olarak kalmasına izin verilen Muhammed Livesi de AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail hükümeti yaşananların Kıyk ile kendisi arasında bir savaş olduğu şeklinde paranoyak bir düşünce içerisinde ancak bu doğru değil. Kıyk sadece bir gazeteci" ifadelerini kullandı.

Kıyk'ın göğsünde sürekli artan bir sancı olduğunu ve iki gün önce kalp krizi belirtileri ile kendinden geçtiğini aktaran Livesi, Kıyk Ramallah'ta bir Filistin hastanesine gitmekte kararlı olduğunu ve "Ben sadece bir gazeteciyim ve bir Filistin hastanesinde tedavi olmaya hakkım var. İsrail hastanesinde tedavi olmak istemiyorum' diyor. İsrail ile Filistin arasında benim durumumla ilgili görüşmeler olduğunu duydum ve bir çözüm bulunabileceğini ümit ediyorum" ifadelerini kullandığını aktardı.

İsrail Yüksek Mahkemesi, Kıyk'ın serbest bırakılması ve tedavisi için bir Filistin hastanesine nakledilmesi talebini reddetmiş, bunun üzerine Filistin İslami Hareketi lideri Raid Salah, süresiz açlık grevine başladığını ve imkanı olanları da açlık grevi eylemlerine katılmaya çağırdığını duyurmuştu.

İsrail askerlerince 21 Kasım'da Ramallah'taki evinde gözaltına alınan Kıyk, İsrail'in idari tutukluluk kararı ve keyfi uygulamalarını protesto etmek için 4 gün sonra açlık grevine başlamıştı. İsrail makamları, aralık ayında, Suudi Arabistan'ın El-Mecd televizyonunda görev yapan Kıyk'ın "mesleği aracılığıyla şiddete teşvik etmek" suçlamasıyla 6 ay tutuklu kalmasına karar vermişti.

İsrail'in "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla İsrail istihbaratının gizli güvenlik bilgilerine dayanarak Filistinliler 1 ile 6 ay arasında alıkonulabiliyor. Tutuklunun "İsrail güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde ise askeri hakim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor.


Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.