Kart, Başbakandan müdahale istedi

Atilla Kart'ın konuyla ilgili açıklamasının tam metni şöyle:

Konya’da sağlık hizmetlerinde tam anlamıyla kaos yaşanmaktadır. Numune Hastahanesinin devreden çıkması ve yeni inşaatın yapımındaki belirsizlikler sebebiyle, Konya’lılar acil sağlık hizmetlerinden yararlanamaz hale gelmişlerdir. Meram Araştırma ve Tıp Fakülteleriyle, Selçuklu Tıp Fakültesi Konya’nın ihtiyacına cevap veremez haldedir.

                        Numune Hastahanesi yapımında belirsizlikler vardır. Sağlık Bakanlığı 2010 yılında yapım ihalesinin tamamlanacağını ifade etmiş; bu süreç ve akabinde inşaat süreci birkaç kez aksamış, Sağlık Bakanının 23.01.2014 tarihli cevabına göre, 10 Ocak 2015 tarihinde inşaatın yapımının tamamlanacağı ifade edilmiş ise de; bu cevabın da gerçeklerle bağdaşmadığı ortaya çıkmıştır.

n  Şu anda Numune Hastahanesi inşaatında fiili bir gelişme yoktur. Hastahane yapımının 2017-1018 yılından evvel bitirilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir.

                           (II) Konya Kent Merkezinde bulunan, Konya ile  birlikte Karaman, Niğde, Aksaray İl’lerine de hitap eden, hastaların çok rahat ulaşabilecekleri bir konumda bulunan Numune Hastahanesinin yapımında hiçbir ciddi gelişme olmadığı halde; bu kez Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsüne ait 965 dekarlık bir alana Şehir Hastahanesinin yapımı için çalışmalar yapıldığına dair bilgiler kamuoyuna yansımıştır. Bu yöndeki bir girişim, icraat aşamasına  ulaştığı takdirde ; hiçbir şekilde kabul edilemez ölçülerde vahim sonuçlar doğacak ve kamu zararına yol açılmış olunacaktır. Şöyleki;

                    1- Hastahane yapımı için talep edilen arazi ; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanununun 3. maddesi j bendinde belirtildiği gibi, birinci sınıf sulu mutlak tarım arazisi olup, Enstitünün en verimli arazisidir. Aynı yasanın 2 ve 4. maddelerine göre; tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi , korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması gereği vardır. Esasen, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da periyodik olarak yayınlamakta olduğu kamu spotlarında bu yönde mesajlar vermektedir.

n  Hal böyle iken; Tarım Bakanlığının , Bahri Dağdaş Uluslararası Hububat Araştırma Enstitüsünün 965 dekarlık kısmının hastahane yapılması için 13.06.2014 tarih-329 sayılı “Olur” ile  Sağlık Bakanlığına tahsisi yönünde  işlem tesis edildiği bilgileri kamuoyuna yansımıştır.

                        23.05.2014 tarihli önergemize Tarım Bakanı imzasıyla  cevaben verilen Haziran 2014 tarih-7/45123 sayılı önerge  cevabında “….Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünün kısmen veya tamamen devri veya başka bir yere taşınması söz konuş değildir….” diyen Bakanlığın ; yine Haziran ayında aksi yönde işlem tesis etmesinin- en hafif deyimiyle- Devlet ciddiyeti ve sorumluluğuyla bağdaşmadığı açıktır.

                        2- Öte yandan; Konya’nın ve bölgenin tarım üretimindeki konumu, tarımda ve tohumculukta artık bilimsel çalışmanın önemi gözönüne alındığında;  50 yıldan bu yana bilimsel çalışmalar yapan ve uluslararası alanda saygınlığı olan bir Kurumun çalışmalarının –yine en hafif deyimiyle – aksatılması,  milli çıkarlarımıza zarar vermek anlamına gelecektir.

                        · “…Şehir Hastahanesi yapılmasın” diyen kimse yok.

                        Konya’da Şehir Hastahanesi yapmaya çok uygun olan başka alanlar var. Bu konular ve uygun alanlar,  muhtelif soru önergelerimizle Tarım Bakanlığına bildirilmiştir.

                        Şehir Hastahanesinden önce, Konya için acil bir sağlık sorunu haline gelen Numune Hastahanesi yapımı neden bir an evvel bitirilmez?

                        (III) Özetle      ;

                        Başbakanlık olarak müdahale edilmesi gereken acil bir durumun olduğu açıktır.

                        Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı asli misyonlarını, yani “…tarım üretimini verimli kılmak ve güçlendirmek, Numune Hastahanesinin yapımını acil olarak bitirmek…” yerine ; tarım üretiminin ve tohumculuğun bilimsel araştırmasını ve Numune Hastahanesinin yapımını engelleyen-erteleyen yaklaşımların içindedir.  Rant yapılanmasına ve bilimsel çalışmaların yapıldığı tarım arazisinin yapılaşmaya açılmasına izin verilmemesi gerektiği açıktır.

                        Ülkemizde yasama denetimi, meslek odalarının etkinliği ve adli denetim mekanizmaları etkisiz hale geldiği – getirildiği için; yasal-siyasi ve kişisel sorumluluk boyutuyla, iş bu konunun bu kez doğrudan Şahsınıza iletilmesi gereği doğmuştur.