"Kitap Medeniyeti" paneli

"Kitap Medeniyeti" paneli
İSTANBUL (AA) - İstanbul Müftülüğünce "Kitap Medeniyeti" paneli düzenlendi.Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'ndeki panelin açılışında konuşan İstanbul...

İSTANBUL (AA) - İstanbul Müftülüğünce "Kitap Medeniyeti" paneli düzenlendi.

Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'ndeki panelin açılışında konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Osman Ateş, kitabın insan yaşamındaki önemine değinerek, "Bir insanın hayatında ve evinde kitap varsa, nizam, bilgi, adalet, merhamet, sevgi vardır. Kul hakkına ve insana saygı vardır." dedi.

Paneli yönetimini üstlenen İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran, iman esasları arasında kitaba imanın da sayıldığının altını çizerek, "Kitap yön gösteriyor. Cenabı Hak, kıyamette 'kitabını oku' diyecek. Orada da kitap var. Yani yazılı olan kitap, mektup demek aynı zamanda. Mektup ve kitap, yazılı olan her şey demek." diye konuştu.

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Uluslararası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Çelebi, peygamberlere gönderilen ilahi kitaplara dikkati çekerek, ilahi kitapların yeryüzünde bir kitap medeniyeti oluşturduğunu söyledi.

Bu medeniyet oluştuktan sonra kitaba inananların da inanmayanların da bir şekilde bu medeniyetten yararlandığını anlatan Çelebi, "Bu temel ilke dolayısıyla tüm ilahi dinlerde, tüm peygamberlerin getirdiği esas ve ilkelerde, kitaplara iman farz edilmiştir. Bizim kitaplara imanımız Hazreti Muhammed'in ümmeti olarak, sadece bize gönderilen kitaba inanma tarzında değil, Allah tarafından gönderilen bütün kitaplara inanmak tarzındadır." ifadelerini kullandı.

Müslümanların peygamberler ve onlara gönderilen kitaplar arasında bir ayrım yapmadığını vurgulayan Çelebi, Musa ve İsa peygamberlerle onlara gönderilen Tevrat ve İncil'e aynı şekilde inanıldığını dile getirdi.

Çelebi, Allah tarafından Hazreti Muhammed aracılığıyla Kuran'ı Kerim'in Müslümanlara gönderildiğini anlatarak, inananların Kur'an-ı Kerim uyarınca dünya hayatını tümüyle Müslümanca inşa ettiğini kaydetti.

- "İslam'da sanat yaratıcı olmak değil, yaratıcıyı aramakta gizlidir"

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çiçek Derman, matbaanın bulunmasından çok önce de kitapların okur yazarlar tarafından muhafaza edildiğini belirterek, yazma fiilinin, doğrudan veya dolaylı olarak sanat kollarını da harekete geçirdiğini söyledi.

Nakkaşlara ve çalışma üslubuna değinen Derman, şu bilgileri verdi:

"Saray nakkaşhanesinde çok çeşitli milletlerden sanatkarlar bulunmaktadır. Fethedilen ülkelerden getirtilen ve bir harp ganimeti olarak el üstünde tutularak İstanbul'daki nakkaşhaneye yerleştirilen sanatkarların, kendi sanat görüşlerini, buldukları sanat akımlarıyla harmanlayarak, yeni üsluplar meydana getirmeleri sağlanmıştır. Çeşitli coğrafyalardan gelen sanatçılar Osmanlı ve İslam sanatına hizmet etmişler ve bu yolda öğrencilerini yetiştirmişlerdir."

Derman, nakkaşhanedeki sanatkarların yeni fikirler, görüşler ve arayışlar içinde olduklarını belirterek, "Pek çok yeni denemeler yapıyorlar. Üsluplar bu şekilde ortaya çıkıyor. Ancak bu yeni arayışların hiçbiri mushaf bezemesinde uygulanmaz. Çünkü mushaf, bir deneme kitabı değildir. Bu yeni arayışlar belki tutacak, belki tutmayacak. Onun için bu denemeler diğer yazma eserlerde, özellikle de Mesnevi'de, Divan'da, dini ya da dini olmayan kitaplarda kullanılmış ama asla mushafta yer almamıştır." dedi.

İslam'daki sanat anlayışı konusunda ise Derman, şunları kaydetti:

"İslam'da sanat yaratıcı olmak değil, yaratıcıyı aramakta gizlidir ve gelenekli sanatlarımızla uğraşan sanatkarlar kendilerinin bu işe memur edildiğinin farkındadır ve hakiki sanatkarın 'yaratan' olduğunun hiçbir zaman unutmadan, gurura kapılmadan, bu emaneti hürmetle taşıyıp, vakti gelince sahibine iade edeceği şuuru içinde hizmet etmişlerdir. Bu sanat edebi, muhteşem bir şey."

- "Bizde kitap kutsal"

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhittin Macit, yazma eserler arasında Arap dili, tefsir veya hadis kitabı arasında hiçbir ayrım yapmadan mükemmel eserlere rastlanabildiğini söyleyerek, "Bizde kitap kutsal. Yoksa kitap medeniyeti olması mümkün değil. Bizde daha da ötesi, yazı kutsal. Anadolu kültüründe de böyle. Arapça yazı baş tacı edilir çünkü Kur'an yazısıdır. O yüzden de Arapça yazılı her metin, bilinç dışında hep kutsal diye idrak edilir." diye konuştu.

Etkinliğe katılanlara İstanbul Müftülüğünün yayını Din ve Hayat dergisi hediye edildi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.