Konya Barosu'ndan İsrail'e tepki: Susan herkes bu savaştan sorumludur!

Tepki konuşmasını gerçekleştiren Konya Barosu Başkanı Av. Oktay Unkur, "Gazze'ye yönelik gerçekleştirilen hava saldırısında pek çok insan öldürülmüştür. İnsanlığın ölümüne şahit olmaktayız. Sessiz kalan her ülke ve insan da bu suça ortaktır. İşgalci İsrail devleti tüm dünyanın gözü önünde soykırım suçunu işlemeye devam etmektedir. Söz konusu bu suçu işleyenlerin yargılanması için Adalet Bakanlığımıza talep ediyoruz. Sistemli şekilde yürütülen bu katliama dur denilmesi için Baro olarak hukuki çalışmalarımızı derhal başlatıyoruz" ifadelerini kullandı.

''SESSİZ KALAN HER İNSAN SAVAŞTAN SORUMLUDUR''

Savaşa karşı susan herkesin sorumlu olduğunu ifade eden Av. Oktay Unkur, "Katil İsrail'in savaş uçakları tarafından 26 Mayıs tarihinde Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde yerinden edilmiş; çadır kentlerde yaşamlarını sürdüren sivil Filistin halkına karşı gerçekleştirilen hava saldırısında ilk belirlemelere göre 45’ten fazla Filistinli yaşamını yitirirken, onlarca Filistinli ise yaralanmıştır. Maalesef bu vahşette, en kutsal insan hakkı olan yaşam hakkının bu şekilde aylardır sayılara sıkıştırıldığına, her gün sadece yaşamlarını yitiren insanların ölümünün sayılarla ifade edildiğine ve insanlığın ölümüne şahit olmaktayız. Her gün onlarca yüzlerle ifade edilen bu sayıların içerisinde masumlar, mazlumlar, anneler, çocuklar, gençliğinin baharında nice canlar bulunmaktadır. Sözün üstadı olarak anılan biz avukatlar bile bu katliamı hangi kelimelerle ifade edebileceğimiz, bu vahşeti nasıl lanetleyeceğimiz noktasında güçlük çekiyoruz.

''İŞGALCİ İSRAİL DEVLETİ İNSANİ BİR DEĞER TANIMIYOR''

Daha 3 gün önce Uluslararası Adalet Divanı, İsrail’in Refah’taki askeri saldırılarını ve tüm eylemlerini durdurması gerektiğine hükmetmesine karşın, İsrail’in Refah’ta sivil halka karşı gerçekleştirdiği katliam göstermektedir ki işgalci İsrail devleti ne insani bir değeri ne de uluslararası hukuku tanımaktadır. Uluslararası Adalet Divanı tarafından İsrail’e karşı alınan kararlardan ilki, 'Gazze’deki Filistin halkının kısmen ya da tamamen fiziksel olarak yok olmasına veya aynı sonuca yol açacak yaşam koşullarına neden olabilecek askeri saldırıların ve Refah vilayetindeki diğer eylemlerin derhal durdurulması' şeklinde iken, İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarını yok sayan bu saldırıları, çok açık bir şekilde devlet terörü uyguladığının kanıtıdır.

İnsan haklarından, demokrasiden, yaşam hakkının kutsallığından söz eden ülkeleri ve uluslararası kuruluşları İsrail’e karşı en sert tepkiyi vermeye, İsrail’in hukuk dışı saldırı ve katliamlarının sonlanması için harekete geçmeye çağırıyoruz. Bilinmelidir ki “hiçbir şey yapılmayarak ve sessiz kalınarak da adaletsizliğe ortak olunabilir.” İsrail’in aylardan beri Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerinde ve en son Refah’ta gerçekleştirdiği insanlık dışı saldırı karşısında sessiz kalan her ülke, her uluslararası kuruluş, her insan da bu adaletsizlikten ağır şekilde sorumludur. Bu zulme sessiz kalanlar tarih ve hukuk önünde mutlaka suç ortağı olarak anılacak ve adları tarihe kara bir leke olarak geçecektir.

İşgalci İsrail devleti, tüm dünyanın gözü önünde, uluslararası mevzuat ile Türk Ceza Kanunu’nun 76. ve 77. maddelerinde de düzenlendiği gibi soykırım ve insanlığa karşı suçları işlemiş ve işlemeye devam etmektedir. Bu nedenlerle Türk Ceza Kanunu’nun 13. maddesi gereğince söz konusu bu suçları işleyen fail ve faillerin Türkiye’de yargılanmaları için Adalet Bakanımıza talepte bulunması çağrısında da bulunuyoruz, zira bu çağrımız uluslararası mevzuat kadar ulusal mevzuatın da bir gereğidir. Biz Konya Barosu olarak kökeni hak olan hukuk kavramının tecellisi noktasında bu katliamın sorumlularının cezalandırılması için Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığına 20 Kasım 2024 tarihinde suç duyurusunda bulunduk ve süreci dikkatle takip ediyoruz. Bu aşamadan sonra da terör devleti tarafından sistemli şekilde yürütülen bu katliamın ve vahşetin Avrupa ülkelerinin başkentlerindeki barolar tarafından da organize bir şekilde yasal sürecinin takip edilmesi, bu katliama dur denilmesi ve barolar arasında bu hukuki mücadelede uluslararası birliktelik sağlanması yönünde hukuki çalışmamızı derhal başlatıyoruz" dedi.