Konya'da misafiri yerlisinden çok ilçe: Nüfusu 54 binden 150 bine çıkıyor!

Türkiye nüfusunun genel demografik yapısına bakıldığında en kozmopolit yerleşim yerlerinden biri olan Konya’nın Kulu ilçesi, yaz aylarında adeta nüfus patlaması yaşıyor. Türklerin, Kürtlerin ve Yörüklerin iç içe olduğu ve kardeşlik hukuku ile hayatlarını sürdürdüğü ilçede 2024 yılı verilerine göre nüfus sayısı yaklaşık 54 binken; yaz döneminde ilçede gözle görülür ve hissedilir ölçekte bir nüfus artışı yaşanıyor. Bu artışın sebebi olarak ise 1965 yılından bu yana yoğun bir şekilde İsveç başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine göç eden Kululuların sıla-i rahim için memleketlerine dönerek tatillerini burada geçirmesi sebep oluyor.

Kulu’da Mayıs ayının sonlarından Eylül ayının ilk yarısına kadar geçen zaman diliminde nüfus o kadar yüksek seyrediyor ki, ilçe nüfusu bu dönemde neredeyse üçe katlıyor. Bu zaman diliminde ilçenin 54 bin civarında olan nüfusu 150 bine dayanıyor.

HEM ZİYARET EDİYORLAR

HEM DE İLÇEYİ KALKINDIRIYORLAR

Konya ile Ankara arasında bulunan, demografisi, derin tarihi, Düden Gölü başta olmak üzere çeşitli coğrafi güzellikleri ile dikkat çeken Kulu, yaz aylarında bambaşka bir şekle bürünüyor. Yılın 9 ayını durağan geçiren ilçede yaz ayları ise cıvıl cıvıl geçiyor.

1965 yılından başlayarak 2000’li yılların başına kadar başta İsveç olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ekonomik kazanç elde etmek için giden Kululular, memleketlerini unutmayıp, her yıl yaz döneminde tatillerini memleketlerinde geçiriyor. Kulu’nun gurbetçileri, ilçeye ekonomik anlamda da büyük katkı sağlıyor. Memleketlerine misafir olarak gelen gurbetteki Kululu vatandaşlar, ilçenin yerlileriyle yaptıkları ticaretle birlikte ilçe ekonomisinin kalkınmasına büyük katkı sağlıyor.

HEM GÖÇ ALIYOR, HEM GÖÇ VERİYOR

İlçede 1982 yılından bu yana tatlı sektöründe faaliyet gösteren, aslen Bingöllü olup bu tarihten itibaren Kulu’da ikamet eden Mehmet Nazlı, “Kulu’yu oturup anlatacak olsak saatlerce söz etmek gerekir. Hakikaten Türkiye’nin nüfus itibariyle en kozmopolit ilçelerinden biri Kulu’dur. Ben aslen Bingöllüyüm. Benim gibi doğudan ve güney doğudan göç edip buraya yerleşen çok. Bizden önce de çok sayıda göç almış. Sadece doğu – güney doğu değil, çok ilginç bir şekilde birçok yerden göç alıp, Avrupa’ya göç veren bir ilçe. Burada her renkten, her ırktan, her türden insanla karşılaşmak mümkün. Ama bu insanların en önemli özelliği, kardeşlik hukukunu gözeterek hep birlikte huzur içinde yaşayabilmeyi başarmış olmalarıdır” diye konuştu.

YAZ DÖNEMİ KULU İÇİN HARMAN DÖNEMİ

İlçeden farklı zamanlarda göç etmiş olanların Kulu ile bağlarını hiçbir şekilde koparmadığını söyleyen Mehmet Nazlı, “Kulu’da doğup büyümüş, ya da hayatının bir döneminde Kulu’da yer almış olan, hüviyetinde Kulu yazan hiçbir vatandaşımız doğduğu toprakları unutmuyor. İlçemizdeki yaşayan hemen herkesin başta İsveç olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde bir yakını, amcası, dayısı, halası, teyzesi bulunuyor. Onlar yaz döneminde çoluk çocuk toparlanıp anavatana, memleketlerine yani Kulu’ya geliyorlar. Gurbetten sılaya gelenlerle hasret gideriliyor. Onların memleketlerine döndüğü dönem Kulu için bayram dönemi gibi oluyor. Gurbetçiler doğup büyüdükleri, hayatlarının bir dönemini geçirdikleri, kendilerinden izleri barındıran bu topraklarla hasret gidermekle kalmıyor; memleketlerine olan sevgilerini ve özlemlerini gidermenin yanında buraya yatırım yapmayı da çok önemsiyorlar. Sadece yatırım yapmakla kalınmıyor, çocuklar evlendirilecekse, düğün yapılacaksa bu da yaz dönemine, izin zamanına denk getiriliyor. İlçede hemen her gün onlarca düğün yapılıyor. Yani kültürel bağlar da sağlam bir şekilde kuruluyor. İlçe ile olan maddi ve manevi bağlar hiçbir şekilde koparılmıyor. Gurbetteki bizimkilerin ilçemize geldiği yaz dönemi ilçemize ekonomik anlamda da önemli katkılar sağlıyor. İlçe halkımız ve özellikle ticaretle uğraşanlar nüfustaki patlama ve ekonomik hareketliliğe bağlı olarak yaz dönemini harman dönemi olarak görüyor” dedi.

GÖÇMEN KUŞLARI ADETA BU İLÇENİN İNSANLARINI TEMSİL EDİYOR

Kulu’da ikamet ettiği evine birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Düden Gölü’nün her yüzlerce tür ve binlerce sayıdaki göçebe kuşları misafir ettiğini söyleyen Mehmet Nazlı, “Aslında bu kuşlar ilçemizdeki insanları temsil ediyor benim gözümde. Şirin ve güzel ilçemiz Kulu, nasıl ki bir taraftan Anadolu içerisindeki göç kervanlarının konduğu yerken; diğer yandan da göçünü toplayanların Avrupa’ya doğru gittiği bir yerse, bu bölgenin daimi misafiri olan göçmen kuşları da aynı şeyi yapıyor. Bu kuşlar için göç yolculuğunun en önemli duraklarından biri şirin ilçemiz Kulu… Kulu halkının gözünde bu anlamda göçmen kuşlarının kıymeti daha bir başka” ifadelerini kullandı.

‘HASRETİMİZİ GİDERMEK İÇİN VATANIMIZA GELDİK’

Danimarka’da yaşayan Mehmet Yavaş, uzun yıllardır memleket hasreti çektiğini belirterek, "20'li yaşlarda yurt dışına çıktık, memleketimizden uzak kaldık, hasretlik çektik, çok zor zamanlar geçirdik. Şimdi ise hasretimizi gidermek için topraklarımıza, vatanımız Türkiye'ye geldik" dedi.

‘GİTME VAKTİ YAKLAŞTIKÇA KALBİMİZ BURULUYOR’

İlk duraklarının İstanbul olduğunu söyleyen Yavaş, "İstanbul'un tarihi yerlerini, dünyanın en önemli noktası olan, Osmanlı'nın fethettiği tarihi şehri gezdik" diye konuştu. İstanbul'un ardından Mevlana şehri Konya'yı ziyaret ettiklerini ve Konya Mutfağının lezzetlerini tattıklarını ifade eden Yavaş, "Şimdi ise doğup büyüdüğümüz yer olan Kulu'da sayılı son günlerimizi geçiriyoruz, yine kalbimiz buruk" diyerek duygularını dile getirdi.