Hafız Prof. Dr. Cem Zorlu: Kur’an en büyük ve en değerli ilahi emanettir

Hafız Prof. Dr. Cem Zorlu: Kur’an en büyük ve en değerli ilahi emanettir
Her gün bir hafızımıza yer verdiğimiz sayfamızda kendisi de hafız olan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Kur’an-ı Kerim’in, Allah’ın kullarına bıraktığı en büyük ilahi emanet olduğunu söyleyen Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu, “Kur’an’ı okumak, anlamak ve yaşamak suretiyle daima baş tacı etmemiz gerekmektedir. Allah’ın kelamına ilişkin öncelikli görevimiz, onu candan sevmek ona gönülden muhabbet duymak ardından çocuklarımıza ve genç nesle Kur’an’ı sevdirmek” dedi.

Hafızlık, ülkemizin de içinde bulunduğu İslam coğrafyasında daima önemsenmiş, hafızlara her zaman büyük bir kıymet verilmiştir. Peygamber Efendimizin ‘Ümmetimin en şereflileri Kur’ân’ı ezberleyenlerdir’ hadisi şerifinin müjdesine nail olan hafızlar gazetemize konuşarak hafızlığı anlatmaya devam ediyorlar. Her gün bir hafızımıza yer verdiğimiz sayfamızda kendisi de hafız olan Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu ile söyleşimiz şu şekilde:

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu.

Kaç yaşında hafızlığa başladınız?

11 yaşında yüzünden okumayı geliştirmeye , 12 yaşında da hafızlığa başladım.

Hafızlık eğitimini nereden aldınız?

Ereğli Merkez Kur’an Kursu’nda aldım

Ne kadar sürede hafızlığı tamamladınız?

1,5 yılda tamamladım.

Kur’an’ı ezberlerken nasıl bir yöntem uyguladınız?

Herkesin kendine has ezberleme yöntemi muhakkak vardır. Öncelikle gece yatmadan ezberleyeceğim sayfayı defalarca okur öyle yatardım. Bu şekilde sanırım gece beynim o sayfa ile meşgul oluyordu ki sabahleyin çok kolay ezberliyordum. Ben sayfayı üçe bölerdim çoğu kez. Önce ilk yarısı, sonra ikinci yarısı sonra da üçüncü yarısı. Önce ilk ayet arkasından ikinci sonra bu ikisini birleştirerek ilerlemek suretiyle en az dört beş defa ezber tekrarı yapardım. Sonra da önce arkadaşlara, ardından hocaya dinletirdim. Daha çok seher vakti ezberimi yapardım. Ezberi muhafaza etmek de mühim. Bazen has diye tabir ettiğimiz sayfaları yeri gelir ham sayfa gibi tekrardan ezberlemek için emek harcanabilir.

Neden hafız olmak istemeliyiz?

Hayat kitabımız ve rehberimiz Kur’an-ı Kerim, alemlerin Rabbi Allah'ın biz kullarına lütfettiği en büyük armağan ve en değerli ilahî emanettir. Bu bağlamda Kur’an’ı hıfzetmek ve hafızlık değişik rivayetlerde müteaddit kez övülmüştür. Birçok örnek sıralamak mümkün olmakla birlikte birkaç tanesine değinebilirim. Şöyle ki;

En başta dinimiz; Kur’an okumayı öğrenerek onu başkalarına öğretmeyi en hayırlı amellerden saymıştır. “En hayırlınız Kur’ân’ı öğrenen ve öğreteninizdir” buyrularak talim amaçlı Kur’an’la meşgul olmanın en hayırlı işlerden olduğu vurgulanmıştır. Yine Hz. Peygamber (sav) “Ümmetimin en şereflileri, seçkin kulları Kur’an hamilleri(hafızlar)dir.” buyurarak Kur’an ehlini ve hafızları övmüştür.

Keza Hz. Peygamber (sav) gerçek anlamda Kur’an okuyan, ezberleyen ve ezberlediği ayetlerin de gereğini yerine getirenleri her daim övmüş ve bu kimselerin Allah’ın katında ayrı bir yerinin olduğunu ifade etmiştir.

Kur’an’ın her harfi değerlidir. Efendimiz: “Kur'an-ı Kerim'den tek bir harf okuyana bile bir sevap vardır. Her hasene on misliyle değerlendirilir. Ben ‘Elif lâm Mîm’ bir harf demiyorum. Aksine ‘Elif’ bir harf, ‘Lâm’ bir harf, ‘Mîm’ de bir harftir.” buyurarak Allah katında sadece ayet ya da kelimeleri değil harflerinin dahi ayrı bir kıymeti haiz olması sebebiyle her harfine özen gösterilmesini istemiştir.

Rasulullah (sav) Kur'an'ı ezberleyen ve onunla amel eden hafızlara da ayrı bir değer vermiş ve onların Allah'ın ehli ve seçkin kulları ve meleklerle beraber olduklarını, cennete gireceklerini ve ayrıca aile fertlerinden cehenneme girmeyi hak etmiş on kişiye şefaat edeceklerini bildirmiştir.

Belki en çarpıcı olan rivayet de şudur:

"Çocuğuna Kur'an-ı Kerîm'i yüzüne okumayı öğreten kimsenin geçmiş ve gelecek günahı mağfiret edilir. Çocuğunu hâfız yapan kimseyi de Cenab-ı Hak, kıyamet gününde ayın on dördü gibi parlak bir sûrette diriltir. Çocuğuna: 'Oku!' denilecek. Çocuğu her bir âyet okudukça Allah Teâlâ da babasının (makamını) bir derece yükseltir. (Bu durum) ezberlediği Kur'an-ı Kerîm'i sonuna kadar (okuyuncaya) devam eder."

Hulasa bizlere en büyük ilahi emanet olan Kur’an’ı okumak, anlamak ve yaşamak suretiyle daima baş tacı etmemiz gerekmektedir. Allah’ın kelamına ilişkin öncelikli görevimiz, onu candan sevmek ona gönülden muhabbet duymak ardından çocuklarımıza ve genç nesle Kur’an’ı sevdirmek, bu hususta küçük yaştan itibaren gerekli alt yapıyı hazırlamaktır. Cenâb-ı Hak, ebedî saadet ve hidayet rehberimiz olan Kur’an-ı Kerîm’in lafızlarını hâmil, ahkâmıyla âmil sadece lafzının hafızı değil mana ve ahkâmının da muhafızı olarak yaşayıp kıyamet günü Kur’an’ın hüsn-i şehadetine ve şefaatine erebilmeyi hepimize nasip ve müyesser eylesin!

Hafızlıkta başarının formülü nedir?

Öncelikle iyi bir niyet/samimiyet ve mutlaka güçlü bir irade gerekir. Bunun yanında ibadetlere özellikle namaz hususunda titiz olmak gerekir; buna bağlı olarak da kötü huy ve alışkanlıklardan uzak durmak gerekir. Ardından düzenli/devamlı çalışmak esastır; zira hafızlık uzun soluklu bir çalışmadır. Bunların yanında hafız olacak bireyin (her ilim talibi için gerekli) sabırlı olması gerekir; ilim yolculuğu aceleciliği fevriliği kabul etmez belli bir alanda yoğunlaşarak sabır ve sebat başarı için olmazsa olmazdır.

Hafızlığın insan davranışlarındaki etkileri nelerdir?

Hafızlık, Kur’an-ı Kerim’i en doğru şekilde okumak peşinden hıfzetmek suretiyle, yüce kelamı anlamak ve hayatını onunla anlamlandırma noktasında önemli bir adımdır. Hafızlık, dinin ve toplumun hassasiyetlerini dikkate alan ve ahlaki sorumluluklarının bilincinde bireyler olarak yetiştirilmesinde de önemli bir husustur. Nitelikli bir mümin olma yolunda yüce kelamı hamil olmanın önemi izahtan varestedir. Hafız, Kur’an’ın hamili olarak her daim kendini Rabbinin huzurunda hissetmelidir.

Hafızlar arasındaki nesil farkını nasıl görüyorsunuz?

Hafız olan bireyler, sadece Kur’an’ı lafzen ezberlemekle kalmazlar; aynı zamanda onu yaşar, nitelikli bir mümin, örnek birer şahsiyet olurlar. Bu tedrisattan geçmiş herkes, hangi nesil olursa olsun dosdoğru olur. Aralarında bir fark olacağını düşünmüyorum.

Hafızlık eğitimi aldığınız/verdiğiniz döneme ait hiç unutamadığınız bir anınız var mı?

Olmaz mı, var elbette. Sanırım 12. cüzdü, 12. cüz zor bir cüzdür. Bitirmeye yakın bir dönemdi. Her gün mutlaka dersimi verirdim. Zaten veremezseniz ceza hazırdı. O gün maalesef bazı sayfaları hazırlayamamıştım. Ders vermek için hocamın yanına oturdum, sürekli de dua ediyorum bir şeyler olsa da dersi verebilsem diye, zira bir şekilde dersi vermek istiyordum. Okumaya başladım. Tam zayıf ezberlediğim sayfalara gelince baktım ki hocam uyumaya başladı, hiç sesimi çıkarmadım ve okumaya devam ettim, başka sayfaları okuyarak dersi ikmal ettim. Hoca uyandı ama ben zaten o sayfaları çoktan geçmiştim.

Hafızlık eğitimimin en önemli tarafı da hiç ceza almadan hafızlığı bitirmiş olmamdır. Hamdolsun hiç ceza almadan hıfzımı ikmal ettim. Şimdilerde öyle değil ama bizim zamanımızda dayak yemeden hafız olmak nadirattandı.

Ramazan ayı sizin için ne ifade ediyor?

Tek kelime ile tarif edecek olursam; arınma…

( Mehmet Günnar )

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.