"Libya'da yeni kabinenin güvenoyu alacağına inanıyorum"

ANKARA (AA) – MELTEM BULUR - Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Libya’da açıklanan yeni kabinenin güvenoyu alacağına inandığını belirterek, “Almazsa Libya daha zor bir döneme girecek demektir. Güvenoyu alınmasının ardından BM’nin bu hükümeti meşru hükümet olarak dünyaya ilan etmesi gelecek” dedi.

Libya’da ulusal mutabakat hükümetinin kurulma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İşler, bu ülkenin de Arap Baharı yaşayan diğer ülkeler gibi zor bir süreçten geçtiğini dile getirdi.

İşler, son olarak Suheyrat’ta varılan anlaşma gereği yeni bir hükümet kurulması gerektiğini ancak ilk olarak açıklanan hükümetin bakan sayısının çokluğu nedeniyle parlamentodan güvenoyu alamadığını anlattı.

Güven oylamasının ardından yapılan müzakerelerde Başbakan başkanlığında 9 kişiden oluşan kurulun çalışmalarını yaptığını ve yeni bir hükümet daha açıkladığını hatırlatan İşler, gelecek günlerde bu kabinenin güvenoyu almasının beklendiğini ifade etti.

“Ben inanıyorum ki bu kabine artık güvenoyu alır. Almazsa Libya daha zor bir döneme girecek demektir. Güvenoyu alınmasının ardından Birleşmiş Milletler’in bu hükümeti meşru hükümet olarak dünyaya ilan etmesi gelecek” diyen Emrullah İşler, Libya’nın bu zor süreci birlik ve beraberliği sağlayarak daha rahat atlatabileceğine olan inancını dile getirdi.

İşler, Libya’ya ilişkin yapılan Roma Toplantısı’na çok geniş katılım olduğunu, ardından Fas’taki Suheyrat’ta yapılan imza törenine de çeşitli ülkelerin dışişleri bakanlarının katıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Dolayısıyla bu anlaşmaya uluslararası bir destek söz konusu. Şu anda Libya’da hiçbir kurum ayakta değildir. Ülkede bu destek ile başta güvenlik konuları olmak üzere istikrarın hızlı bir şekilde sağlanması gerekiyor. Biz Türkiye olarak bu süreci başından beri destekledik. Birleşmiş Milletler’in (BM) birlik ve beraberliğin sağlanması konusundaki girişimlerine her alanda destek verdik. Şimdi, bütün taraflarla yapmış olduğumuz görüşmelerde tek çıkış yolunun bu ulusal mutabakat hükümetinin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi olduğu yönünde telkinlerde bulunuyoruz.

Ümit ederim ki gelinen noktada Libyalı kardeşlerimiz küçük hesaplarla değil, ülkenin ali hesaplarını göz önünde bulundurarak kararlarını verirler. Libyalı kardeşlerimizin başaracağını ümit ediyorum, başarmaları gerektiğini söylüyorum. Libya, içinde bulunduğu bu zor durumdan böyle bir ulusal mutabakat hükümetiyle çıkabilir. Açıklanan hükümete baktığınız zaman hem bölgelerden hem de bütün gruplardan temsil olduğunu görüyoruz. Ortak müştereklerde buluşarak bütün Libyalı kardeşlerimizin ülkeyi bu sıkıntıdan çıkarması için elinden gelen çabayı göstermesi gerekir.”

İşler, yapılan Suheyrat Anlaşması'nın tarafları görüş birliği, uzlaşıya mecbur bıraktığını, dolayısıyla uzlaşı olmadan Libya’da yol almanın mümkün olmayacağını vurguladı.

Emrullah İşler, “Temenni ederiz ki bütün ufak tefek anlaşmazlıklara rağmen hükümet en kısa zamanda güvenoyu alır ve yoluna hızlı bir şekilde devam eder. Bu hükümetin Trablus’ta görev yapmasını arzuluyoruz. Zaten anlaşma bu noktaya işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

İşler, şunları söyledi:

“Ulusal mutabakat hükümetinden artık bir geri dönüş olacağını düşünmüyorum. Parlamentodan güvenoyu alamaz ise de müzakere heyetlerinin vermiş olacağı güvenle uluslararası toplumun bu hükümeti meşru kabul etme ihtimali üzerinde duruluyor. Dolayısıyla şu an Tobruk’taki parlamentonun süresi bitmiş durumda. Trablus’taki ulusal kongrenin zaten süresi biteli çok oldu. Oralardan oluşturulan hükümetlerin de meşruiyeti zaten tartışma altında. Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda, şu an bu hükümetten başka bir çıkar yol kısa vadede gözükmüyor.

Zaten son zamanlarda özellikle uluslararası toplumun da hassasiyetle durduğu konulardan birisi Libya’daki DAEŞ varlığı ve bu sayı gittikçe artıyor. Şu an sayıları iki binlerle ifade ediliyor ama eğer bu belirsizlik sürerse, birlik hükümeti olmazsa, o zaman bu sayının önümüzdeki aylarda çok daha artacağını ve Libya için ciddi bir tehlike oluşturacağını zaten herkes kabul ediyor. Dolayısıyla Libya’da herkesin aklı selimle hareket etmesi gerekiyor. Vatan söz konusu olunca diğer hususların teferruat olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Aslında gelinen noktada Libyalı taraflar da çatışmadan bıktılar. O zaman artık ortak müştereklerde buluşup birtakım ufak tefek kişisel çıkarların zedelenmesi konularını bir tarafa bırakarak ülkenin birliği, bütünlüğü için birlikte hareket etmeleri gerekiyor.”

- “Libya bu anlaşma öncesinde Suriyelileşmişti”

İşler, ulusal mutabakat hükümeti güvenoyu aldıktan sonra bölge ülkeleri ve uluslararası toplumun desteğiyle güçlü bir şekilde icraatını yaparsa belli bir süre sonra güvenliği ve istikrarını sağlamada belli mesafeler kat edeceğini dile getirerek, "Aksi takdirde ulusal birlik hükümeti başarısız olabilir” dedi.

Libya’nın, bu anlaşma öncesinde kısmen Suriyelileşmiş olduğuna dikkati çeken İşler, aylarca süren bir iç çatışma yaşandığını ancak ülkenin coğrafyasının geniş, nüfusunun az olması nedeniyle bu durumun Suriye’deki kadar hissedilmediğine işaret etti.

Ülkede insanların savaştan yorulduktan sonra Roma ve Suheyrat Anlaşması'na ve BM’nin girişimine destek verdiklerini hatırlatan İşler, “Dolayısıyla her iki parlamentodan da çok sayıda milletvekilinin bu anlaşmaya destek verdiğini görüyoruz. Bu, artık Libya’yı bu çıkmaz sokaktan kurtarma çabasının bir ifadesi” dedi.

Bu süreçte BM’nin rolünün çok önemli olumlu olduğuna ancak bu noktaya çok geç gelindiğine değinen İşler, “BM bu kadar geç kalmamalıydı” görüşünü dile getirdi.