Libya'ya askeri müdahale ihtimali

KAHİRE (AA) - Mısırlı askeri uzmanlar ve analistler, Libya'da siyasi çözümün başarılı olmaması halinde askeri müdahalenin kaçınılmaz olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Arap Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Muhtar Gabaşi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır Genelkurmay Başkanı Mahmud Hicazi'nin, ABD Ordusunda Orta Asya ve Ortadoğu'dan sorumlu General Michael X. Garrett ile geçtiğimiz Cumartesi yaptığı görüşmeye dikkat çekti.

Bu görüşmenin ve dün İtalya'nın başkenti Roma'da yapılan DAEŞ karşıtı koalisyon toplantısının, Batının Libya'ya askeri müdahale hazırlığında olduğu sinyali verdiğini iddia eden Gabaşi, "Ulusal mutabakat hükümetinin kabul edilmemesi, askeri müdahaleye zemin hazırlayan bir unsur. Hükümetin kurulmaması halinde askeri müdahale olacak" şeklinde konuştu.

- "Batı DAEŞ'in petrol kuyularını ele geçirmesine izin mi versin?"

Mısırlı askeri uzman Safvet ez-Ziyat da Libya'ya "yapılması muhtemel" askeri müdahaleden yana olduğunu açıklayarak, "Batı, DAEŞ'in Berika, Ras Lanuf ve Sidra Limanı'na yaklaştığını görüyor ve örgütün Suriye'de kaybettiği petrol yataklarına alternatif olarak Libya petrol yataklarını gelir kaynağına dönüştürmesinden endişe duyuyor" ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Barack Obama'nın DAEŞ'in etkisinin kırılması ve İtalya Savunma Bakanı Roberta Pinotti'nin Libya krizinde daha fazla beklenilmemesi yönündeki açıklamalarının askeri müdahale eğilimini güçlendirdiğini kaydeden Ziyat sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batı petrol kuyuları ve limanlarını ele geçirmesi için DAEŞ'e izin mi versin? Bundan sonra bombardımanda tahribat kaçınılmaz olur. Libya petrol tesisleri Suriye'ye benzemez. Libya'daki üretim Suriye'den kat be kat fazla. Öte yandan Suriye'de petrol sahaları çölde açık alanlarda iken Libya'da kentsel alanlarda bulunuyor. Beklemek Batı için işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirir."

Ziyat, Libya’da beklenen müdahalenin şekline de değinerek "Sınırlı askeri operasyonlar Suriye'de olduğu gibi DAEŞ'i zayıflatma amacı güdecektir. Bu Batı için bir fırsattır çünkü Sirte'nin büyük çoğunluğu DAEŞ militanıdır" değerlendirmesinde bulundu.

DAEŞ'in, Sirte'deki ana mevzisini ablukaya almak için Libya sahillerine amfibik gemilerin konuşlandırılacağını ancak kara harekatını ihtimal dahilinde görmediğini dile getiren Ziyat, askeri operasyonların DAEŞ'in bu ülkedeki pozisyonunda bir değişim olana kadar süreceği öngörüsünde bulundu.

- "Müdahale, DAEŞ'in Libya'daki nüfuzunu arttırır"

El-Ahram Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde araştırmacı ve Libya uzmanı Abdullah Kamil de Batının Libya'ya müdahalesinin yakın olabileceği ihtimali üzerinde durarak "Kanaatimce DAEŞ hedeflerine yönelik saldırılar sadece hava operasyonlarıyla sınırlı kalacak" diye konuşan Kamil, üstü kapalı sınırlı müdahale söylentilerinin olduğu bir dönemde Batı medyasının Sirte'teki DAEŞ varlığına ilişkin abartılı sayılar verdiğine dikkati çekti.

Kamil, "Askeri müdahale söylentilerinin artmasının arkasında, Libyalı taraflara siyasi anlaşmayı ve hükümet kurulmasını kabul etmeleri için yapılan baskının artırılması olabilir. Müdahale, kurulacak yeni hükümetle koordine halinde gerçekleştirilir. Hükümetin kurulamaması durumunda ise müdahale, siyasi anlaşmanın çökmesi ve Libya'nın ilk başa dönmesi anlamı taşır" dedi.

Batılı güçlerin müdahalesinin olumsuz yansımaları konusunda uyarılarda bulunan Kamil, "Batının Arap ülkelerine müdahaleleri, daima trajediyi beraberinde taşıdı ve çözüm olmadı" ifadelerini kullandı.

Batı müdahalesinin Libya'da hissedildiğini belirten Kamil, buna 2011'dekinden farklı olarak askeri bir boyut kazandırmanın ülkedeki iç bölünmeyi derinleştireceğini ve bu ülkedeki gücünü henüz test etmemiş DAEŞ'in nüfuzunu artıracağını savundu.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 23 ülke ve 2 uluslararası kuruluşun katıldığı DAEŞ karşıtı koalisyon küçük grup toplantılarının üçüncüsü dün İtalya'nın başkenti Roma'da yapıldı. İlk ikisi Londra ve Paris'te gerçekleştirilen toplantıda, DAEŞ’in yok edilmesi, mali kaynaklarının etkisiz hale getirilmesi, Libya’da ve diğer yerlerdeki etkinliğinin kırılması gibi konular koalisyon ortaklarınca değerlendirildi.