Maliye Bakanı Ağbal:

Maliye Bakanı Ağbal:
"Son ortaya çıkan veriler, enflasyon cephesinde 2016 yılına dair beklentileri olumlu yönde etkiledi. Yüzde 7,5'lik enflasyon tahmini var, bunu sağlayacak para ve maliye politikası uygulamalarına sıkı bir şekilde devam edeceğiz"- "Siyasi istikrarın sağlanm

İSTANBUL (AA) - Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Son ortaya çıkan veriler, enflasyon cephesinde 2016 yılına dair beklentileri olumlu yönde etkiledi. Yüzde 7,5'lik enflasyon tahmini var, bunu sağlayacak para ve maliye politikası uygulamalarına sıkı bir şekilde devam edeceğiz." dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) "Genişletilmiş Başkanlar Kurulu" toplantısına katılan Ağbal, terörün artık global bir sorun haline geldiğine işaret ederek, dünyayı gittikçe daha büyük sıkıntılar içine çeken terörü kınadığını, bunun bir insanlık suçu olduğunu söyledi.

Türkiye'nin terör olaylarını yaşayan ülkelerden biri olduğunu dile getiren Ağbal, "Yüreğimiz yanıyor, içimiz sızlıyor ama ülke olarak terörle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Millet olarak, devlet olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Son yaşanan olaylar terörün ortak bir sorun olduğunu iyice ortaya koydu. En son Brüksel'de yaşanan olayın gösterdiği şey, bu bir global mesele, bütün toplumların birlikte çözmesi gereken bir konu. Türkiye şimdiye kadar üzerine düşeni yaptı, bundan sonra da yapmaya devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, yaptığı sunumla global ekonomi ve Türkiye ekonomisinde yaşananlara ilişkin bilgi verdi. 2009 global krizinden sonra bir türlü aşılamayan global ekonomik sorunla karşı karşıya olunduğunu belirten Ağbal, şunları kaydetti:

"Global kriz döneminde birkaç yılda normalleşme olacak şekilde beyanatlar oluyordu. Ama global kriz yaşanalı yaklaşık 7 yıl oldu. Baktığımızda global olarak hala sıkıntılar devam ediyor. Gelişmiş ülkelerde de, gelişmekte olan ülkelerde de, başta büyüme olmak üzere yapısal sorunlar aynı şekilde derinleşerek devam ediyor. Büyüme oranlarına baktığımızda, hala global kriz öncesi büyüme oranlarına yakın olmadığımızı rakamlar ortaya koyuyor.

Dolayısıyla global ekonomide meydana gelen bu durgunluk her bakımdan gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri etkiliyor. Özellikle para politikası cephesinde çok ciddi önlemler alınıyor ama genişleyici para politikalarının da sıkıntıları tam manasıyla çözdüğünü söylemek mümkün değil."

Global kriz sonrası gelişmekte olan ülkelere göre daha iyi büyüme rakamlarına ulaşan gelişmekte olan ülkelerde de Fed'in genişleyici para politikalarını yavaş yavaş bırakmaya başlamasıyla bir durgunluk yaşandığına dikkati çeken Ağbal, büyüme rakamlarına gelen revizelere ve bunların sebeplerine değindi.


-"Para politikası araçlarıyla global ekonomik sorunları aşma imkanı son derece sınırlı"


"Avro Bölgesi ilk yıllardaki derin durgunluktan çıkan bir görüntü ortaya koyuyordu, ama şimdi özellikle emtia ve petrol fiyatlarının aşağı gelmesiyle, gelişmekte olan ülkelerde büyüme oranları aşağı geldi ve global büyümeye katkılar azaldı" diyen Ağbal, gelinen noktada para politikası araçlarıyla global ekonomik sorunları aşma imkanının son derece sınırlı olduğunu aktardı.

Ağbal, mali alan oluşturabilen ülkelerin maliye politikası üzerinden iç talebi ve büyümeyi desteklemesinin ve yapısal reformların konuşulduğunu anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bugün aslında global büyümenin önündeki en önemli engellerden birisi yapısal reform ihtiyacı. Gerek uluslararası finans sistemindeki yapısal sorunlar, gerek iş gücü piyasalarındaki katılıklar, gerekse verimlilik önündeki engeller. Dolayısıyla bugün sadece ülkelerin tek tek yapmaları gereken ev ödevlerinden ziyade, global anlamda yapısal reformlar bir kez daha öncelikli hale gelecek. İnşallah alınacak bu yapısal önlemler sayesinde tekrar büyüme trendinin yukarı çıkmasını ümit ediyoruz.

Petrol ve emtia fiyatlarının aşağı gelmesi önce olumlu olarak nitelendirildi ama zamanla bakıldı ki bu gelişme petrol ihracatçısı, emtia ihracatçısı ülkelerde çok ciddi ekonomik sorunlara neden oldu, hem de gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde beklenen iç talep artışına katkıyı vermedi. Dolayısıyla burada da bir noktada yavaş yavaş, yukarı yönlü bir ivme olumlu bir beklenti olarak hepimiz tarafından ifade ediliyor."

Sunumunda küresel ekonomideki belirleyici faktörler hakkında da katılımcılara bilgi veren Ağbal, Türkiye'nin 2015 büyüme rakamları ve 2016 yılı büyüme beklentilerinden söz ederek, Avro Bölgesi'ndeki ılımlı büyüme olarak tabir edilebilecek gelişmelerin Türkiye başta olmak üzere gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için fırsat sağlayacağını ifade etti.


-"2016 yılında büyümenin temel itici gücü olarak iç talepteki büyümeyi görüyoruz"


Global gelişmelerin Türkiye üzerindeki etkilerinden bahseden Ağbal, "Genel olarak bakılığında 2011-2015 döneminde yüzde 4,4 büyüdük. Kendi bölgemizdeki, gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırdığımızda Türkiye'nin büyüme performansı son 4 yıldır genel olarak iyi. Ama önceki dönemlere kıyasla, 2003-2007 arasında yüzde 6,9 büyüdüğümüzü bir kenara koyarsak büyüme oranlarının Türkiye'de de aşağı geldiğini görüyoruz. Global büyüme oranlarının aşağı gelmesiyle Türkiye de kendi payına büyüme oranlarındaki yavaşlamayı yaşıyor" dedi.

Ağbal, 2015 yılında Türkiye'nin geçirdiği 2 seçim ve global piyasalardaki koşullara rağmen büyüme beklentisinin yüzde 4 olduğuna atıfta bulunarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"2016 içinse koyduğumuz hedef yüzde 4,5. İnşallah Avrupa pazarındaki gelişme, yurt içi talepteki olumlu gelişmeler bizi bu büyümeye götürecek. Riskleri elbette var bunun. Ama biz hükümet olarak bu hedefi yakalamak için her türlü tedbiri almaktayız. 2015 Kasım ayında yapılan seçim sonrası, güçlü bir parlemento yapısı var, parlamentonun temsil kabiliyeti son derece yüksek. Güçlü bir hükümet var.

Ama iç talepteki bu büyümeyi makul ve riskler oluşturmayacak bir çerçevede yönlendirmek son derece önemli. İhracatın da 2016 yılında büyümeye pozitif katkı sağlayacağını bekliyoruz."

Enflasyon konusunda da değerlendirmelerde bulunan Ağbal, son dönemde döviz kurları, gıda fiyatları gibi etkilerle enflasyonun yükselme eğilimine girdiğine dikkati çekerek, "Ama son ortaya çıkan veriler, enflasyon cephesinde 2016 yılına beklentileri olumlu yönde etkiledi. Gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir trendin ortaya çıkması, döviz fiyatlarında sağlanan istikrar bir noktada enflasyonun 2016 yılında aşağı yönelmesine katkı verecek unsurlar arasında yer alıyor. Yüzde 7,5'luk enflasyon tahmini var, bunu sağlayacak para ve maliye politikası uygulamalarına sıkı bir şekilde devam edeceğiz" diye konuştu.


(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.