Marangozhaneye kadın eli değdi

İSTANBUL (AA) - Muhasebecilik yaparken işsiz kalan Arzu Delibaş, marangozluk ve döşemecilik yaparak ürettiği çeyiz sandıklarıyla geçimini sağlıyor.

Arzu Delibaş, çeyiz sandığı üretim işine nasıl başladığını AA muhabirine anlattı. Asıl mesleğinin muhasebecilik olduğunu belirten Delibaş, sağlık ve ailevi problemler yaşayınca çalıştığı şirketin 'sorunlu personel çalıştırmak istemiyoruz' gerekçesiyle işine son verdiğini dile getirdi.

Uzunca bir süre iş bulamadığını anlatan Delibaş, "2 çocuğum vardı ve çalışmak zorundaydım. 'Ne yapabilirim, bir şeyler üretebilir miyim?' diye düşünürken bir arkadaşım vesilesiyle bu işi denemeye karar verdim. 2 ay kadar denedim. Daha sonra 'bu işi yapabilirim' dedim. İşe başlayacaktım ancak hiçbir şeyim, sermayem yoktu. Kız ve erkek kardeşlerime durumu izah ettim. İçinde bulunduğum ekonomik nedenlerden dolayı bir iş yeri açmam mümkün değildi. Onların desteğiyle halamın olan marangoz atölyesini kiraladım. Daha sonra kullandığımız aletlerin hepsi hediye olarak geldi" dedi.

Kendi işinin patronu olmanın zor yanları olduğu kadar keyifli yönleri olduğunu kaydeden Arzu Delibaş, "Zorunlu kaldığım için başladım ama keyifle işime devam ediyorum. Biz burada çok eğleniyoruz" diye konuştu.

Erkek mesleği olarak bilinen marangozlukta zaman zaman zorluklar yaşadığını da dile getiren Delibaş, şunları söyledi: "Aldığımız siparişlere göre sunta siparişi veriyoruz. Bazen kamyonla gelen 750-800 kilo suntayı indirip marangozhaneye kız kardeşimle birlikte taşıyoruz. Daha sonra modeline göre marangozhanede kesip, çakarak kutular haline getiriyoruz."

Ürünlerini sosyal medya üzerinden sattığını dile getiren Delibaş, işe ilk başladığında ürettiği 70 sandığın parasının verilmediğini ve dolandırıldığını belirterek, "İşinin zor tarafı piyasada insanlarla çarpışmak. Kadın olarak marangoz kısmı beni hiç zorlamıyor. Hatta eğlenceli bile oluyor. O talaş kokusuna zamanla alışıyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"Marangozluk mesleğini kadınlara tavsiye eder misiniz?" sorusuna Arzu Delibaş, şu cevabı verdi: "Eğer kendilerinde bir gücü hissedebiliyorlarsa yapabilirler. Bu iş çok hanım hanımcık bir iş değil. Kesiklere, yanmalara, hırpalanmalara, çürüklere eğer dayanabilirlerse aslında eğlenceli ve zevki bir iş. Genel olarak kadınlar isterlerse her şeyi başarabilirler. Yeter ki hazırı beklemeye alışmasınlar."