Meb'in İstanbul'daki Değerlendirme Toplantısı

Meb'in İstanbul'daki Değerlendirme Toplantısı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Kavranoğlu:- "Gelecekte elde edeceklerimiz bugün yaptıklarımızın bir sonucu olacaktır. Bu yüzden bilime, üniversitelere ve ekonomiye taze bir bakış açısıyla yeniden yaklaşmaya ihtiyaç var"- MEB Müsteşarı Tekin:- "Ulusl

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, "Gelecekte elde edeceklerimiz bugün yaptıklarımızın bir sonucu olacaktır. Bu yüzden bilime, üniversitelere ve ekonomiye taze bir bakış açısı ile yeniden yaklaşmaya ihtiyaç var." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen, "2023 Vizyonu Doğrultusunda Türkiye'nin Yetişmiş İnsan Gücü Ülke-Bölge Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Çalışmaları ve Değerlendirme Toplantısı" kapsamında gerçekleştirilen "Gelişen Türkiye'nin Dünya ile entegrasyonunda Yetişmiş İnsanın Rolü" oturumunda konuşan Kavranoğlu, Türkiye'nin teknoloji ve bilim konusuna ağırlık vereceğini kaydetti.

Kavranoğlu, bilim ve teknoloji geliştikçe ülkelerin zenginleştiğini, devletin esas aldığı bilim ve teknoloji politikaları olduğunu ve bu politikaları bürokrasi değil, en üst düzey siyasi iradenin belirlediğini anlattı.

Gelişmiş ülkelerin zenginliklerinin kaynağının bilim ve teknolojideki ilerlemeler ve bunların ekonomiye yansımaları olduğunu belirten Kavranoğlu, "Gelişmiş bir bilgi ve iletişim sektörüne sahipler. Kişi başı milli gelirleri 25 bin dolar ve üzerinde. Çok iyi bir üniversite sistemine ve bunun sonucu olarak çok kaliteli bilim insanlarına sahipler. Üniversiteleri ve reel ekonomileri birlikte ve iç-içe. Çok iyi bir eğitim ve insan kaynakları stratejileri var. Özel sektörün ve girişimciliğin önü açık." diye konuştu.

Gelişmiş ülkelerin bilim ve teknoloji ekosistemlerinin ortak özelliklerine de değinen Kavranoğlu, şöyle devam etti:

"Bilim ve teknoloji politikalarının belirlenmesi ve yürütülmesi, bakanlıklar üstü bir yapıyla ve en üst düzeyde sahiplenerek yapılmakta. Sadece kendi vatandaşlarını değil, dünyadaki değerli bilim insanlarını ve girişimcileri çekecek bir sistemleri mevcut. Bilim ve teknoloji politikalarını belirlemek, politikalar çerçevesinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerini desteklemek, araştırma ve geliştirme yapmak aynı kurum altında asla yürütülmemekte. Devlet memurları, politika belirleme, araştırma-geliştirme veya üretim yapmakla uğraşmamakta. Bütün üniversite ve ekosistem içerisinde geliştirilen politika önerilerini sisteme kazandıracak mekanizmaları var."

Kavranoğlu, dünyanın en iyi üniversitelerinin ve bilim insanlarının ezici bir çoğunluğunun bilgi ekonomisine geçmiş, yüksek teknoloji üretme kabiliyetine sahip ve inovatif ülkelerde bulunmasının tesadüf olmadığını vurguladı.

Türkiye'nin de bu doğrultuda çalıştığını, çalışmaya devam edeceğini vurgulayan Kavranoğlu, sözlerini, "Bu kapsamda 2023 hedefimiz 2 trilyon dolar milli gelirle dünyanın 10. en büyük ekonomisi olmak, 500 milyar dolar ihracat gerçekleştirmek, 25 bin dolar kişi başı milli gelir, 300 bin tam zamanlı araştırmacı ve 60 milyar dolar Ar-Ge harcaması. Önümüzdeki dönemde bugün bildiğimiz dünyadan çok farklı bir dünyayla karşı karşıya kalacağız. Eski dünya yok, geride kaldı. Bir süre sonra tamamen hatıralarda kalacak. 'Biz bu teknolojik gelişmelerin neresindeyiz?' diye kendimize sormamız gerekiyor. Gelecekte elde edeceklerimiz bugün yaptıklarımızın bir sonucu olacaktır. Bu yüzden bilime, üniversitelere ve ekonomiye taze bir bakış açısıyla yeniden yaklaşmaya ihtiyaç var." diye tamamladı.

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin ise Türkiye'nin sosyal bilimler konusunda yetişmiş insan gücü açığının kapatılacağını dile getirerek, şunları söyledi:

"Uluslararası bir olay oluyor veya Türkiye'nin uluslararası bir sıkıntısı oluyor bir çoğu gazeteci olmak üzere aynı kişiler çıkıp konuşuyor televizyonlarda. Güney Afrika'da da bir olay olsa aynı kişi konuşuyor, Güney Amerika'da bir halk hareketi veya ekonomik sıkıntı olduğunda aynı kişiler konuşuyor, Çin'de bir olay olduğunda yine aynı kişiler konuşuyor. Bu kesinlikle Türkiye'ye yakışmayan bir durum. Üniversitelerimizde bu konulara çalışan akademisyen yok. Düşünce ve kamu kuruluşlarımızda da yok. Sizler ülke, bölge konularında uzman olarak, yetişmiş ve konuya hakim olarak Türkiye'ye dönüp hizmet vereceksiniz. Biz bunun için bu süreci başlattık."

14 Ağustos'ta başlayan toplantı bugün sona erdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.