Meclisin bütçe maratonu sona eriyor

Meclisin bütçe maratonu sona eriyor
AK Parti Grup Başkanvekili Turan:-"Karar vereceksiniz; sokağın partisi mi Kandil'in mi bu milletin mi? Utanmadan, sıkılmadan PKK'ya bir laf edemeyenler buraya gelip bize 13 gün boyunca 'katil' diyecek, 'diktatör' diyecek; 'hadi oradan' diyorum size"-"Sizi

TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, "Karar vereceksiniz; sokağın partisi mi Kandil'in mi bu milletin mi? Utanmadan, sıkılmadan PKK'ya bir laf edemeyenler buraya gelip bize 13 gün boyunca 'katil' diyecek, 'diktatör' diyecek; 'hadi oradan' diyorum size" dedi.

Turan, TBMM Genel Kurulunda, 2016 yılı bütçesinin son gün görüşmelerinde AK Parti Grubu adına söz aldı.

Bütçenin bir iktidar için yöneticilik başarısı, tekrarlanan güven oyu olduğunu belirten Turan, "Bütçe bizim için teknik bir tanımdan öte milletin bir emanetidir. Bütçelerimizi yaparken kılı kırk yapmak zorundayız, bütçe yapmak öyle bir sorumluluk ki 78 milyon vatan evladının hakkı, hukuku bunun içerisinde olmalıdır" ifadesini kullandı.

Her hükümet için bütçenin en önemli kanun, en onurlu işlerden biri olduğunu söyleyen Turan, ancak 14 yıl boyunca bütçe yapıyor olmanın başka bir onur teşkil ettiğini vurguladı.

"Hamdolsun 14 yıl geldi, geçti. İlk günkü kadar, Pınarhisar Cezaevindeki şanımız, onurumuz neyse bugün aynı onur, gururla tekrar 'Bismillah' diyoruz, tekrar başlıyoruz" diyen Turan, o günden bugüne girilen toplam 11 seçimin hepsinde AK Parti'nin milletten her zaman onay aldığının, en yüksek oyları aldığının altını çizdi.

AK Parti'nin, namus, senet bilerek her verilen sözü yerine getirdiğini, önlerine getirilen her engelle "ya sabır", "sabrın sonu selamettir" diyerek sağduyulu şekilde beklediklerini dile getiren Turan, Atılım Üniversitesinin yaptığı bir çalışmada, 1980 yılı sonrası hükümetler arasında vaatlerini en yüksek oranda yerine getiren hükümetin AK Parti hükümetleri olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.

-"14 yıldır bütçe yapmak bambaşka bir onurdur

Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun son haftalardaki programlarından örnekler vererek, "Ankara'dan çıkmayanların, polemikten başka bir şey bilmeyenlerin bunları anlama imkanı yok. O yüzden bütçe yapmak onurdur ama 14 yıldır bütçe yapmak bambaşka bir onurdur. Allah çalışanı sever, millet çalışana oy verir" diye konuştu.

Turan, 2002 yılında 120 milyar olan bütçenin bu yıl 570 milyara çıktığına dikkati çekerek, "Bir muhalefet milletvekili çıksın 'bütçe 10 yılda beş kat büyüdü, Türkiye büyüdü bravo' desin, eksiğimizi söylesin, yanlışımızı söylesin ama hiç mi iyi tarafımız yok? Allah'tan ki millet izan sahibi çalışanı da görüyor, çalışmayanı da görüyor" dedi.

AK Parti iktidarlarının sadece ekonomi alanında değil siyaset ve demokratikleşme alanlarında da birçok adım attığını ifade eden Turan, Milli Güvenlik Kurulunun sivilleşmesinden başörtüsü yasağının kalkmasına, İnsan Hakları Kurulunun kurulmasından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına kadar pek çok demokratikleşme adımını attıklarını aktardı.

- "İmkanımız olsa da muhalefeti hatırlama günleri yapabilsek"

Turan, AK Parti iktidarında yapılanların, yaşanan değişimlerin fark edilmesi için muhalefet dönemlerinin hatırlatılması gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir imkanımız olsa da muhalefeti hatırlama günleri yapabilsek, AK Parti iktidarından önceki günleri hatırlama haftaları yapabilsek. Örneğin İstanbul'da bir hafta sular akmasa, bir hafta çöpler toplamasa, bir hafta havamız tekrar kirli olsa... Örneğin insanlar bir hafta, Allah korusun ama başörtüyle üniversiteler giremese, katsayı bir haftalığına uygulamaya geçse... Tekrar Mecliste birileri kalkıp 'dışarı dışarı' diye bağırsa. Keşke rektörler ellerinde pankartlarla 'ordu göreve' diye yürüseler, keşke yargıçlar bir haftalığına elde düdükle 'gelin brifing alın' denildiğinde koşarak gelse... O günleri çabuk unuttuk.

Keşke bir haftalığına Marmaray kapatılsa, duble yolların bir şeridi kapatılsa, faizler tekrar bir haftalığına yüzde 90'a vursa, tekrar enflasyon yüzde 100'e çıksa, tekrar IMF gelse de memura zammı o belirlese... Artık IMF'siz Türkiye olduğunu dosta düşmana gösterdik. Keşke bir haftalığına hastaneler ayrılabilse, keşke Sayın Kemal Kılıçdaroğlu tekrar SSK'nın başına geçse bir haftalığına, fazla değil bir hafta, bunun şakası bile kötü ama değişimi görmek için söylüyorum."

Turan'ın bu sözleri üzerini, CHP'li bazı milletvekilleri sıralara vurarak, protesto etti.

Muhalefet milletvekillerinin bütçe görüşmeleri sırasında en çok "saray, diktatör, Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay raporları" kelimelerini kullandığını, bütçeye yönelik değerlendirme ve eleştiride bulunmadıklarını vurgulayan Turan, "Sizin bize neden 'diktatör' dediğinizi biliyoruz. Sevmediğiniz Tayyip Erdoğan değil, sevmediğiniz Ahmet Davutoğlu değil. Siz 14 yıldan beri bizi asla yalnız bırakmayan milleti sevmiyorsunuz" diye konuştu.

Diktatör ifadesinin ilk defa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için kullanılmadığını, 1950'li yıllarda Başbakan Adnan Menderes'e CHP'li milletvekillerince "diktatör" denildiğini belirten Turan, "Halkın seçtiği, sevdiği, beraber yol yürüdüğü kim varsa 'diktatör' demek sizin vizyonunuz. Turgut Özal'a o zamanki Genel Başkanınız Sayın Baykal 'sivil diktatör'... Sayın Başbakanımız hiç üzülmeyin aynı şeyler, değişen bir şey yok, o gün Özal vardı, bugün siz varsınız" değerlendirmesinde bulundu.

CHPli bir milletvekilinin "memlekette her dört kişiden biri sosyal demokrat fikre sahip, diğer üç tanesi yobaz ve bağnaz" dediğini, başka bir CHP'li milletvekilinin ise "Cemaat istemedikçe Tayyip Erdoğan artık başbakan da cumhurbaşkanı da olamaz. Yandı gülüm keten helva" dediğini anlatan Turan, "Mustafa Kemal'in partisi bu değil, Mustafa Kemal'in partisi bu olamaz, 'cemaat istemezse olmaz' diyen Mustafa Kemal'in partisi olamaz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, "sizin kılık kıyafetiniz siyasete konu olamaz, istediğiniz gibi giyinebilir, dolaşabilir, gezebilirsiniz" dediğini anımsatan Turan, Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerini AK Partili milletvekillerine alkışlattı. Kılıçdaroğlu'nun birkaç yıl önce de başörtüsüne serbestlik tanıyan kanunun iptali için Anayasa Mahkemesine başvurduğunu belirten Turan, bu durumun da CHP'liler tarafından alkışlanmasını istedi.

- "Kürt vatandaşlarımız HDP'nin ne olduğunu anladı"

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, terörle mücadele operasyonlarına değinerek, şunları kaydetti:

"Bazen saz çalan bazen Kandil'e giden bir Genel Başkan var ya, o Genel Başkan'ın ve etrafının tam 122 tane sokağa davet metni var. Siz hangi barıştan bahsediyorsunuz? Bu barış çağrıları değil, savaş çağrıları. 'Sokağa çıkın Yasin Börü'yü öldürün' diyen hangi barıştan bahsedecek, 'sokağa çıkın Türkleri öldürün' diyenler hangi barıştan söz ediyor. Karar vereceksiniz sokağın partisi mi Kandil'in mi bu milletin mi? Utanmadan, sıkılmadan PKK'ya bir laf edemeyenler buraya gelip bize 13 gün boyunca katil diyecek, diktatör diyecek; 'hadi oradan' diyorum size. Artık Kürt vatandaşlarımız HDP'nin ne olduğunu anladı."

Dicle Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nün yaptığı bir araştırmada "Çukur kazmak doğru mu? Öz yönetim doğru mu?" sorularını Kürt vatandaşlara sorduğunu ve çok büyük bir çoğunluğun "lanet olsun" dediğini anlatan Turan, Kürt vatandaşların artık terör örgütü PKK ve HDP'nin vesayetinden kurtulmak kararını aldığını söyledi.

Turan, "Sizin dokunulmazlığınızı Kürt kardeşlerimiz kaldırdı. 122 tane davete rağmen, cuma namazı tiyatrosuna rağmen kimse artık davetinize gelmiyor, gelmeyecek. O yüzden 4 ayda oyunuz yüzde 10'lara düştü, daha da düşecek. Bu millet sizin yüzünüzü gördü. Kürt partisiyse sizden daha çok CHP'de ve AK Parti'de Kürt kardeşimiz var. Artık Türkiye'nin de herkesin de sesi olacaksanız, baştacısınız ama Kandil'in sesi olacaksanız 'durun' diyeceğiz size" değerlendirmesini yaptı.

- HDP'li Demirel'in sözleri

Sataşma gerekçesiyle söz alan HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel, "Evet, Eş Genel Başkanımız Kandil'e gitti, devletin bilgisi dahilinde gitti. İhtiyaç olursa tekrar gider. Kürt sorununun çözümü için her yere gider, gitti. Kürt sorununun çözümü için, bu ülkede savaşın son bulması için her şekilde her yerle görüşeceğimizi ifade ettik. Bunu devlet yetkilileri çok iyi biliyor, devlet yetkililerinin bilgisi dahilinde yapılan görüşmelerdir" dedi.

Demirel'in sözleri üzerine de MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Kandil'e devlet yetkililerinin bilgisi dahilinde gittiği" iddiaları üzerine hükümetten bir açıklama beklediklerini söyledi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.