"Mirası silinen insanlar yeniden çok sağlam bir kimlik inşa ediyor"

"Mirası silinen insanlar yeniden çok sağlam bir kimlik inşa ediyor"
Suriyeli koreograf ve dansçı El Saghir:-"Suriye’de devrim hareketi sonrası başlayan iç savaş ve insanların yurtlarını terk etmek zorunda kalması büyük bir kültür mirasını sildi. Ancak mirası silinen insanlar yeniden çok sağlam bir kimlik inşa ediyor"- "Ol

PARİS (AA) - ONUR USTA - Suriyeli koreograf ve dansçı Mithkal El Saghir ülkesindeki iç savaşın neden olduğu kültür tahribatına dikkati çekerek, "Suriye’de devrim hareketi sonrası başlayan iç savaş ve insanların yurtlarını terk etmek zorunda kalması büyük bir kültür mirasını sildi. Ancak mirası silinen insanlar yeniden çok sağlam bir kimlik inşa ediyor." dedi.

Fransa'ya sığındıktan sonra sanatını icra etmeye devam eden ve "Yer değiştirme" adlı dans gösterisiyle sığınmacıların yaşadığı kimlik sorununa dikkati çeken El Saghir, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'deki iç savaşın toplum kimliğinde büyük bir yıkıma yol açtığını vurgulayan El Saghir, "İşgallerle ve savaşlarla şekillenen kültürümüzün bir mirası olan bu dansı seyirciye aktarmaya çalışıyorum. Diktatörlük sisteminin ideolojisiyle büyüdük. Okullarda zorunlu askeri eğitim aldık. Suriye’de devrim hareketi sonrası başlayan Iç savaş, insanların yurtlarını terk etmek zorunda kalması büyük bir kültür mirası sildi. Ancak mirası silinen insanlar yeniden çok sağlam bir kimlik inşa ediyor." diye konuştu.

- "Savaşı konuşmaktan ziyade onu sanatımla ifade etmem daha anlamlı"

Suriye rejiminin zorunlu sürgüne mahkum ettiği insanların gittikleri ülkelerde yeni ufuklar açtıklarına işaret eden El Saghir şunları kaydetti:

"Diktatörlük sistemlerinin sebep olduğu bu somut gerçek, kültürel mirasım ve kimliğim hakkında kendimi sorgulamamı sağladı. Zorunlu yer değiştirmelerle şekillenen bir ortamda kimliğimizi oluşturan unsurları yeniden düşündüm. Bu durum bizi yerleşmek için yeni topraklara yönlendirirken belki de yaşadığımız ülkelerde yeni bir kimlik inşa etmemize yol açıyor".

El Saghir, Suriyeli bir sığınmacı olarak zor şartlara rağmen sanatını sürdürdüğünü belirterek, "Suriye’de sorunların üstesinden gelmek hiç kolay değil ve ben de şahsen şartlar karşısında sanatçı konumumu muhafaza etmeye çalışıyorum. Olaylara yönelik tepkimi sanatçı duyarlılığı içinde dile getirmeye gayret ediyorum. Savaşı konuşmaktan ziyade onu sanatımla ifade etmem daha anlamlı." dedi.

- "Karşı olduğum bir savaşa katılmamak için Fransa'dayım"

Suriye'de insanların yaşadığı sıkıntıları bir sanatçı titizliğiyle dile getirmeye çalıştığını vurgulayan El Saghir, "Sanatta soyut konular üzerinden hareket edebileceğimiz gibi yaşanan somut gerçeklik de çıkış noktası olabiliyor. Suriye’den gelmiş bir sanatçı olarak ülkemde yaşanan dram da benim eserlerimin referans kaynaklarından birisi. Bunu yaparken insanların hassasiyetlerine dikkati çekmek gerekiyor." ifadesini kullandı.

"Yer değiştirme" dans gösterisi projesinin, yaşadığı kişisel tecrübeden ve Suriye'de yaşanan ortak bir gerçekten hareketle başladığını söyleyen El Saghir, "Akademik çalışmalarıma devam etmek için Fransa’da sığınmacı statüsüne başvurmak zorunda kaldım çünkü Suriye’ye döndüğüm takdirde zorunlu askerlik görevine çağrılacak ve savaşa katılacaktım. Karşı olduğum bir savaşa katılmamak için Fransa’da kalma kararı aldım. Çünkü sadece kendi sanatım ve çalışmalarım için mücadele etmek istiyorum." diye konuştu.

- "Dans gerçekleri sessizce haykırmanın bir yolu"

Gösterinin tek kişiyle icra edilen kısmında daha çok birey olmanın önemine yapılan bir vurgu olduğunu belirten El Saghir, "Suriye’de yaşananların sadece bir Arap halkının ya da bütün sığınmacıların başına gelen bir durum olarak görmekten öte bireyin bizzat kendisi üzerindeki etkisini incelemek gerekiyor." dedi.

El Saghir, dansın 3 kişilik grup halinde yapılan ikinci kısmında ise yer değiştirmenin kitlesel etkilerine değindiğini ifade ederek şöyle devam etti:

"Sığınmacıların birçok kez yapmak zorunda kaldığı yer değiştirmelerin toplum üzerindeki etkilerini anlattım. Grup dansıyla koreografimi daha geniş bir alanda kullanmaya ve kitleler halinde göç eden sığınmacıların yaşadığı şartlara dikkati çekmeye çalıştım. Dans bir anlamda sahnede bazı gerçekleri sessizce haykırmanın bir yolu".

Gösteride özellikle el hareketlerini çok kullandığını söyleyen El Saghir, "Zira insan konuşmaya başladığı zaman vurgulamalarında genellikle ellerini kullanma eğilimindedir. Seyirciyle gerek jestlerle gerekse de göz temasıyla dinamik ve yüz yüze bir ilişki kuruyoruz. Ben de dansımda kendi kültür mirasımla olan ilişkilerimi ve bu kültürün evrensel yönlerini yansıtmak istiyorum. Aynı zamanda insanlığın ortak yönlerini de hatırlatmak ve aslında insanlık ortak paydasında 'hepimiz aynıyız' mesajı vermek niyetindeyim. Herkes acı çekebilir ve başına benzer sıkıntılar geldiğinde aynı duygularla tepki verebilir." ifadelerini kullandı.



Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.