Nasreddin Hoca’nın mayaladığı göl artık çöl!
Su krizinin günden güne büyüdüğü ve kuraklığın etkisinin her geçen gün daha çok hissedildiği günümüzde tabiattaki değişimi ve olumsuz gelişimi ortaya koyan göstergelere her geçen gün yenileri ekleniyor.
Türkiye’nin coğrafi olarak tam da orta yerinde bulunan Konya, karasal iklimin hüküm sürdüğü bir şehir olduğu için yaşanan kuraklıktan en çok ve en bariz şekilde etkilenen şehirlerin başında geliyor.
Konya’da yaşanan kuraklık ve kuraklığın getirdiği acı tablo ise tabiat tarafından adeta haykırılıyor. Öyle ki, bir zamanlar var olan birçok göl gibi Akşehir Gölü de tamamen kuruyarak yok oldu.

Konyalı nüktedan, dünyaca ünlü, hikayeleriyle bilinen Nasreddin Hoca’nın bir hikayesine de konu olan Akşehir Gölü’nün kuruması kuraklığın etkisinin ne kadar büyük olduğunu gösteren en önemli tablolardan biri haline geldi.
NASREDDİN HOCA’NIN YA TUTARSA HİKAYESİ
Nasreddin Hoca bir gün gölün kıyısına gider. Elinde koca bir kaşık yoğurdu da yanına almış. Nasreddin Hoca, kaşığındaki yoğurdu göle sokmuş ve yoğurdu göle boşaltmış. O sırada köylülerden biri onu görmüş ve şaşkınlıkla: "Hoca ne yapıyorsun", diye sormuş. Hoca gülümseyerek "Gölü mayalıyorum", demiş. Adam, Hoca’ya bakmış ve gülerek: "Ne diyorsun be Hoca, koskoca göl hiç maya tutar mı?", demiş. Hoca gülümsemesini hiç bozmadan: "Peki ama ya tutarsa", demiş…

AKŞEHİR GÖLÜ 2008 YILINDA DA TAMAMEN KURUMUŞ
Akşehir Kaymakamlığı tarafından paylaşılan bilgilere göre Akşehir Gölü, Sultan dağları ile Emir dağı arasındaki çöküntü alanında yer alıyor. Akşehir ilçesinin yanında İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan bir göl, idari olarak Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer alıyor.
Akşehir Gölünün kapalı bir göl olması ve buharlaşmanın etkisi sebebiyle tuzlu bir özellik gösteriyor. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlıyor. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşiyor.
Göl, Sultan dağlarından inen mevsimlik ve sürekli akarsular, göl çevresindeki akiferlerin yer altı suyu akımı ile göl alanına düşen yağışlarla besleniyor. Boşalımı ise, göl yüzeyinden buharlaşma ve sulama amacıyla alınan sularla oluyor.
Gölün geçmişte Taşköprü çayı vasıtasıyla Eber Gölü ile olan bağlantısı, Eber gölü çıkışına DSİ tarafından inşa edilen regülatör ve sulama kanalları ile kesilmiş. Göldeki su seviyesi ve göl alanı yıllara ve mevsimlere göre büyük değişiklikler göstermiş.
Gölün kapladığı alan, 350 kilometrekareye kadar ulaşmış. Aşamalı olarak yok olmuş göl 2008 yılında adeta bir çöl haline gelmiş. Kaçak kuyular, kuralsız sulama teknikleri, göletler ve gölü besleyen nehirlerin üzerine inşa edilen yapıların tamamı Akşehir gölünün kurumasına neden olmuş. Göl kayboldukça, bölgenin ekosistemi de değişim gözlemlenmiş.

2009 YILINDA YENİDEN OLUŞMUŞ
2009 yılında yaklaşık 30 kilometrekare alana ulaşan Akşehir Gölü’nün 2010 yılı Mayıs ayında yapılan ölçümlerde kapladığı alan 80 kilometrekareye ulaşmış. Gölün yaklaşık su seviyesi derinliği ise 2010 yılı Mayıs ayında 1,5-2 metre olarak ölçülmüş.
Sonraki yıllarda yağışların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bir dönem yaşanmış ve Akşehir Gölü’ndeki su oranı artış eğilimi göstermiş. Ancak meteorolojik parametrelerin kayıt altına alındığı 1930 yılından bugüne gelinen süreçte genel olarak yağızların azalmasına bağlı olarak su seviyesinde genel düşüş yaşanmış.

2025’TE O ESKİ HALİNDEN ESER KALMADI
Akşehir Gölü’nün bugününe bakıldığında ise gölün yerini çöl aldığı gözlemleniyor. Göldeki suların çekilmesi ile birlikte göl yüzeyinin bulunduğu alan tamamen çorak bir yapıya dönüştü. Geçmişte bu gölü görüp de şimdilerde gölün yerini çölün aldığına şahit olanlar gördükleri manzara karşısında hayretlerini gizleyemiyor.
Akşehir Gölü’nün kaderinin sadece yağmura bırakılması çözüm olmadığından dolayı göl için bazı projeler hazırlandığı biliniyor. Akşehir ve Eber Göllerinde bozulma, ekolojik dengenin yeniden tesis edilmesi ve alanın uygun bir şekilde yönetilmesinin sağlanması amacıyla; Akşehir ve Eber Gölleri için “Akşehir-Eber Gölleri Sulak Alan Yönetim Planı Projesi” hazırlandı. Çalışmalar Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yürütülüyor.

Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.