Obezite kaderiniz değil

Obezite kaderiniz değil
Günümüzün yaygın sağlık sorunlarından olan obezite, birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor.

Günümüzün yaygın sağlık sorunlarından olan obezite, birçok sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Obezitenin tüm dünyada ve ülkemizde ciddi sağlık sorunları oluşturan problemlerin ilk sıralarında yer aldığını belirten uzmanlar, gerekli müdahale ve tedavisi yapılmayan hastaların yaşam kalitesinin, olumsuz yönde etkilendiğini ifade ettiler. Konu hakkında gazetemize konuşan Tuba Yüksel Ulutaş Beslenme Danışmanlığı ve Andulasyon Terapi Merkezi Firma Sahibi Tuba Yüksel Ulutaş, Türkiye’nin Avrupa’da obezitede birinci sırada yer aldığını ifade etti.

Obezitenin karmaşık ve inatçı bir halk sağlığı ve tıbbi sorun olduğunu aktaran Ulutaş, “Fazla kilo ve obezite, sağlığı bozabilecek anormal yağ birikimidir. Obezite 13 farklı kanser türü, kardiyovasküler hastalıklar ve tip 2 diyabet dahil bulaşıcı olmayan hastalıklar riskini de artırır. Özelliklerde son yıllarda pandemi, aşırı kilolu insanları ve obezite ile yaşayanları da orantısız şekilde etkiledi. Pandemi sırasında, gıda tüketimi ve fiziksel aktivite kalıplardaki ‘olumsuz değişimler’ önümüzdeki yıllarda sağlığı etkileyecek ve tersine çevirmek için önemli çaba gerektirecek” dedi.

OBEZİTE SAYISI 3 KAT ARTTI

Dünya genlinde obezite sayısının son 100 yılda 3 katına çıktığını da ifade eden Ulutaş, “Obeziteyi önlemenin anahtarı erken harekete geçmek. Örneğin, bebek sahibi olmayı düşünmeden önce sağlığa kavuşmak, gebelik döneminde doğru beslenmek, bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütüyle emzirilmesi ve 2 yaşına kadar devam edilmesi kadar erken başlanmalı. Ayrıca da biliyoruz ki; vücuttaki yağ dokusu ile beraber iştahta artıyor. Yağ dokusu fazla birikmeden tedbirlere başlanmalı. Geç kalmamak, o an var olan koşullarla başlamak, kendini sevmeyi, önemsemeyi ve hayır diyebilmeyi öğrenmek, konfor alanından çıkmak ilk adımlar denebilir. Obezite, az ye ve bol hareket et diyebileceğimiz kadar basit değil. Sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam tarzı beraberinde kişinin; besin ögesi yetersizliği var mı, mikrobiyatası sağlıklı mı, kaliteli uyku uyuyor mu, pozitif bakış açısına mı sahip, yeterince su içiyor mu, iyi insan ilişkileri var mı gibi detaylar da çok önemli” diye konuştu.

obezite-1.jpg

DOYURAMADIĞIN NE, FARK ET

Gereğinden fazla gıda tüketilmesinin sadece fiziksel açlıktan kaynaklanmadığını da söyleyen Ulutaş, şu şekilde konuştu: “Doyuramadığın ne, fark et! Hayattan doymayan tabaktan da doymuyor maalesef. Obezite, büyük oranda da öğrenilmiş çaresizlik. Değişim kendi başına her zaman sancılı, yavaş ve zordur. Obezite tedavisi zor ama asla imkansız değil. Mükemmel olmayı beklemeden, kendini kıyaslamadan, sağlığa odaklanarak yürümek en doğrusu. Genetik faktörler de etkili evet ama çok büyük oranda davranış değişikliği çözüm oluyor. Bizim vatandaşlarımıza ilk tavsiyemiz ilk önce doktor kontrollerine gitmeleri ve daha sonra bir uzmanla kendi eylem planlarını oluşturmalarıdır.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.