Paralel yapı Türkiye' yi yemeye çalıştı.

Paralel yapı Türkiye' yi yemeye çalıştı.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Kahramanmaraş' taki konuşmasında paralel yapının "sadece AK Parti'yi değil, Türkiye'yi yemeye çalıştığını" belirterek, milletin Yeni Türkiye'nin safında kaldığını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Kahramanmaraş Fuar Merkezi'nde (KAFUM) düzenlenen AK Parti Kahramanmaraş 5. Olağan İl Kongresinde, 2011'den bu yana 1 milyon 700 bin Suriyelinin Türkiye'de misafir edildiğini söyledi.

Dünyanın her yerinde nerede medeniyet tasavvurundan insanlar varsa onlara elini uzatan bir Türkiye'nin, dünyanın her yerinde barış yanlısı olan herkese destek veren bir Türkiye'nin bulunduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin bu duruşuna devam edeceğini dile getirdi.

4 yılda Türkiye'ye 1 milyon 700 bin kişinin geldiğini anımsatan Kurtulmuş, bunu söyleyince bozulanların olduğunu ama söylemeye devam edeceklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Kobani olayları çıktığı zaman oradan IŞİD'den kaçarak gelen Kürt kardeşlerimize Türkiye, 3 günde bütün kapılarını açtı. Hatta malesef bazı karanlık çevreler, 'Türkiye hükümeti sünni Araplara yardım eder ama Kobanililere yardım etmez' diye yaygaralar yaptılar. 3 günde 197 bin kişi Türkiye'ye geldi, Türkiye onları kabul etti. Bir kişinin burnu bile kanamadı. 3 günde Türkiye'nin kabul ettiği mülteci sayısı Bütün Avrupa kıtasının 2013'de kabul ettiği mülteci sayısından daha fazladır. Türkiye'nin 2011'den bu yana mültecilere harcamış olduğu miktar 5 milyar dolardır. Bütün yabancı yardımların tamamını toplasanız 265 milyon dolar, peki Türkiye bu yardımları nasıl yapabiliyor. Çok mu zengin? Türkiye dünyada en fazla yardım yapan ülkedir. Türkiye çok zengin olduğu için değil, ufkunu bütün medeniyet tasavvuruna açabildiği, kalbi sevgi dolan bir milletin ülkesi olduğu için dünyada yardımlarda birinci olan bir ülke olmuştur. Biz bu yardımlara devam edeceğiz. Eski Türkiye olsa bunları yapamazdı."

"Paralel yapı sadece AK Parti'yi değil, Türkiye'yi yemeye çalıştı"

"Yeni Türkiye Yeni Güç" dediklerini, Türkiye'nin artık güçlü bir ülke olduğunu, Türkiye'nin güçlendikçe de içeride ve dışarıda birilerinin uykularının kaçtığını da gördüklerini anlatan Kurtulmuş, "İçeride birileri bu gidişata çelme takmaya çalıştı, çalışmaya da devam edecekler. Bütün şebekeleriyle, çeteleriyle devletin içine sızan paralel yapı, sadece AK Parti'yi değil Türkiye'yi yemeye çalıştı. Türkiye'ye çelme takmaya çalıştı. Ama millet gördü. Paralel yapı da eski Türkiye'nin safına geçti, millet yeni Türkiye'nin safında kaldı" diye konuştu.

Kobani olaylarını bahane edenlerin 6-7 EKim'de Türkiye'yi ateş çemberine çevirmeye çalıştığını, milletin de buna müsaade etmediğini vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin güçleneceğini, Türkiye'nin güçlendikçe uluslararası alandaki itibarının da artmaya devam edeceğini, Türkiye'nin sözüne Türkiye'nin o istikametine bütün dünyanın ihtiyacının bulunduğunu kaydetti.

Dünyanın iki büyük tehlikenin arasına sıkıştırılmaya çalışıldığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bunlardan birisi İslam adına terörü kullanan ve İslam ile hiç bir ilgisi olmayan İslam ruhuyla alakası olmayan bir takım odaklar, bir takım karanlık görüntüler. Kafa kesmekle, insanlara baskıyla, zulümle, terörle, İslamla eş anlamlı göstermeye çalışan gayretler. Bir tarafta bu var. Ortada görünen açık bir şey var. İslam adına İslam ülkelerinde ve dışarıda bir takım insanları kullanarak bazı işlerin tezgahlandığını görüyoruz. Diğer taraftan da 'aman ne güzel, fırsat bu fırsat' mal bulmuş mağribi gibi İslam adına ortaya konan bu terörü ortaya çıkararak topyekün İslam düşmanlığını gündeme getirmek ve dünyada İslam topluluklarıyla dünyanın diğer yerlerinin arasına mesafe açmak isteyen İslamofobi lobileri var. İkisi de İslam'ın düşmanıdır. İkisi de insanlığın düşmanıdır. İkisi de bu anlamda güçlü bir Türkiye'nin olmasını istemez."

Bölgedeki savaş

Kurtulmuş, büyük bir geleneğin çocukları olarak lügatlerinde hiç bir gerekçeyle hiçbir insana haksız yere zulmetmek olmadığını, hiçbir dine, hiçbir dinin mensubuna, hiçbir dile ve hiçbir kültüre kategorik olarak karşı çıkmak, silahla, tehditle, korkutmak ve ürkütmek olmadığını belirterek, lügatlerinde herkesi insan olarak sevmenin olduğunu söyledi.

Bölgedeki esas savaşın Hristiyanlarla Müslümanlar arasında olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Bundan sonra dünyadaki savaş mücadele, barış ve düzen yanlılarıyla savaş ve çatışma yanlıları arasında olacaktır. Dünyanın her ülkesinde çatışmadan yana olanlar var, barıştan yana olanlar var. İşte AK Parti dünyadaki barış eksenini tesis eden medeniyet siyasetinin ete kemiğe bürünmüş olan siyasi partisidir" ifadelerini kullandı.

Bazı batılı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanımaya başladığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Fransa Parlamentosu da o noktaya gelecek. Allah ömür verirse göreceğiz. Şimdi Birleşmiş Milletler'in değişmesi için bu sözler söylendiğinde bunları hayal zanneden dünya sistemi de yenilenecek. BM'de yeni bir yapıya kavuşmak mecburiyetinde kalacak. İşte bunun için daha güçlü bir Türkiye. Bizim güçten kastettiğimiz şey, elinde silah gücü veya ekonomik gücü olan değil. Bizim güçten kastettiğimiz bunlarla birlikte adaletle donanmış bir güçtür. Bu gücü inşallah hep beraber kuracağız. Bu gücün daha somut daha görünür hale gelmesi için önümüzde yarım kalmış önemli işlerimiz var. Bunların tamamlanması için 2015 seçimleri hayati bir virajdır."

2015 seçimleri

2015 seçimlerinde anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla AK Parti'nin yeniden Parlamento'ya gelmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Eğer bu fikri beğeniyorsanız, bu fikri beğendiğinizi Kahramanmaraşlılar olarak ortaya koyun" dedi.

2015'de Türkiye'nin özgürlükçü, demokratik, çoğulcu ve sivil bir anayasaya ihtiyacının olduğunu, merkezine başkanlık sistemini almış olan, halkın taleplerini karşılayan yeni bir anayasa olduğunu dile getiren Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye bunu yapmak mecburiyetindedir. Seçim sistemini değiştirmek, şimdi birileri söylüyor 'baraj çok fazla' biz söyledik. Haydi buyursaydınız 0 barajla seçime girecektik. Ama kabul etmediniz. Çünkü 0 barajla seçime girdiğiniz zaman ya da yüzde 3-5 ile seçime girdiğiniz zaman AK Parti daha güçlü bir şekilde gelecek, ondan çekindiniz. Ama Türkiye seçim sistemini siyasi partiler yasasını ve özellikle 12 Eylül'ün bütün antidemokratik yasalarını çöpe atacak ve 2015'ten sonra artık yeni Türkiye kurumsallaşmış hale gelecektir. En önemli diğer 2 projemiz ise çözüm sürecini bitirerek bu memlekette bir daha silahların hiç konuşmamasını ila nihai susmasını ve bu ülkenin 786 bin kilometre karesinin barış ve esenlik yurdu haline gelerek, 77 milyonun kardeşçe yeniden kucaklaşmasını sağlamaktır. Eski Türkiye vatandaşlarının farklılıklarından korkuyor. Hiç bir Allah'ın kulu 'ben ikinci sınıf vatandaşım. Ben üçüncü sınıf vatandaşım' diye kendisini hissetmeyecek. Herkes eşit olduğunu bilecek. Dindarı da etnik kökeni farklı olanı da mezhebi farklı olanı da meşrebi farklı olanı da işte böyle bir Türkiye'nin olabilmesi için son virajı çok kuvvetli döneceğiz."

"Temel sebep uluslararası sistemin ve BM'nin yapısıdır"

Kurtulmuş, Valilik tarafından bir tesiste kentteki sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen "Kahramanmaraş Buluşmaları" etkinliğinde yaptığı konuşmada, son derece hassas ve önemli bir dönemden geçildiğini belirterek, 1990 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla yeni bir dünya düzeni kurulmaya çalışılırken 25 yıl sonra ortaya bugünden yarına çözüme ulaşılamayacak bir düzensizliğin çıktığını bildirdi.

Yeni dünya düzeninin, savaşların biteceği, karşılıklı olarak çatışma ve silahlanmanın sona ereceği, paraların bunlar yerine insani kalkınma için kullanılacağını varsayımıyla başladığını anlatan Kurtulmuş, buna karşın savaşların daha çok arttığı, insanların birbirlerine karşı güveninin iyice azaldığı, yeryüzünde silahlanmanın çok daha hızlı yükseldiği, yoksulluk, adaletsizlik hatta açlığın kitlesel anlamda yaygınlaştığı dönemi getirdiğini söyledi.

Kurtulmuş, 1990'lardan sonra çıkan bölgesel ve iç savaşlarda ölen insanların sayısının İkinci Dünya Savaşı'ndakinden fazla olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ukrayna ve Suriye'deki krizi çözemeyen ya da dünyada karşı karşıya kalınan terör meselesini çözemeyen dünyanın temel ve siyasal meselesi de sorunu çözmeye muktedir uluslararası bir sistemin olmamasından kaynaklanmaktadır. Dünyadaki sistem, çok açık söylüyorum, 1945'teki soğuk savaş sonrasında kurulan sistem, siyasal ve ekonomik alanda güçlü olanın, silah gücü olanın ve ekonomik gücü olanın elinde. Diğer ülkeleri tehdit ve baskı altına alabilecek gücü olanların sözünün geçtiği, borusunun öttüğü bir düzen şeklinde kurulmuştur. Bunun en somut göstergeleri, ortaya konulan uluslararası kurum ve kuruluşlardır. Birleşmiş Milletlerden (BM) Uluslararası Para Fonuna (IMF) ve Dünya Bankasına kadar birçok uluslararası kurum ve kuruluş, güçlülerin isteklerini, güçlülerinin taleplerini karşılamak üzere kurulmuş olan kuruluşlardır. Bugünkü Suriye sorunu ile Ukrayna krizinin çözülememesinin arkasındaki temel sebep, uluslararası sistemin ve BM'nin yapısıdır."

Rusya ve İsrail'in uluslararası konumu

Rusya'nın, BM'deki veto sahibi 5 ülkeden biri olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu ülkenin Kırım'ı ilhak ettiğini hatırlattı. Kurtulmuş, "Ukrayna'daki krizi nasıl çözeceksiniz? Rusya, Kırım'ı ilhak etmiş. Diyorsunuz ki 'BM'den karar çıkaralım, Rusya işgalci olduğunu kabul etsin.' Bunu nasıl kabul edebilir? Aynı şekilde Suriye'deki iç savaşı ve devlet terörünü nasıl engelleyeceksiniz? Gördünüz bütün bunların delileri ortaya çıktı, işkencelerin delilleri ortaya çıktı ama BM de Suriye rejimi de biliyor ki arkasını yasladığı bir dayısı var, ona yaslandığı sürece zulmünü devam ettiriyor" değerlendirmesinde bulundu.

İsral'in 1948'den, 1967'deki savaştan bu yana sürekli olarak işgalini artırdığını, genişlemesini sürdürdüğünü ve BM kararı aleyhine hareket ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, buna karşın hiçbir cezayla karşılaşmadığını belirtti.

Kurtulmuş, İsrail'in hiçbir şekilde durdurulamadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Nasıl durduracaksınız? Durdurmaya yönelik bir karar aldığınız zaman Güvenlik Konseyindeki dayıları hemen İsrail'i koruma altına alıyor. Dolayısıyla bu sistemin değiştirilmesi, uluslararası sistemin barışı sağlaması bakımından önemli bir meseledir. Bu, büyük resmin bir kısmı. Bir diğer kısmı da soğuk savaş sonrasındaki dönem ve ondan önceki dönemde Batı dünyası için ne güzel ortak olarak mücadele edebilecekleri bir komünizm tehlikesi vardı. 1990'dan sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği bir dağılma, küçülme ve belki kendisi açısından da yeniden bir planlama dönemi içine girdi ama sonuçta şunu biliyoruz ki Sovyet sosyalizmi 90'dan sonraki dönemde çöktü."

Uluslararası alanda ortak bir düşman olarak komünizmin kalmamasının ardından barışa dayalı bir dünya düzeni kurmak mümkünken Batı dünyasında bazı karanlık odakların yeni bir düşman ihdas etmek için kolları sıvadığını söyleyen Kurtulmuş, bu noktada 11 Eylül olayından sonra yaygınlaşan İslamofobinin üretildiğini anlattı.

Çözüm süreci

Bu dönemde Türkiye'ye çok büyük sorumluluklar düştüğüne işaret eden Kurtulmuş, Ortadoğu ve Balkanlar'da son 25 yılda yaşanan olaylara rağmen Türkiye'de tam tersi bir gelişme olduğunu bildirdi.

Numan Kurtulmuş, son 12 yıldır ekonomik ve siyasi istikrarını sağlayan Türkiye'nin çevresindeki tüm ülkelerin ateş toplarına döndüğünü dile getirdi.

Türkiye'nin, çevre ülkelerinin aksine hem ekonomik gelişmeyi hem de toplumsal bütünlüğü sağlamayı başardığına dikkati çeken Kurtulmuş, çözüm sürecinin sadece Türkiye için değil bütün dünya ülkeleri için bir örnek olacağına inandığını anlattı.

Sürecin güçlü bir şekilde sonuçlandırılması, silahların kıyamete kadar susması ve 77 milyonun kadim kardeşlik duyguları içinde birbirine sarılması durumunda sadece kendi büyük ve kanlı bir meselesini çözmüş olmayacağını belirten Kurtulmuş, aynı zamanda bütün dağılan coğrafyaya da örnek teşkil edeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.