Psikolog İlayda İpekel: Çocukları korumak temel sorumluluk

Psikolog İlayda İpekel: Çocukları korumak temel sorumluluk
 Muhabir
Çocuk hakları ihlalinin olumsuz sonuçları olabileceğini anlatan Psikolog İlayda İpekel, "Çocukları korumak temel sorumluluğumuzdur" dedi.

Geleceğe Yön Ver Derneği’nde çocuklar için önemli çalışmalara imza atan Psikolog İlayda İpekel, ’20 Kasım Çocuk Hakları Günü’ nedeniyle Pusula Haber’den Samet Aktaş’a önemli açıklamalarda bulundu. İpekel, çocuk hakları ihlalinin çocuğun gelişimi açısından olumsuz etkilere yol açabileceği uyarısında bulundu.

Çocuk haklarının aile başta olmak üzere, eğitim hayatında da gözetilmesi gerektiğine değinen İpekel, bu konuda daha çok bilinçli olunması gerektiğine dikkat çekti. İpekel, çocukları korurken, din, dil, ırk ayrımı yapılmaması gerektiğini anlattı. Çocukların yaşam hakkında dikkat çeken İpekel, bundan sonrada çocuklar için dernek olarak kararlılıkla çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

İpekel, çocuk hakları ile ilgili günümüzde en çok merak edilen sorulara açıklık getirdi. İşte o röportaj...

1-) Çocuk haklarının ihlali büyük bir sorun. Çocuk haklarının ihlali bir çocuğun psikolojik gelişimini en çok hangi alanlarda etkiliyor?

Cevap: Çocuk haklarının ihlali, çocuğun güven duygusunu, benlik algısını, diğer insanlara yönelik temel inançlarını ve duygusal düzenleme becerilerini derinden etkiler. İhmal, istismar, şiddet veya ayrımcılığa uğrayan çocuklarda sıklıkla kaygı bozuklukları, travma sonrası stres belirtileri, düşük özdeğer, güvensiz bağlanma, öğrenme güçlükleri olur. Davranış problemleri ortaya çıkar. Çocuk, dünyanın tehlikeli bir yer olduğuna inanır. Bu da yetişkinlikte dahi süren kalıcı psikolojik izler bırakabilir.

2-) Günümüzde birçok aile çocuklarına maalesef şiddet uyguluyor. Ailelerin çocuk haklarını koruma konusunda en sık yaptığı bilinçsiz hatalar nelerdir? Çoğu aile neden bu konuda bilinçsiz?

Cevap: Ne yazık ki birçok aile, niyetleri iyi olsa bile şu hataları sıkça yapıyor. Fiziksel cezayı terbiye yöntemi sanıyor. Yani benim çocuğum, istediğimi yaparım” anlayışı var. Bu çocuk için çok yanlış bir yaklaşım olur. Çocuğun duygularını yok saymak, abartıyorsun demek, mahremiyet ve sınır ihlalini normalleştirmek, çocuğun fikrini almadan onun yerine karar vermek çocuğun psikolojisini olumsuz yönde etkileyebilir. Çocuğun başarı ve performansını “sevgi şartı” hâline getirmek, bilinçsizlik çoğu zaman kültürel aktarımlardan ve doğru ebeveynlik modellerinin görülmemesinden kaynaklanıyor. Aileler kendi çocukluklarında maruz kaldıkları yanlışları farkında olmadan devam ettirebiliyor.

3-) Eğitim hayatında özellikle çocuklar için okullarda ve toplumda çocuk hakları bilinci nasıl oluşturulmalıdır? Psikolojik açıdan en etkili yöntemler neler olmalı?

Cevap: Çocuklara çocuk hakları öğretmek yalnızca bir “müfredat konusu” değildir. Yaşam becerisi eğitimidir. Bununla ilgili yöntemler vardır. Bunları psiko-eğitim programları, drama, rol-play ve empati geliştiren etkinlikler, öğretmenlere düzenli çocuk koruma eğitimleri, Okulda “güvenli yetişkin” sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Çocukların görüşlerini ifade edecekleri platformları çocuk meclisleri, sınıf toplantıları gibi örneklerle açıklayabiliriz. Böylece çocuk, kendisine değer verildiğini hissettiğinde haklarını daha kolay öğrenir ve savunur.

4-) İnternet, sosyal medya ve teknoloji çocukların ruh sağlığını hangi yeni risklerle karşı karşıya bırakıyor?

Cevap: Teknoloji güvenli kullanılmadığında çocuklar şunlarla karşılaşabiliyor. Bunlar, siber zorbalık, mahremiyet ihlali, zararlı içeriklere maruz kalma, sosyal karşılaştırma ve yetersizlik hissi, dikkat dağınıklığı, ekran bağımlılığı, çevrimiçi istismar girişimleri olarak dikkat çekiyor. Bu nedenle çocuğun dijital dünyada yalnız bırakılmaması, güvenli internet kullanımı konusunda ailelerin bilinçli olması çok önemlidir. Çocuklar dijital platformu yeri ve zamanına göre kullanmalıdır.

5-) Günümüz şartlarında çocukların kendilerini ifade edebilmesi çok önemli bir kavram. Çekingen veya içe kapanık çocuklarda bu hakkı güçlendirmek için ailelere hangi yöntemleri önerirsiniz? Neler yapılmalıdır?

Cevap: Çocuğa sözünü kesmeden dinleme alanı açmak lazım. Çocuğun duygularını ifade ettiğinde onaylamak ve cesaretlendirmektir. Aileler çocuklarına senin fikrin benim için önemli” mesajını sıkça vermektir. Çocuklara özellikle içinde küçük sorumluluklar ve karar hakkı tanımaktır. Sosyal beceri geliştiren oyunlar oynatmaktır. Yargılamadan, etiketlemeden yaklaşmak en önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Gerekirse bir uzmandan destek almak lazım. Unutulmamalı ki ifade özgürlüğü, bir çocuğun doğuştan sahip olduğu temel bir haktır.

6-) Çocuk hakları evrensel bir kavram olmasına rağmen, binlerce çocuk savaşın ortasında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Savaş mağduriyeti yaşayan bir çocuğu hayata yeniden kazandırabilmek adına her açıdan nasıl bir mücadele içine girmek gerekiyor?

Cevap: Savaş maalesef tüm dünyayı olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Savaş bir çocuğun ruhunda en derin yaraları açan travmalardan biridir. Bu nedenle destek çok boyutlu olmalıdır. Savaş mağduriyeti yaşayan bir çocuk için ilk olarak güvenli bir yaşam alanı sağlamak başlıca faktörlerden biridir. Travma odaklı psikoterapi gerekmektedir. Aile bütünlüğünün korunması en önemli ilkeler arasında yer almaktadır. Savaş mağduriyeti yaşayan çocuk tüm olumsuz şartlara rağmen eğitim hakkını yeniden almalıdır. Bununla birlikte sosyal destek ağlarının daha güçlü olması lazım. Çocuklara tıbbi ve psikiyatrik destek birlik ve beraberlik içerisinde sağlanmalıdır. Her ne olursa olsun, çocuğun kimliğini, kültürünü ve geçmişini korumak gerekir. Savaş mağduru çocuklara yardım ederken hiçbir ayrım gözetilmez. Bununla birlikte tüm çocukların eşit ve koşulsuz koruma hakkı olduğu unutulmamalıdır.

7- Toparlayacak olursak, duygu ve düşünceleriniz nelerdir?

Cevap: Çocuklar yalnızca bugünün değil, geleceğin de umududur. Onları korumak toplumların en temel sorumluluğudur. Çocuk hakları; kültür, dil, etnik kimlik, coğrafya, ekonomik durum fark etmeksizin tüm çocuklar için evrenseldir. Biz de Geleceğe Yön Ver Derneği çatısı altında yürüttüğümüz projelerde, özellikle dezavantajlı çocukların psikolojik güçlenmesi için gönüllü eğitimler, farkındalık seminerleri ve koruyucu-önleyici çalışmalar yürütüyoruz. Derneğimizin amacı; hiçbir çocuk arasında ayrım yapmaksızın, güvenli, destekleyici ve hak temelli bir yaşamın mümkün olduğunu göstermektir. Şimdi olduğu gibi bundan sonrada çocuk haklarını her platformda korumaya devam edeceğiz.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.