Selçuk Öztürk: Enflasyona karşı adikal ve sert önlemler alınmalı

Selçuk Öztürk: Enflasyona karşı adikal ve sert önlemler alınmalı
Türkiye ekonomisinin şuan ki en büyük probleminin enflasyon olduğunu söyleyen KTO Başkanı Öztürk, “Mutlaka radikal ve sert tedbirlerle enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor” dedi.

Türkiye ekonomisinin şuan ki en büyük probleminin enflasyon olduğunu söyleyen KTO Başkanı Öztürk, “Mutlaka radikal ve sert tedbirlerle enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor” dedi.

Konya Ticaret Odası Başkanı ( KTO)Selçuk Öztürk, yüksek enflasyonla mücadelede radikal ve sert tedbirler alınması gerekliğini söyledi. Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Harun Akgül ve Pusula Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rasim Atalay’a nezaket ziyaretinde bulunan Selçuk Öztürk, Konya, ve Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

RADİKAL VE SERT TEDBİRLER ALINMALI

Türkiye ekonomisinin şuan ki en büyük probleminin enflasyon olduğunu söyleyen KTO Başkanı Öztürk, “Ekonomi de çözülmesi gereken ilk problem. İşsizlikte, ihracatta ne kadar olumlu şeyler söylesek de bunu enflasyon için söyleyemeyiz. Şuanda hepimizin ekonomik anlamda en önemli gündemi Türkiye’deki yüksek enflasyonun kontrol altına alınması. Sonra hızlı bir şekilde tekli hanelere düşürülmesi. Bu enflasyonun ise birkaç sebebi var. Dünya genelinde bir enflasyon sorunu var. Petrolün şuan varili 106 dolar. 20-30 dolar seviyesindeydi. Buğday dünyada 200-250 dolardı. 400 dolara çıktı. Bu dünyada oluşan bir enflasyon. Buna hangi ülke olursa olsun tek bir ülkenin yapabileceği bir şey yok. 2’nci sebep ise Türkiye’de bir anda enflasyon atağı başlayınca fiyatlarda köpükler oluşmaya başladı. ‘Zaten zam gelecek’ psikolojisi, bir algı problemi başladı. Diyelim ki bugün bir ürünü 10 liraya alıyorsun. 1 tane ihtiyacın var aslında. Nasıl olsa zam gelecek diye 2 tane almaya başlıyorsun. Bu genele yansıyınca da talep arttı. Talep artınca da ürünlere zam gelmeye başladı. Satıcı da bugün 10 liraya satıyordu. Ama maliyetlere zam geliyor. Aslında 10 liraya satmaya devam etse kurtaracak ama yerine koyacağı malı koyamam diye o da zamlı satmaya başladı. Bu 3’ü birleşti ve Türkiye’de enflasyon yüzde 70’leri buldu. Dünyadakine yapacak bir şey yok ama diğer iki konuda mutlaka radikal ve sert tedbirlerle enflasyonu kontrol altına almamız gerekiyor” diye konuştu.

‘ASGARİ ÜCRETE ZAM GELEBİLİR’

Yüksek enflasyondan en çok sabit gelirli vatandaşların etkilendiğini de aktaran Öztürk şu şekilde konuştu: “Temmuz ayına doğru asgari ücret içinde bir iyileştirme yapılacağını düşünüyorum. Enflasyonu belirli bir seviyenin altına düşürebilseydik belki asgari ücret zammı konuşulmazdı. Ama şuan mutlaka bir düzenleme geleceğini düşünüyorum. Bu durum işveren tercihi ile sonuçlanacak bir durum değil, tamamen toplumsal bir problem. Dünya’nın yüksek enflasyon trendine geçişi pandemi ile başladı. Pandemi döneminde bazı ülkeler tedarik zincirini kırdılar. Örneğin Çin, büyük şehirleri kapattı. Üretimi durdurdu. Bunun gibi birçok ülke üretimi durdurunca tedarik düzeni bozuldu ve fiyatlar yükseldi. Tam pandemi etkisi azaldı, fabrikalar düzene girdi, normale dönecek derken Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Bu sefer enerji fiyatları tavan yaptı. Bir anda enflasyon düşürülemez hale geldi.”

dsc-0109.jpg

‘YABANCI ZİYARETÇİ REKORU KIRDIK’

2 yıldır aradan sonra gerçekleştirilen Konya Tarım Fuarı’nı da değerlendiren Başkan Öztürk sözlerini şu şekilde bitirdi: “Konya Tarım Fuarı’nın her konuda geri dönüşü çok güzel oldu. En önemlisi de ilk defa yabancı ziyaretçi rekoru kırdı. Bizim fuarlarımıza yabancı ziyaretçi 3 türlü gelir. Bir biz oda olarak davet ediyoruz. İki TÜYAP, MEVKA getiriyor. Ama ilk defa bu yıl hem Konya Tarım Fuarı’na hem de şuan açık olan Konya Makine Fuarı’na kendisi uçak biletini alıp geliyor. Bizim için en önemli başarı bu. Bu fuarların Konya ihracatına çok büyük etkisi var. Konya Tarım Fuarı’nda bu yıl açılış programı yapmadık. Ayrıca alınan güvenlik tedbirleri ve birçok nedenden dolayı katılımcı firmaların bir günü boşa gidiyor. Bu konuda üyelerden çok şikayet aldık. Firmalar için gerçekten bu fuarlara katılmak büyük bir meblağ. Konya Tarım Fuarı gibi büyük fuarlarda katılımcının yarım gününü, bir günü boşa götürmekten ziyade belki bir gün öncesinde bir açılış organizasyon etmek daha uygun olabilir. Konya Tarım Fuarı’nı normal bir fuar gibi değerlendirmemeli. Biz yabancı firmalara Konya Tarım Fuarı’nda çok yer vermek istemiyoruz. Yabancılara stant vermeye kalkarsak Konyalıya bir metrekare yer kalmaz. Özellikle Çin firmalarına onay verelim 6 holü birden kapatırlar. Uluslararası fuar olduğu için çok az da olsa yabancı firma almak durumunda kalıyoruz. Bizim amacımız ve hedefimiz özelde Konya genelde Türkiye firmaları kazansın.” (Mehmet Günnar)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.