Ramazan sofralarında 'israftan kaçının' uyarısı!

Konya İl Müftü Yardımcısı Mustafa Şimşek, Ramazan ayında israfa dikkat çeken açıklamalarda bulunarak israfın önlenmesi gerektiğini anlattı. Şimşek, “Maalesef bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan, ekmek, su gibi en temel gıda maddelerinden mahrum milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan çılgınca bir tüketim ve israfın varlığı maalesef acı bir gerçektir” dedi.

‘İSRAF ACI BİR GERÇEKTİR’

Şimşek, yaptığı açıklamada, “Ramazan bir Kur'an iklimidir. Bütün hayatımızı Kur'an'ın ilkeleri ile gözden geçirme fırsatı sunduğu için bizlere Allah'ın en büyük ihsanıdır. Ramazan, imsaklar, iftarlar, sadaka ve zekatlar, mukabele ve teravihler ile yer yüzünü adeta bir mabede dönüştürmektedir. Maalesef bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan, ekmek, su gibi en temel gıda maddelerinden mahrum milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan çılgınca bir tüketim ve israfın varlığı maalesef acı bir gerçektir” ifadelerini kullandı.

‘İSRAF SADECE YEME İÇME DEĞİLDİR’

İsrafın sadece yemek konusunda değil her alanda önlenmesi gerektiğini belirten Şimşek, “İsraf her türlü meşru ölçülerin dışına çıkmak, herhangi bir konuda aşırıya gitmek anlamına gelmektedir. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de de israf konusunu ele almakta, “Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz, çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (Â’raf, 31) buyurmaktadır. İyi bir mümin, iyi bir kul olmak için ibadetlerimize gösterdiğimiz hassasiyeti, aynı zamanda sahip olduğumuz nimetlerin yerli yerince harcanması konusunda da göstermek durumundayız. İsraf günümüzün insanlık açısından kanayan bir yarasıdır. Dünyanın farklı ülkelerinde açlıktan ölen nice fakir insanlar vardır. Bu dünyadaki adaletsizliğin, dünyada var olan israfın ne boyuta ulaştığının ifadesidir. İnsanlar arasında israf kavramı sadece yeme, içme, giyinmedeki israf olarak ele alınmamalı. Bu sadece bir bölümüdür. Yeme içmede de, giyim kuşamda da tabi ki ölçüye riayet edilecek. Bedenin de israf edilmemesi gerekiyor, daha da önemlisi insanımızın israf edilmemesi gerekiyor. Aynı zamanda günümüzde çok karşılaştığımız törenlerimizde, sevinç ve hüzün zamanlarındaki yaptığımız faaliyetlerimizde de her türlü israftan uzak durmamız gerekiyor. Bir diğeri de kaynakların israfıdır. Kaynaklar sınırsız değildir. Kaynaklarında bir gün biteceğinin unutulmaması gerekiyor. Bundan dolayı da sahip olduğumuz kaynaklarımızı yerli yerince ve meşru ölçüler içerisinde kullanmak gerekiyor. Bütün bunların yanı sıra, insanlarımızın özellikle dikkat etmesi gereken “zaman” konusundaki tavır ve duruşumuzdur. Zamanı israf etmemek gerekir. Peygamber Efendimiz (S.A.V); “İki nimet vardır ki, insanoğlu bunlara dair gaflet içerisindedir. Birisi sağlık, diğeri ise boş vakittir” (Buharî: Rikâk: 1) diye buyuruyor. Sahip olduğumuz bütün nimetleri dünyanın dört bir tarafında bulunan fakir, aç, açıkta kalmış, ihtiyaç sahibi olan insanlara da paylaşmayı amaç ve gaye edinmek de önemli bir noktadır” dedi.