Sağlıklı yaşam için tedbir alın

Sağlıklı yaşam  için tedbir alın
ZADE VİTAL Genel Müdürü Beril Koparal, sağlıklı yaşamın sırlarını anlatıp, “Hasta olmadan kendimizi korumayı öğrenmeliyiz, ailede riskler varsa buna yönelik tedbir almalıyız ve kronik hastalıklarla ilgili zamanında teşhis yoluna başvurmalıyız" dedi

Türkiye’nin en büyük 500 kurumu arasında yer alan Helvacızade Grubu tarafından, “Türkiye’nin ilk sağlıklı yaşam markası” olarak geliştirilen ve üretilen Zade Vital’in başarısında büyük pay sahibi olan Genel Müdür Beril Koparal, Pusula TV’ye konuk oldu. Genel Yayın Yönetmenimiz Uğur Özteke ile sağlık ve destekleyici ürünler hakkında keyifli bir programa imza atan Koparal, “Hasta olmadan kendimizi korumayı öğrenmeliyiz, ailede riskler varsa buna yönelik tedbir almalıyız ve kronik hastalıklarla ilgili zamanında teşhis yoluna başvurmalıyız. Destekleyici ürünleri de kendi kafamıza göre değil uzman görüşüyle hareket ederek kullanmalıyız. Kendimize zarar verecek ürünlerden kaçınmalıyız” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM HAYATI ÇOK ZENGİN

Tam bir eğitim ve öğrenme aşığı olan ve kendisini geliştirmek adına sürekli yeni eğitim faaliyetleri içerisine giren Koparal; Cerrahpaşa’da Tıbbi Biyolojik Bilimler lisans ve lisansüstü eğitim, İstanbul Üniversitesi’nde öğretim görevlisi, Marmara Üniversitesi’nde Pre-MBA, Londra Talking İmage’da imaj danışmanlığı, Marmara Üniversitesi ve Kırmızı Danışmanlık’ta NLP, Paris’te NLP, Anadolu Üniversitesi’nde halkla ilişkiler, İstanbul Üniversitesi’nde moleküler tıp doktorası, Kanada Victoria Üniversitesi’nde koçluk (sosyal gelişim) mastırı yaptı.

BİTKİLER ŞİFA KAYNAĞIDIR

Kendini her anlamda donatan ve Türkiye’nin en başarılı iş kadınları arasına adını yazdıran Koparal, bütünleyici ve destekleyici tıp noktasında yapılan çalışmaları anlattı.

Bitki destekli tedaviyi anlatan Koparal, “Ülkemizin bitki zenginliğini katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmesiyle Türkiye genelinde ve dünyada büyük ilgi görüyor. Bizim temel alanımız fitoterapidir. Fitoterapi bitkileri köken alan bir bilim dalıdır. İbni Sina’ya kadar dayanıyor. Eski kaynaklara bakıldığında şifa kaynakları olarak bitkileri görüyoruz. Biz bu anlamda çok şanslıyız. Dünyada tıbbi bitki çeşitliliği en fazla ülkeyiz. Eskiden bunları bitki olarak toplanıp yurt dışına ucuz rakamlarla gönderiymiş ve paraya çevrilememiş. Biz elimizdeki ürünleri katma değerli ürün haline getirmeliyiz. Biz dünyanın en büyük tıbbi kekik üreticisiyiz. Tıbbi papatya ve diğer bazı ürünlerin hammaddelerinde zengin kaynaklara sahibiz. Bitkilerin tedaviye nasıl entegre edileceği ve nasıl kullanılacağı belli. Bakanlık da bu noktada çalışmalar yürütüyor ve ruhsatlandırıyor. Biz de ZADE VİTAL olarak ruhsat aldığız ürünler söz konusu” dedi.

BİZ İNANDIK, GÜZEL ŞEYLER OLACAK

ZADE VİTAL’in dünyaya açılan bir marka olduğunu söyleyen ve çalışmaları anlatan Koparal, “Toplumun en büyük yanlışı, bitkiyi doğal olarak görüp zararsız olarak görüyor. Oysa doğada yetişiyor diye zararsız anlamına gelmez. Tıbbın birinci kuralı önce zarar vermeyecek. Biz de kaynaklarımızı teknoloji ve bilimle birleştiriyoruz. Ülkemizden büyük markalar çıkıyor. Biz de ZADE VİTAL olarak dünyaya açılan bir markayız. Ülkeler ellerindeki markalarıyla dünyada güç sahibi oluyor. Biz de Helvacızade ailesi olarak elimizden geleni yapıyoruz. Tüm çalışma arkadaşlarım fedakarca çalışıyor. Her şeyden önce inanmışlık var. Ülkemiz ve Helvacızade Grubu için güzel şeyler olacak. İlaç anlamında, fitoterapi anlamında nerelere gidebiliriz çalışmaları yapıyoruz” diye konuştu.

beril-koparal-(1).jpg

ZADE VİTAL DÜNYAYA AÇILIYOR

ZADE’nin Amerikada ofisini açtığını söyleyen ve fabrika ile ilgili bilgi veren Genel Müdür Koparal, “Helvacızade 130 yıllık bir şirket. Zade’nin yağ tarafının da geçmişi çok eski ama ZADE VİTAL henüz genç bir marka. 5 yıllık bir markanın dünyaya açılması da inanılmaz bir olay. Biz Ege Üniversitesi ile ARGE çalışmaları yapıyoruz. 3 yıl önce fabrika bitti. Fabrika Avrupa’nın en büyük yumuşak kapsül fabrikası olmakla birlikte kendi alanında marka oldu. Fabrika gurur duyduğumuz bir fabrika oldu. Kendi alanında ve Arge alanında örnek bir fabrikadır. Selçuk Üniversitesi ve Ege Üniversitesi işbirliğinde Türkiye’de bir ilk olarak Doğal Ürünler Araştırma Merkezi var. Bir taraftan ürün kazandırırken diğer yandan geleceğe yönelik bilimsel planlamalar da yapılıyor. Fitoterapi, ilaç ve biyokimya alanında nelere gidebilirizin hesaplarını yapıyoruz. Bugünün çocukları geleceğin gençleri ve bizim çalışanlarımız olacak. Diğer yandan ailenin de yeni nesillerine sahalar açmamız gerekiyor. Çalıştıkça da güzel şeyler oluyor. CNP sertifikamızı aldık. Bu Amerika ve dünya pazarı için gerekli bir sertifika. Amerika’nın yanı sıra yurtdışında da açılımlarımız devam ediyor. Singapur, Yemen, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hollanda’da faaliyetlerimiz var. Ama bu iş için en uygun yer Amerika. Haziran ayında Chicago’da ofis açtık. Amerika’da da Türkiye’deki gibi büyük bir faaliyet içerisine gireceğiz” ifadelerini kullandı.

SAĞLIKLI YAŞAMIN SIRLARI

Sağlıklı yaşamın sırlarını da anlatan Koparal, “Sağlıklı yaşam alanı benim üzerinde 5 yıldır çalıştığım bir alan. Bilinç önemli, eğitim şart. Yapılacak şeyler belli. Başında sigarayı bırakmak ve hareketli bir yaşam tercih etmek gerekiyor. Bunun dışında beslenme çok önemli. Ürün kalitesi ve yaşam standartlarını yükseltecek destekleyici tıp ürünleri gerekiyor. Bu bileşenleri bir araya getirirseniz sağlık kendiliğinden gelir. Dünya Sağlık örgütü gençlik sınırını 65’e çekti. Artık hepimiz genciz. Biz de ZADE VİTAL ürünlerini 0-200 yaş olarak belirledik. İnsan uzun ömürlü olabilir yeter ki sağlıklı yaşam için gerekli bileşenleri yapın” dedi.

KALİTELİ ÜRETİM ŞART

Destekleyici tıpta kalitenin önemine vurgu yapan Koparal, “Destekleyici tıpta en önemli şey kalitedir. Helvacızade 17 kalite standardıyla ile dünyanın en yüksek kalite üretim standardına sahip bir tesis. Bununla guru duyuyoruz, çünkü kaliteli üretim gerçekleştiriyoruz. Ne yazık ki destekleyici tıpta merdiven altı diye tabir edilen üretim söz konusu. Biz fabrikada birinci kalite üretimi yapıyoruz. Çünkü ürettiklerimizi kendimiz de kullanıyoruz” şeklinde konuştu.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN 3 YÖNTEM

Sağlıklı yaşam yolunda tedavi ve korunma yöntemlerini de anlatan Koparal, “Sağlıklı yaşam için üç temel nokta vardır. Birincisi koruyucu tıptır. Sağlıklı kalabilmek için, eksiklerimizi fark ederek onları destekleyici ürün kullanabiliriz. Bu koruyucu tıptır. Önleyici tıp ise risklerin farkına vararak bir şeyler yapmaktır. Aileden gelen hastalıklara karşı önlem almak önemlidir. Üçüncüsü de tıbbi tedavidir. Yani hekimin tedavisidir. Maalesef bizde herkes hekim. Doğru olanı ise hekime gidip, uzman hekimin teşhis ve tedavisini almak önemlidir.

Normal beslenmemizin yetmeyeceğini anladığımız zaman destekleyici ürünlere başvurmalıyız. Sağlık çok tehlikeli bir şeydir. Dozajında kullanılmayan ürünler sizi zehirleyebilir. Bunun için mutlaka uzman kontrolü ve tavsiyesi ile yapılmalıdır. Biz de bu noktada bilgilendirici faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Bizim sağlık bakanlığından onay alıp ruhsatlandırdığımız ilaçlar var ve hekimler tarafından reçeteye yazılabiliyor” dedi.

beril-koparal-(3).jpg

ÇOCUKLAR İÇİN AROMALI OMEGA 3

Çörekotu yağı ve Omega 3’ün önemine dikkat çeken Koparal, içerdiği balık tadı nedeniyle çocuklar için itici bulunabilen Omega 3’ün daha içilebilir olması adına yapılan çalışmalar neticesinde iki farklı aromada karar kıldıklarını söyledi. Koparal, şunları söyledi: “Omega 3 çocuklar için çok önemli. Balık yağının tadı yoğun balık kokulu geldiği için de çocuklar için itici olabiliyor. Biz de araştırma yaptık, neticesinde erkek çocuklarının portakal kız çocuklarının çilek aromalarına yatkın olduğunu tespit ettik. Bu iki aromayla omega 3 çıkarttık, yine yutma zorluğu yaşayan büyükler için kapsül halindeki ilacı şuruba çevirdik.”

HASTA OLMAK ÇOK PAHALI

Hastalığın hem madden hem manen verdiği zararları “hasta olmak çok pahalıdır” sözüyle anlatan Koparal; “Sağlıkta önleyici tıp çok önemli ve önemi giderek daha iyi anlaşılmakta. Çünkü hasta olmak çok pahalı. Sadece ilaç anlamında değil, ruhen ve diğer yakınlarınız için zaman ve diğer etkenlere bakıldığında da hastalık çok pahalı. Ülkemiz geri ödemenin çok olduğu bir ülke. Biz ne ilaca ne de sağlık para vermiyoruz. Allah devletimize zeval vermesin.

Kilo vermeye özen göstermeliyiz. Sağlığımızı önemsemeliyiz, önemsemezsek hem devlete hem de kendimize büyük pahalar çıkarıyoruz. Zade Vital olarak bu doğrultuda ürünler çıkartıyoruz. Örneğin göz sağlığı için incir çekirdeği yağı ürettik. Nar çekirdeği, ruşeym yağı, kudret narı yağı inanılmaz faydalı. Bunlarla ilgili gerekli araştırmaları yapıp üretime geçiyoruz” dedi.

ÖNEMLİ OLAN SAĞLIĞI KAYBETMEDEN BİR ŞEY YAPMAK

Son olarak hasta olmadan kendimizi korumanın gerekliliğine ve önemine dikkat çeken Koparal, “Konya’da zengin bir yemek kültürü var. Ben de Konya’ya geldikten sonra 10 kilo aldım. Her şey o kadar leziz ki karşı koymak mümkün değil. Ama özellikle ileri yaşlarda dikkat etmek gerekiyor. Çünkü metabolizma yavaşlıyor. Önemli olan sağlığı kaybetmeden bir şey yapmaktır. Dişinizi kaybettikten sonra implant yaptırsanız da hiçbir implant dişini kadar değerli değildir, ya da gözünüzü kaybederseniz hiç bir lens gözünüzün yerini tutamayacaktır.

Sağlık konusunda bilinçli olmak, bu doğrultuda yayınlar ve eğitim faaliyetleri yapmak gerekir. Biz okumuyoruz, ama sosyal medyayı iyi kullanıyoruz. O zaman buna yönelik adımlar atmalı, bilinçlendirme çalışmalarını bu yönde yapmalıyız. Çocuklar çizgi film seviyor bizim de sağlık alanında çizgi filmler yapmamız gerekiyor. Özetle hasta olmadan kendimizi korumayı öğrenmeliyiz, ailede riskler varsa buna yönelik tedbir almalıyız ve kronik hastalıklarla ilgili zamanında teşhis yoluna başvurmalıyız. Destekleyici ürünleri de kendi kafamıza göre değil uzman görüşüyle hareket etmeliyiz. Kendimize zarar verecek ürünlerden kaçınmalıyız” diye konuştu. (M. Niyazi Uyanık)

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.