"Saldırının amacı Ankara'da değil, zihinlerde gedik açmak"

ANKARA (AA) - AYNUR EKİZ - Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Ankara'daki terör saldırısının ardından toplumun ruh sağlığının korunması için devletin "Her şey kontrol altında" mesajı vermesinin önemine işaret ederek panik havası oluşması durumunda terörün amacına ulaşmış olacağını bildirdi.

Ankara'daki terör saldırısıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Tarhan, halen psikolojik savaşın bir türünün yaşandığını belirterek, "Psikolojik savaş, 'silahtan başka her şeyin silah olarak kullanılması' olarak tanımlanır. İnsanların ruh haline etki ederek bazı psikolojik hedefler belirlenir. O hedeflere ulaşılması için olaylar düzenlenir" dedi.

Ankara'daki terör saldırısını "Projelendirilmiş bir durum" olarak nitelendiren Prof. Dr. Tarhan, psikolojik savaş tekniği açısından bu olayın "silahlı propaganda" olarak tanımlandığını söyledi.

Propagandadaki amacın da toplumda kanaat değiştirmek ve yönetime güveni zayıflatmak olduğunu vurgulayan Tarhan, "Korku duygusu, çöküntü uyandırılmak, toplumda uyuşmazlık ve kavganın artması, iç-dış düşman oluşturulmak, ayrıştırmak, kutuplaştırılmak istenir. Bu silahlı propaganda ya da terör olaylarının amacıdır. Bu amacın gerçekleşmesi için terör olayları sonrasındaki refleksler çok önemlidir. İnsanların ve devletin refleksi ile Türkiye'deki kriz yönetimi önemlidir" diye konuştu.

- "Toplumda panik oluşursa, terör amacına ulaşır"

Toplumda panik havası oluşması halinde terörün amacına ulaşmış olacağını belirten Tarhan, "Bu olayı görmemezlikten gelemeyiz ama toplumun ruh sağlığını korumak için devletin 'her şey kontrol altında' olduğu ve "gerekli önemlerin alındığı" mesajını vermesi gerekiyor" vurgusunu yaptı.

Muhalefet ile iktidarın ortak hareket etmesinin ve toplumda büyük çoğunluğun bir araya gelmesinin sağlamanın önemine işaret eden Prof. Dr. Tarhan, bunun sağlanması durumunda krizin daha sağlıklı bir şekilde aşılacağını söyledi. Tarhan, "Böyle bir durumda bile bir araya gelinemiyor" şeklindeki duygunun insanlarda güveni zayıflatacağına dikkati çekti.

Yöneticilerin ortak dil kullanmasının gereğini dile getiren Tarhan, tartışmaktan kaçınılmamasını, bilginin saklanması durumunda halkın daha çok kaygılanacağını bildirdi.

- "Amaç, Silahlı Kuvvetleri hatalı reflekse itmek"

"Bu saldırının amacı Ankara yollarında gedik açmak değil, zihinlerde gedik açmaktır" ifadesini kullanan Tarhan, saldırı yerinin "Silahlı Kuvvetleri hatalı reflekse itmek" amacıyla seçilmiş olabileceğini vurguladı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin hedef seçilmesinin, Türkiye'nin terör geçmişinde ilk kez olduğunu hatırlatan Tarhan şöyle devam etti:

"Bütün istihbarat birimleri, kolluk kuvvetleri ve komutanlar ilk defa bir birlik halinde bu kadar terörün üzerine gittiler. Psikolojik savaş tekniği olarak, bu birlik bozulmak isteniyor. Komutanlar üzerinde panik hissi uyandırılmak isteniyor. Buna karşı soğukkanlı bir duruşla Silahlı Kuvvetlerin de acısına toplumun sahip çıkması gerekir. Toplum olarak Silahlı Kuvvetlerin yanında olduğumuzu hissettirmemiz gerekir. Türkiye çok daha büyük hadiseleri atlattı, bu krizi atlatabilir. Böyle bir durumda bizim ortak dil oluşturmamız, güvenli davranışlar geliştirmemiz gerekiyor. Zihinlerde gedik açmak yahut da toplumda ruhsal çöküntü uyandırmak isteyenlerin başarılı olamayacağını düşünüyorum."

Topluma güven mesajları verilmesinin önemine değinen Tarhan, Türkiye'nin güvenliğini sağlayan birimlerin işin başında olduğunun ve elinden geleni yaptığının ortaya konulması gerektiğini ifade etti.

- "Türkiye'de de birileri bir IŞİD çıkarmak istiyor"

Irak'ta senelerce yaşanan terör saldırılarını hatırlatan Tarhan, "Irak'ta daha sonra otorite boşluğu oluştu ve IŞİD çıktı ortaya. Türkiye'de de birileri bir IŞİD çıkarmak istiyor. 'Türkiye kendi güvenliğini koruyamıyor, biz koruyalım' tarzında radikal grupları harekete geçirtecek bir etki yapabilir. Bu nedenle işin bu boyutunu da bilmek gerekiyor. Televizyon yayınlarında 'Türkiye'nin bunu aşabileceği' kanaatimizi' vurgulamamızda fayda var. Devlete olan güvenimizi kaybedersek Türkiye o zaman Suriye gibi olur. 'Türkiye toplumu, devlete güvenmesin' mesajı verilmek isteniyor. Bunun olmadığını gösterebilmek önemli" değerlendirmesinde bulundu.

- Türkiye Psikiyatri Derneğinden psikososyal destek

Öte yandan Türkiye Psikiyatri Derneği de Ankara'daki terör saldırısının ardından bir açıklama yaptı.

Açıklamada, "İnsan yaşamına, insancıl değerlere kastetmesi yanında, sağ kalanlarda yas ve ruhsal travmaya yol açarak yılgınlık yaratmayı hedefleyen terör" lanetlendi.

Saldırıdan doğrudan veya dolaylı etkilenen kişilerin, bu saldırının etkileriyle baş edebilmesini sağlamak amacıyla "Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi" aracılığıyla psiko sosyal destek sağlanacağı bildirildi.