Dünkü yazımıza epey tepki aldık doğrusu.

Bu tepkilerin kimisi olumlu kimisi olumsuzdu elbette.

Ancak tepkiler beklediğim konuda değildi.

Ben Efkan Ala’nın ziyareti konusunda tepki beklerken sağ olsun milletvekillerimiz yazdığımız kısa değerlendirmeye takılmışlar.

Öncelikle belirtmeliyim ki dünkü yazımızda ironik bir tarzda kaleme aldığımız o 3-5 satır seçim sürecine ilişkin kendi izlenim ve tecrübelerimizden kaynaklanıyor, yine kendi beklenti ufkumu yansıtıyordu.

Yoksa AK Parti’den MHP’ye seçim sürecinde her partinin her mensubunun cansiperane partilerinin oyunu yükseltmek için çalıştıklarını düşünmeye meyyalim hep.

Sözgelimi dünkü yazıda ismini anmadığımız vekiller seçim süreci boyunca ortada görülmemiş değillerdi, böyle bir şey söylemek ne doğru olur ne de yakışık alır.

Ama partilerinin aldığı oy oranları ve sandık sonuçlarına bakarak Atilla Kart’ı, Faruk Bal ve Mustafa Kalaycı’yı başarılı göstermeniz mümkün müdür?

MHP’nin Konya şehir merkezindeki teşkilatları biliyorsunuz önceki günlerde istifalarını genel merkeze sundu.

Bunun sebepleri arasında seçim başarısızlığının olmaması düşünülebilir mi?

Teşkilatlar bu konuda yegâne sorumlular olarak zemmedilebilir mi diğer yandan.

Bunlar elbette uzun uzun konuşulması gereken konular.

AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu ise yazımızda bahsettiğimiz “cihaz”a takılmış.

Hem önceki gün hem de dün Ayşe hanımla telefon aracılığıyla görüştük.

Cihanbeyli ve Kulu’daki seçim sürecinde Özkan Öksüz, Ali Öztürk ile birlikte milletvekili olarak verdikleri mücadeleyi detaylarıyla birlikte aktardı.

Rakip partinin Kulu ve Cihanbeyli’ye gösterdiği ilgiyi, nasıl göğüsleyip püskürttüklerini anlattı.

Oy oranlarına bakmamızı tavsiye etti Ayşe Hanım.

Birilerinin beklediğinden daha yüksek bir farkla bu 2 ilçede seçimleri kazandıklarının da altını çizdi.

Bizim Konya’nın kuzey bölgesini yeterince okuyamamış olduğumuza işaret etti sayın vekil.

Kısmen haklı olabilir elbette.

Ama yukarıda da belirttiğimiz üzere kendi izlenimlerimiz doğrultusunda kaleme almıştık o satırları.

Sonuçta seçim sürecinde hiçbir ilçeye doğrudan ziyarette bulunmamış telefonlar aracılığıyla görüştüğümüz insanlardan aldığımız bilgilerle ilçelerdeki seçimi takip etmiştik.

Yoksa özel olarak herhangi bir vekile ilişkin olumlu ya da olumsuz bir bakışımız olamaz.