Sektörünün öncü ismi; Terapi Turizm Seyahat Acentesi

Sektördeki başarılı duruşunu 13 yıldır devam ettiren ve 2010 yılında kurulan Terapi Turizm Seyahat Acentesi işletme sahibi Seda Kuşvuran çalışmalarını okuyucularımızla paylaştı.

2010 yılında açılan ve başarılı faaliyetlerini Konya’da devam ettiren, Terapi Turizm Seyahat Acentesi sektördeki başarılı duruşunu sürdürüyor. Son gelişmeleri yakından takip eden ve kendisini geliştirmeye açık olan Terapi Turizm Seyahat Acentesi her bütçe ve kitleye hitap eden tatil paketleri hazırlıyor.

“TERAPİ TURİZM SEYAHAT ACENTESİ BİR TURİZM MARKET GÖREVİ ÜSTLENİYOR”
Terapi Turizm Seyahat Acentesi’nin bir çok turistik faaliyete ev sahipliği yaptığını aktaran Kuşvuran,“Konya’da faaliyet gösteren Terapi Turizm Seyahat Acentesi’ni ilk açtığımızda Konya’da turizm alanında ilk bayan işverenlerden biriydim. Geçtiğimiz 13 yıllık süre içinde birçok farklı sektörle alakalı kendi işini kurmak isteyen bayanlara mentorluk yaparak bir nevi yol gösterici oldum. Biraz kendi işimden bahsedecek olursam; Terapi Turizm Seyahat Acentesi bir turizm market gibi yani, uçak biletleri, yurt dışı seyahatler, iş seyahatleri, organizasyon işleri, otel rezervasyonları gibi bir çok turizm alanında faaliyet gösteriyor. Ağırlıklı olarak yurt dışı fuar organizasyonları yapıyoruz. Vize takibinden tutunda yurt dışında ki konaklamanıza, rehberinize, ulaşımınıza kadar hepsini planlayan bir firmayız.” dedi.

“KADIN TURİZMCİLERİ DESTEKLİYORUZ”
“Ben aynı zamanda KİKAD (Konya İş Kadınları Derneği)’nin ilk kurulduğundan bu yana üyesiyim. Bunun yanı sıra Konya Turizmi ve İş Dünyasını Geliştirme Derneğinin başkanlığını 3 dönemdir yürütüyorum. Her iki dernekde de kadın işletmecilere ya da kadın gücünün iş dünyasına kazandırılması ile alakalı bir çok çalışmamız oluyor. Onları mesleğe sektöre adapte edebilmek, kazandırabilmek daha uzun vadede çalışmalarını sağlayabilmek adına proje bazlı çalışmalarımız devam etmekte.. şeklinde konuştu.

“KONYA’DA O DÖNEM İLK OLMANIN AVANTAJINI YAŞADIM”
Terapi Turizm Seyahat Acentası’nı ilk açtığı 2010 yılı ve sonraki birkaç yıl içerisinde alanında tek bayan işletmeci olmanın pozitif ayrımcılığını yaşadığını belirten Kuşvuran, “Konya’nın kadın işletmeci veya kadın yönetici konusunda çok da kapalı olduğunu düşünmüyorum. Ben kendi alanımda hizmet sektörü de olduğu için çok pozitif ayrımcılığını yaşadım. Kötü bir tecrübem olmadı. Ama bir bayanın seyahat organizasyonu yaparken daha ince daha nitelikli düşünüyor olması bir avantaja dönüştü benim açımdan. Yani Konya’da o dönem ilk olmanın avantajını yaşadım.” diye konuştu.

“O YILLARDA TÜRKİYE’DE ADI YENİ YENİ DUYULMAYA BAŞLAMIŞTI”
Sektöre adım attığı sıralarda sağlık turizmi alanında çalışma yapmak istediğini belirten Kuşvuran, “Aslında ben o yıllarda ilk kuruldupu zamanlarda daha çok sağlık turizmine yönelmek istemiştim. Sağlık turizminin o yıllarda Türkiye’de adı yeni yeni duyulmaya başlamıştı. Henüz bir sistemi, planlaması, hukuksal ve sigorta kapsamları belli değildi. O nedenle sistem oturana kadar diğer turzim çeşitliliklerine devam ederek işletmemizi idame ettirdik. İşletme adının Terapi olması, Sağlık turizmi alanında faaliyet göstermek istememizden kaynaklanmıştı. Şuan geldiğimiz noktada Konya sağlık turizmi açısından cazibe merkezi değil ama yine de ufak tefek sağlık turizmi de yapıyoruz. Bu alanda şehrimizle birlikte, kendimizi de geliştirmemiz lazım. Sürdürülebilir sağlık turizmi yapabilmek hedeflerimizin arasında.

“EN BÜYÜK DARBEYİ ALAN SEKTÖR TURİZM SEKTÖRÜ”
Turizm sektörünün pamuk ipliğine bağlı bir sektör olduğuna dikkat çeken Kuşvuran, “Oluşabilecek en ufak bir olumsuzlukta ilk etkilenen sektörlerden biriyiz. Çünkü insanlar kendi doğal ihtiyaç ve gereksinimlerinden ödün vermezler, insani ihtiyaçlar her zaman ön plandadır. Ama gezmek, seyahat etmek keyif işidir. Bu iş amacı ile bile olsa kişilerin ilk feragat edecekleri alan seyahatlerini ertelemek ya da iptal etmek olur. Ekstra harcama yapıyor gelir gibi gelir insanlara. Bundan olumsuz olarak etkileniyoruz. Kısa süre önce yaşağıdığım Pandeminin bize çok negatif anlamda bir etkisi oldu. Hemen arkasından meydana gelen ekonomik çalkantılar ve son yüzyılın en büyük afeti deprem. Dünya Turizm Örgütünün verilerine göre; Dünya da en büyük darbeyi turizm sektörü almış durumda. Kapanan hava yolu firmaları, tur operatörleri, büyük markalı oteller zincirleri ve dahası… Biz yine de geleceğe umutla bakıyoruz. Pandemi ile hayatımıza çok hızla giren dijitalleşme gereksinimi insanların ruhunda oluşan gezme, görme ihtiyacını gideremez. İnsanlar bir gün mutlaka fiziken görmek istediği yere ulaşmak isteyecektir, bu nedenle turizm sektörü ne kadar darbe alırsa alsın her zaman ayakta kalacaktır. Bu umuduumuzu kaybetmeden, bu sene verim alacağımız bir sene olmasın temenni ediyoruz.”

“ACIMIZ ÇOK TAZE”
“8 Mart dünya kadınlar gününe acı bir giriş olacak maalesef depremden dolayı. Her sene yaptığımız gibi büyük organizasyonlar yapmak isterdik. Bu sene her şeyden önemlisi Sn. Turizm Bakanımızın girişimleriyle Mevlana yılı ilan edildi. Dolayısıyla 2023 yılında Konya’da çok ses getirecek, büyük organizasyonlar yapmayı planlıyorduk. Ama şu aşamada durumu ve süreci gözetlemekte fayda olduğunu düşünüyoruz. Önceliğimiz insan canı ve ihtiyaçları. Tüm Türkiye kenetlendik ve acımız daha çok taze. Dolayısıyla şu an için acımızı yaşamak daha doru olacaktır, sonraki süreçte zaman içerisinde projelerimizi gerçekleştireceğimiz doğru zaman mutlaka gelecektir. ‘’