"Sığınmacı konusunu para meselesi olarak görmüyoruz"

ANKARA (AA) - ERDAL ÇELİKEL/ZEYNEP AKYIL - Maliye Bakanı Naci Ağbal, Avrupa Birliğinin (AB) Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara destek amacıyla ayırdığı 3 milyar avroluk kaynakla ilgili, "İsterse 3 milyar avrodan bir kuruş Türkiye'ye gelmesin. Türkiye bu işe başlarken de bugüne kadar getirirken de hiçbir zaman için bu konuyu para meselesi olarak görmedi" dedi.

Ağbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sürecin başından itibaren Suriyeli sığınmacıların durumunu insani bir mesele olarak gördüğünü söyledi.

Kimsenin yaşadığı topraklardan başka topraklara gitmek istemeyeceğini vurgulayan Ağbal, "Bizim hiçbir zaman 3 milyar avro meselesine, bu meseleleri devam ettirme, daha ileriye taşıma noktasında bakmamız mümkün değil. İsterse 3 milyar avrodan bir kuruş Türkiye'ye gelmesin. Türkiye bu işe başlarken de bugüne kadar getirirken de hiçbir zaman için bu konuyu para meselesi olarak görmedi. Bu, bizim insanlığa karşı bir borcumuz, komşularımıza karşı bir borcumuz" diye konuştu.

Türk insanının, kim olursa olsun, dara düşene yardım etme anlayışına sahip olduğunu vurgulayan Ağbal, sığınmacılar konusunda uygulanan politikanın eksiksiz devam edeceğinin altını çizdi.

Türkiye'deki kamplarda yaklaşık 300 bin, kamplar dışında da 2 milyon 200 bin civarında Suriyelinin yaşadığını anlatan Ağbal, bu kişilerin her birine eğitim, sağlık, barınma gibi hizmetlerin verildiğine dikkati çekti.

- "Harcamaları yapmaya devam edeceğiz"

Türk insanının misafirperverliğinin kendilerini gururlandırdığını belirten Ağbal, Türk milletinin doğası gereği garibanlara evini açtığını kaydetti.

Türkiye'nin bugüne kadar bu konuda 9-10 milyar dolarlık harcama yaptığını dile getiren Ağbal, "Bu durum ne kadar sürerse sürsün, biz bu harcamaları yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), yerel yönetimler ve valiliklerin bu konuda önemli miktarda harcama yaptıklarını kaydeden Ağbal, Türkiye'nin, olağanüstü bir durumda nasıl esnek ve hızlı bir şekilde meselenin üzerine gidebildiğini ve bu konudaki yeteneğini bütün dünyaya gösterdiğini söyledi.

Ağbal, Avrupa ülkelerinin benzer bir durumda şaşkınlık içinde kaldığına işaret ederek, "Türkiye'nin bu olayda gösterdiği organizasyon kabiliyeti gerçekten örnek teşkil ediyor. Türkiye için bu çok önemli bir tecrübe ve birikimdir. Yüz akı bir projedir" diye konuştu.

Herkesin Suriyelileri misafir etme konusunda canla başla gayret gösterdiğini belirten Ağbal, "AB, 3 milyar avroluk bir taahhüde girişmiş durumda. Bu konuyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Hiçbir zaman biz bu meseleye gelir olarak bakmadık. Bakmayacağımızı da hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem de Sayın Başbakanımız söyledi" dedi.

Ayrılan kaynağın, Avrupa'nın kendi karşılaşabileceği sorunlara yönelik bir tasarruf olduğunu ifade eden Ağbal, AB'nin bu kararını da takdirle karşıladıklarını kaydetti.

Sığınmacı konusunun Türkiye'nin tek başına yürütmesi gereken bir durum olmadığının altını çizen Ağbal, yaşanan durumu bir insanlık dramı olarak nitelendirdi.

Ağbal, Türkiye'nin bugün itibarıyla bütün sınırlarını ve gönlünü açarak Suriyelilere hizmet ettiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aslında AB'nin bu şekilde bir maddi katkı vermiş olması zaten görevleri. Konuşmak kolay. Türkiye bu kadar çaba sarf ediyor. AB de bu noktada kendisine görev addedip bir çaba sarf ediyor. Belki de gecikmiş bir karar ama bugünden itibaren bizim bir an önce bu görüşmeleri tamamlayıp, buradan gelecek kaynakla buradaki insanımızın daha fazla eğitim, sağlık, altyapı ihtiyaçlarını gidermemiz lazım. Bir eksiklik olduğundan değil. Bu hizmetlere daha da fazla kaynak ayırmamız gerekiyor. Bu konuda AB ile son dönemde oluşan olumlu atmosferi bu bağlamda da görmek lazım. Dolayısıyla Suriye meselesi, Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesine de katkı veren önemli bir faktör. O noktada da Türkiye'nin gösterdiği olumlu çabalar bundan sonra da devam edecek."

AB üyeliğinin Türkiye için nihai bir hedef olduğunu ifade eden Ağbal, AB'ye üye olmanın sadece ekonomik anlamda değil Türkiye'nin medeniyet çabalarına katkı vermesi anlamında da önemli olduğunu sözlerine ekledi.