SP Konya İl Başkanı Demirel: Ciğerlerimiz yanıyor


Saadet Partisi Konya Teşkilatı Kardeşlik Buluşması gerçekleştirdi. Buluşmada Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel ülke ve dünya gündemine dair birçok konuya değindi. Program Sarayönü Evcekaya Piknik Alanı’nda düzenlendi. Program’a Saadet Partisi Konya İl Başkanı Mehmet Demirel, İl Müfettişi Ali Mücevher, Saadet Partisi Sarayönü eski Belediye Başkanı Salih Ülker, Saadet Partisi Sarayönü İlçe Başkanı Reşit Duran, Cansuyu Konya İl Temsilcisi İsmail Tozan, Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) Konya Başkanı Latif Işık, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Bölge Başkanı Bahri Kırışık, Konya Millî Görüşçü Kuruluşlar (MİLKO) ve çok sayıda partili katıldı.
Program’da konuşan Saadet Partisi İl Başkanı Mehmet Demirel şu ifadelere yer verdi; “Böyle bir toplantının yapılmasında bize ev sahipliği yapan Sarayönü teşkilatımıza, ilçe başkanımıza ve diğer büyüklerimiz olmak üzere hepsine çok teşekkür ediyoruz. Böyle nezih bir ortamı bize sağlamış oldular. Malumunuz en son bu ortamda biz toplantı yaparken rahmetli şehidimiz Hasan Bitmez milletvekilimiz ağabeyimiz de bu toplantıya katılmıştı. Onunla birlikte bu toplantıyı icra etmiştik. Hasan Bitmez ağabey de Mecliste tam böyle Gazze olaylarında Gazze'yi haykıra haykıra zalimlere "zalim"siniz diye diye son nefesini verdi. İnşallah Rabbimiz de bize İslam Birliği'ni kurma hedefi devam ederken, tüm mazlumlar kurtulsun derken, bu yolda koştururken kanlı bir kefenle inşallah bizi huzuruna kabul eder. Biz de öyle bir şekilde inşallah Rabbimizin huzuruna çıkmış oluruz diye temenni ediyorum.”
VATANDAŞLARIMIZ EKONOMİK SIKINTILARLA BOĞUŞUYOR
Ülkemizin durumu malum gerçekten çok sıkıntılı süreçlerden geçiyoruz. Bir alanda değil birçok alanda sıkıntılar var. Ekonomik darboğazla vatandaşlarımız sıkıntı yaşarken, kredi kartı borcu, kredi borcu, vatandaşa borcu, başka bir şeylere borcuyla mücadele ederken aynı zamanda çocuklarının rızkını dahi sağlayamazken, dedeler torunlarına, babalar çocuklarına, eşlerine mahcubiyet duyarken ülkede gerçekten çok sıkıntılı durumlar var.
YİNE BİRÇOK YERDE CİĞERLERİMİZ YANIYOR
Malumunuz son zamanlarda ülkemizin birçok yerinde orman yangınları başladı. Tabii ki bunun altında hava şartlarının etkili olduğu gibi bazı ihmal ve bazı liyakatsizliklerin de etkili olduğu mutlaka araştırılmalı. Malumunuz, Salı günü 10 tane arkadaşımız bu konuda şehit oldu. Şehitlerimizden bir tanesi de Konya’da Muharrem Can isminde bir kardeşimizdi. Muharrem Can makine mühendisliği okumuş, yüksek lisans yapmış, TUSAŞ’ta çalışan aynı zamanda da bir arama kurtarma ekibinin gönüllüsü olan bir kardeşimiz.
Ancak orman yangını çıktığı zaman işinden izin alıyor ve gidiyor, 'Benim de burada katkım olur.' diye ormanı söndürme faaliyetinde bulunuyor. Ve burada da maalesef şehit oluyor. Diğer 9 arkadaşı gibi. Burada tabii ki orman yangınlarıyla ilgili ihmaller mutlaka araştırılmalı. Acaba bu kardeşlerimiz, on tane kardeşimizin böyle bir teknolojide, böyle bir çağda şehit olması gerekiyor muydu? Burada bir ihmal var mı? Yani teknolojinin bu kadar çok kullanıldığı bir zamanda bu kardeşlerimiz kurtarılamaz mıydı? Acaba orada bir liyakat eksikliği mi var? Bunların da mutlaka sorgulanması gerekiyor.
GAZZE’DE SOYKIRIM DEVAM EDİYOR
Kıymetli kardeşlerim, tabii ki malum Gazze’de soykırım devam ediyor. Her gün onlarca kardeşimiz maalesef açlıktan hayatını kaybediyor. Bizim ülkemizin yöneticilerinden Gazze ile ilgili yapmasını beklediğimiz de bazı beklentilerimiz var. Bu beklentileri her zaman söylüyoruz.
Ancak şu ana kadar maalesef reel bir adım atmadılar. Geçtiğimiz günlerde yapılan paylaşımı hepiniz görmüşsünüzdür. Tel Aviv’deki Türkiye Büyükelçiliğimiz taşındı diye, İsrail Büyükelçiliği bir Twitter’dan mesaj paylaşıyor. Demek ki biz İsrail’den daha büyükelçimizi dahi çekemedik. İsrail’le her türlü ilişkilerimiz demek ki sonuna kadar devam ediyor. Doğru, silah taşıyan gemilerin devam ettiğini biliyoruz. Petrolün hâlâ akmaya devam ettiğini biliyoruz. Hâlâ Kürecik, İncirlik bizim içimizi acıtıyor, içimizi kan atıyor. Tabii ki bu işlerin karşısında biz şunu demekten kendimizi alamıyoruz: Siz acaba ne sözler verdiniz? Ne sözler verdiniz siz Amerika’ya, İsrail’e? Nasıl anlaşmalar yaptınız? Düşünebiliyor musunuz? Yani insanların içi parçalanırken bir petrolün vanasını bile kapatmak bu kadar zor geliyor. Ama biliyoruz bir sözleriniz var, bir anlaşmalarınız var. Vazgeçemeyeceğiniz, cayamayacağınız anlaşmalarınız var. Ama biz diyoruz ki gelin vazgeçin bu anlaşmalardan. Bunun karşılığında maddi bir yaptırım varsa biz bu yaptırımı Allah’ın izniyle karşılamaya karşıyız. Yeter ki oradaki bir tane kardeşimiz açlıktan ölmesin. Oradaki bir tane çocuk, bir tane kadın, bir tane yaşlının hayatına kastedilmesin."
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.