Suğla Gölü'nde 'Ekmek' Sislerin Ardında

Suğla Gölü'nde 'Ekmek' Sislerin Ardında
Konya'nın güneybatısındaki Suğla Gölü'nde geçimini balıkçılıkla sağlayan aileler, gün doğmadan açıldıkları sularda ısı farkından oluşan sisin arasında balık avlayarak evine ekmek götürüyor

Konya'nın Seydişehir ilçesinde, ısı farkı nedeniyle yüzeyinde sabah saatlerinde sis oluşan Suğla Gölü'ne açılan balıkçılık yapan aileler, gün ağarmadan başladıkları mesailerinde balık avlayarak geçimlerini sağlıyor.

Gölün çevresindeki mahallelerde yaşayan 70 aile, suyun çekilmesi ve balık türleriyle miktarının azalmasına rağmen her sabah gün doğmadan rızıklarının peşine düşüyor.

Bir dönem iyi kazanç sağlayan yağ balığının tükenmesi nedeniyle bugünlerde sadece halk arasında "İsrail sazanı" olarak bilinen Çin sazanı avlayabilen balıkçılar, bunları kooperatife satarak gelir elde ediyor.

Balıkçılardan İbrahim Yıldırım, gölün etrafındaki köylülerin geçim kaynağı olan balıkçılığın eskisi kadar bereketli olmadığını söyledi.

Eskiden yağ balığının sıklıkla çıktığı gölde balık popülasyonunun azalmasının kendilerini büyük sıkıntıya soktuğunu anlatan Yıldırım, "Gölde İsrail sazanı istilası ile balık türü azaldı. Bugünlerde sadece bu balığı avlıyoruz. Kilosunu da bölgedeki balıkçıların kurduğu kooperatife 1 liradan veriyoruz. Yılın kurak geçmesi ve su seviyesinin azalması ile o da tükenmek üzere." diye konuştu.

-"Kar, buz demeden balıkçılık yapıyorum"

Eşiyle balıkçılık yapan Hasan Yıldırım ise 11 yıldır gölden balık tutarak ailesini geçindirmeye çalıştığını anlattı.

Sabah gün doğarken soğuk havaya rağmen sis tabakasının içinde başladıkları mesaide, eşinin de kendisini yalnız bırakmadığını ifade eden Yıldırım, "Gökhüyük köyündenim. Kar, buz demeden 11 senedir Suğla Gölü'nde balıkçılık yapıyorum. Allah'a şükürler olsun. Balıkçılık yapmaktan zevk alıyorum." ifadelerini kullandı.


Aynur Yıldırım ise hayatın tüm zorluklarını eşiyle birlikte göğüslediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Gün doğmadan buraya gelip eşime yardım ediyorum. Sabah dondurucu soğuktan dolayı ellerimizi hissedemez oluyoruz ama ne yapacaksın, ekmek parası... Gündüzleri balık tutuyorum, akşamları ise ağ örüyorum. Hayat şartları zor, boş durmak olmaz. Çalışmayı seviyorum. Eşime yardım ediyorum, balıkçılıktan zevk alıyorum."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.