"Sünniler, Irak'tan sökülüp atılmak isteniyor"

"Sünniler, Irak'tan sökülüp atılmak isteniyor"
Irak'ta Muttehidun Koalisyonu lideri Nuceyfi:-"Sünnilerin ülkeden sökülüp atılması için oyunlar oynanıyor"-"Şii milislerin Musul operasyonuna katılımı mezhep sorununu daha da derinleştirir, terörle mücadele süresini uzatır ve zorlaştırır"-"Irak'ın bölünme

BAĞDAT (AA) - HAYDAR HADİ - Iraklı Sünni lider ve eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame en-Nuceyfi, Sünnilerin ülkedeki varlığının planlı olarak hedef alındığını belirterek, "Sünnilerin ülkeden sökülüp atılması için oyunlar oynanıyor" dedi.

Nuceyfi, Bağdat'ın Kadisiyye bölgesindeki ofisinde AA muhabirinin sorularını cevapladı.

-"Devlet vatandaşı koruyamıyor"

Irak'ta devletin vatandaşları milislerin tehdidinden koruyamadığını söyleyerek, DAEŞ'le mücadele bahanesiyle ordu ve emniyet kadrolarına Şii milislerin getirildiğini belirtti.

"Sünnilerin Irak'tan sökülüp atılması için oyunlar oynanıyor" diyen Nuceyfi, Sünnilerin Diyala'da Şii milislerin hedefi haline geldiğini ve yüzde 70'i Sünni olan bu kentin demografik yapısının değiştirilmek istendiğini savundu.

-Musul'un kurtarılması ve Şii milisler

Irak'ın en büyük ikinci kenti ve petrol zengini Musul'u DAEŞ'ten kurtarma operasyonunun bu yılın ortasında başlayabileceğini aktaran Nuceyfi, "ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon güçleri, Musullu gönüllü Sünni milislerden oluşan Haşdi Vatani, Peşmerge, Irak ordusu ve terörle mücadele güçleri operasyona katılacak ve bunlar şu an hazırlıklara devam ediyor" dedi.

Nuceyfi, Şii milislerden oluşan Haşdi Şabi'nin Musul operasyonunda yer almasını istemediklerini ifade ederek, "Onların katılımı mezhep sorununu daha da derinleştirir, terörle mücadele süresini uzatır ve zorlaştırır. Terörü söküp atmak birinci derecede Musulluların gücüyle olmalı" diye konuştu.

Sünni lider Nuceyfi, "Musul operasyonunu daha profesyonel güçlerle kısa süre ve az zararla sonlandırmak istiyoruz" dedi.

-"Bağdat'ın kararında İran ve Rusya'nın etkisi var"

Irak'taki siyasi karar sürecinde İran ve Rusya'nın etkisinin olduğunu söyleyen Nuceyfi, şunları söyledi:

"Türkiye'yi terörle mücadeledeki tabii rolünden uzaklaştırmak istiyorlar. Türkiye, içeride terörden etkilendi ve Irak halkı gibi Türk halkı terörün hedefinde. Irak'ın kuzeyinde Türk askeri varlığı yeni değil ve çok öncelere dayanıyor. IKBY ve Zelikan kampındaki güçler de Irak hükümetinin onayı dahilinde müsteşarlık görevi için orada bulunuyor. Irak hükümeti, son dönemdeki İran ve Rusya'nın yoğun baskısıyla bu güçlerin burada bulunmasına karşı verdiği onaydan vazgeçti."

Nuceyfi, Türkiye'nin Irak'ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ve ülke topraklarında hiçbir çıkarı olmadığını, sadece terörle mücadelesinde Irak'a yardım ettiğini kaydetti. Irak hükümetinin kendi sınırları içerisindeki bazı bölgelerde güvenliği korumada aciz kaldığını belirten Nuceyfi, terör örgütü PKK'nın Kandil'in yanı sıra Sincar ve IKBY'de varlık gösterdiğini ve bunun Türkiye için tehdit oluşturduğunu kaydetti.

-İran'ın Irak'taki askeri nüfuzu

İran'ın Irak'taki askeri nüfuzuyla ilgili soruya Nuceyfi, İran'ın ülkede askeri müsteşarlarının yanı sıra Devrim Muhafızları'na bağlı askerlerinin de bulunduğunu belirtti.

Nuceyfi, şöyle devam etti:

"İran'ın Irak'taki alanlardaki etkisi tüm ülkelerden daha güçlüdür. Biz hiçbir ülkeyle normal düzeyde olacak ilişkiye karşı değiliz. Ancak bu ilişkilerin Irak'taki dengeyi gözetmesi lazım ve diğer topluluklara karşı belirli bir kesime eğilim göstererek, demografik yapıların değiştirilmesi ve ihlallere ön ayak olmaması gerekir. Irak'ın İran ile istikrarlı ilişki kurma hakkı var ancak İran'ın ülkedeki tüm kararlara müdahalesi kabul edilemez. İran ile diyaloğumuz mevcut ancak Irak ile olan ilişki düzeyi ve biçimine razı değiliz."

-Irak-Suudi Arabistan ilişkileri

Irak ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normale dönmesinde bölgesel ve uluslararası çabaların olduğunu söyleyen Nuceyfi, Suudi Arabistan'ın Bağdat Büyükelçisi Samır es-Sebhan'a yönelik bazı Şii parti ve milis grupların tutumunun "gereksiz" olduğunu, aynı taraflarca Sebhan'a karşı "acımasız ve zalimce" kampanya yürütüldüğünü ifade etti.

Nuceyfi, Irak'ın Suudi Arabistan ile ilişkisinin Irak için hayati önem taşıdığını ve bunun istikrarlı bir şekilde geliştirilerek devam etmesi gerektiğini belirtti. Nuceyfi, Şii milis çevrelerin Irak'ın komşu Arap ülkeleriyle ilişkisinin normale dönememesi için engel çıkardıklarını kaydetti.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki dönemindeki hükümetin tüm bölgeye karşı "düşmanca" tavır içerisinde olduğunu söyleyen Nuceyfi, Haydar el-İbadi hükümeti döneminde bölgeye yönelik açılım politikasına başvurulduğunu ancak Dışişleri Bakanlığı'nda eski yönetimin uzantısı bazı yetkililerin varlığına dikkati çekerek, bunların Irak'ın Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan teröre karşı İslam ülkeleri koalisyonuna katılmasını istemediğini söyledi.

Nuceyfi, Irak'ın bu koalisyona bir an önce katılması gerektiğini dile getirerek, "Koalisyonda yer alan Türkiye ve Suudi Arabistan gibi güçlü ülkelerin Irak'a terörle mücadelesinde büyük ölçüde desteği olabilir" dedi.

-Irak'ın üçe bölünmesi

Irak'ın DAEŞ sonrası Şii, Sünni ve Kürt bölgesine bölünmesi senaryolarına ilişkin Nuceyfi, şunları ifade etti:

"Irak'ın bölünmesini kabul etmeyiz ve gelecekte de böyle bir şeyi düşünmeyiz. Irak, tek bir ülkedir ve öyle de kalmalı. Ancak Bağdat'ın tüm illerdeki kararlara müdahalesi kabul edilemez. Bağdat'ta birleşik yönetim olur ve bu yönetim sadece ülke egemenliğiyle ilgili konularla ilgilenir. Bu da en tabii çözümdür. Her ilde mezhep ve etnik çeşitlilik söz konusu. Özel bölgelere ayrılan bu illere Şii ya da Sünni bölgesi denmez. Bu, eski yönetimin sarıldığı ve ülkeyi zarara uğratan, sosyal yapılar arasında kesintiye neden olan ve terörün ülkeye girmesine zemin hazırlayan "merkeziyetçilikten" kurtulmanın en uygun yolu olacak."

-"Şii milisler devlete meydan okuyor"

Nuceyfi, Irak'ta bölgeleri DAEŞ'ten geri alınan Sünni sığınmacıların Şii milislerce silah gücüyle evlerine dönmelerine izin verilmediğini ifade ederek, bunun Diyala, Babil'in kuzeyi, Salahaddin ve Bağdat civarındaki bölgelerde yaşandığını anlatarak, "Milislerin bahanesi bu bölgelerde mayın tehlikesinin olması fakat bu gerçek değil. Silahlı milisler bu bölgelerin demografik yapısını değiştirmek istiyor ve devlete açık bir şekilde meydan okuyor" ifadelerini kullandı.

-Musul Barajının çökme tehlikesi

ABD tarafından çökme ihtimali olduğu belirtilen Musul Barajı'na da değinen Nuceyfi, barajda çökme riskinin olduğunu ve bunun gerçekleşmesi halinde tüm ülkeyi etkisi altına alacağını belirterek, hükümete konuya eğilmesi için "risk anını beklemeden harekete geçmesi" çağrısı yaptı.

-"Irak, çökebilir"

Sünni lider Nuceyfi, Irak'ın aşırı riskli bir dönemden geçtiği uyarısında bulunarak, "Yolsuzlukların daha da artarak devletin tüm gelirlerine el konulması riski muhtemeldir. Başarı ihtimali çok zayıftır çünkü devlet bunu yapacak güçte değil. Irak devleti çökebilir" dedi.









Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.